Urayib el Rantavi

Hamas ve Ürdün'deki Müslüman Kardeşler arasındaki ilişki, Ürdün ve Filistin'deki islami hareket ve Ürdün makamları için yüksek önceliği olan bir mesele. Bunun nedeni, her iki hareketin her iki ülkede işgal ettiği geniş kamusal alan ve yüksek mevkidir.

Ürdün ve Filistin'deki islami hareket, Ürdün-Filistin ilişkileri bağlamında tartışma konusudur tıpkı son yıllarda hatta on yıllardır görülen sol ve ulusçu eğilimler hakkında yapılan tartışmalar gibi. Ürdün bağlamında Ürdün ve Filistin meselesi arasında bir sınır çizgisi belirlemek, meselenin tasvirini yapmak çok zordur. Kayıtlı ve ruhsatlı Ürdün siyasi partileri var fakat aslen Filistinli ulusçu ve solcu grupların bir uzantısıdır. Bu gruplar arasındaki örgütsel ve finansal ilişkiler bile dallı budaklıdır.

Hamas ve Müslüman Kardeşler arasındaki tartışma, devlet ve halk dikkatini iki nedenden ötürü talep etmektedir. İlki, her iki hareket de Ürdün rejiminin merkezi tâlimatlarıyla çatışan siyasi yaklaşım içindeler. İkincisi, her iki hareket de her iki ülkede sınırlı temsil taşıyan örgüt ve partilerin yoksun olduğu başat bir nüfuza sahiptirler.

Tarih nokta-i nazarından, Hamas, Müslüman Kardeşler'den doğmuştur. Ancak Hamas hızla serpildi ve Filistin bölgesinde ana aktör haline geldi ve böylelikle Ürdün'de, bölgede ayrı bir popülarite ve nüfuz kazandı. Bunun anlamı, kız çocuğunun siyasi, ahlâki, maddi, mâli ve basın-yayın bakımından şimdi annesine önderlik ediyor olmasıdır.

Ürdün'deki Müslüman Kardeşler arasında câri olan tartışma, Hamas'ın Müslüman Kardeşler üyeleri arasındaki nüfuzunun çapını gözler önüne sermiştir. Birbirlerine yönelttikleri ithamlar, Siyasi Büro ve İslami Hareket Cephesi Şûra Meclisi (Müslüman Kardeşlerin siyasi koludur) üyelerinin pek çoğunun Hamas üyesi olduğunu ve onun tâlimatlarına göre hareket ettiklerini göstermiştir.

Zengin Körfez ülkelerinde çalışan Hamas ve Müslüman Kardeşler üyelerinin bulunduğu dört "idari büroyla" ilgili yapılan tartışma, içiçe geçmiş üyelik meselesini yüzeye çıkardı. Hamas ve Kardeşler arasındaki bu bağları çözme ve tartışmayı çözüme kavuşturma teşebbüsleri başarısız oldu. Müslüman Kardeşlerin güvercinleri, Hamas'ı, bu bürolardaki temsilcilerinin Ürdün Müslüman Kardeşler Şûra Meclisi üyeliklerinde de inat etmekle suçluyorlar.

Hamas ve Müslüman Kardeşler arasındaki uyuşmazlık, 1988'de Batı Şeria'dan çekilme kararı sonrasında Ürdün'de ulusal düzeyde yapılan daha büyük bir tartışmanın uzantısı olarak görülüyor. İslami hareket, "anayasaya" aykırı olduğu gerekçesiyle bu karara karşı çıkmıştı. Hamas'la bağları koparmayı reddeden Müslüman Kardeşler şahinlerinin gerekçesi budur.

Hamas'la ayrılmayı savunan güvercinler ise Müslüman Kardeşler platformu üzerinde"Ürdün gündemine" öncelik vermeye eğilimliler. Ürdün meselelerine daha fazla katılım gösterilmesi çağrısı yapıyorlar ve şahinleri Ürdün gündemi üzerinde Filistin gündemine öncelik vermekle suçluyorlar. Şahinler bu suçlamaları önemsemiyor ve Ürdün-Filistin ilişkilerinin coğrafya, tarih ve din gibi etkenlerin dayattığı bir emrivâki olduğunda ısrar ediyorlar. Filistin ve Ürdün gündemleri arasında bir ihtilaf görmüyorlar.

Müslüman Kardeşler içerisinde yapılan tartışmanın bölgesel yönü de var. Filistin Müslüman Kardeşleri şahinlere daha yakınlar. Hamas'tan ayrılma konusunda, Şeria'nın doğusundan ve batısından çekilme konusunda pek iştiyaklı değiller. Ürdün Müslüman Kardeşleri ise Ürdün gündemine ağırlık verme eğilimindeler.

Hamas kendi payına yol ayrımında: Bir yanda Müslüman Kardeşler'den birini ötekine karşı desteklemek istemiyor ve ihtilafı etkisizleştirmeye bakıyor. Diğer yanda, Müslüman Kardeşlerle güçlü ve yakın ilişkilerinin, Ürdün rejimiyle ilişkilerinde bir krize yol açmasını istemiyor ki her hâlükarda iyi değildir bu kriz Aynı zamanda, Müslüman Kardeşler üyeleri arasındaki ve genel olarak Ürdün'de ulusal düzeydeki güçlü nüfuzunun kaybolmasını istemiyor.

Ürdünlü karar vericilerin Ürdün bağlamında Hamas'a yönelik tavırlarını etkileyen kilit kaygılardan biri, Hamas ve Müslüman Kardeşler üyeleri arasındaki özel ve ayrı ilişkilerdir. İlave olarak, Ürdün güvenlik makamlarının dile getirdiği, Hamas'ın Ürdün topraklarına silah kaçırıp depolamasından kaynaklanan bir güvenlik meselesi var. Ve bir de bâriz bir siyasi mesele var: Ürdün ve Hamas, birbirleriyle zıt iki bölgesel kampta yüzyüze geliyorlar. Ürdün, ılımlılar denilen kampta, Hamas ise direnişçiler kampında.

Hamas, Ürdün'ün iç meseleleri ve kendisi arasına mesafe koyarak Amman'la ilişkileri iyileştirme hususunda fark edilir derecede hassasiyet sergiliyor son zamanlarda. Hamas lideri Halid Meşal, iki hafta önce babasının cenaze namazı için geldiği Amman'da Hamas'ın Ürdün'ün iç meselelerine karışmak istemediğini ilan etti. Hamas'ın Ürdün'de temsilcilerinin olmadığına, hareketin Ürdün'ün egemenlik ve güvenliğine saygı duyduğuna işaret etti. Hamas'ın Ürdün'le iyi ilişkiler geliştirmek istediğini de ilave etti.

Bu mesajlar yeterli gelmedi. Ürdünlü yetkililer, istihbarat başkanı Tümgeneral Muhammed Dahabi'nin istifa etmesinden bu yana, Hamas'la üst düzey siyasi ve güvenlik temasları kurmada halen gönülsüzlük sergiliyorlar. Müslüman Kardeşlerin Ürdünlü üyeleri arasında büyüyen tartışmanın uzun bir süre daha devam etmesi, daha fazla ihtilafa, bölünmeye ve istifaya sebebiyet vermesi muhtemeldir.

 

Yazar hakkında: Amman'da yerleşik El Kudüs Siyasi Araştırmalar Merkezi müdürü.

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı