İran ABD Başkanı Barack Obama'nın 'yeni bir başlangıç yapalım' çağrısını niye açık açık reddetti? İranlılar baharın gelişini müjdeleyen yeni yıllarını, yani Nevruz'u kutlarken, ABD başkanı onlara kendi armağanını sundu: Onların büyük medeniyetini öven video mesajında, bir dizi farklılığa rağmen diyaloğu sürdürmek istediğini söyledi, İranlılardan da eski tehditlerinden vazgeçmelerini istedi.
İlk tepki İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hameney'den, bir vaaz sırasında geldi. İran'ın karmaşık siyasi hiyerarşisindeki en güçlü şahsiyet, Batı'da olağanüstü bir değişim olarak tanımlanan mesajı 'slogandan' ibaret diye niteleyerek Amerika'nın eylemlerinde bir değişiklik olmaksızın anlamsız kalacağını vurguladı. Bu sözler Washington'da yüz geri edilmek olarak karşılandı. Fakat İran'ın ABD'den gelen 'savaşma seviş' mesajını hemen kucaklayacağını düşünenler ya saf ya da tarihi unutmuş.
Geçenlerde Tahran'daydım ve çok sayıda İranlı'ya Obama ve yeni bir başlangıç ihtimali konusunda ne düşündüklerini sorma fırsatını buldum. Cevaplar farklı farklıydı. Sözgelimi genç bir kadın öğrenci gülümseyerek, "Ona güvenmiyoruz" derken, havyar ticareti yapan bir adam kaşlarını çatıp, "Taze hava solumak gibi, zeki bir adam ve dünyayı değiştirecek" diye konuştu. Cevaplarda bir nokta ortaktı: Amerika İran'a saygılı davranmalı ve sivil bir nükleer program istemesinin makul olduğunu kabul etmeliydi.
Yaralanmış ulusal gurur duygusu çok yoğun ve İranlıların Batı'nın niyetlerine dair kuşkularını gidermek Fars şiirinden birkaç dize okumaktan daha fazlası gerektirecek. Evet, Obama video mesajında 'İran İslam Cumhuriyeti' ifadesini kullandı - rejim değişikliği arayışında olmadığının diplomatik şifresiydi bu. Fakat İran Amerikalı bir liderin sözlerine niye güvensin ki?
İran'ın Batı'yla ilgili, ABD'nin ilerleme kaydedilmesini istiyorsa anlamak zorunda olduğu haklı şikâyetleri var. İran Meclis Başkanı ve eski nükleer müzakereci Ali Laricani, ABD ve Britanya'nın CIA eliyle 1953'te yaptırdığı askeri darbedeki Amerikan ikiyüzlülüğünden, halihazırda Batı'nın uyguladığı 'çifte standartlara' kadar uzanan bir liste hazırlamıştı. "Her sabah pencereyi açıp terörizm diye feryat ediyorlar ama sonra gizlice Taliban'la görüşmeye oturuyorlar" diyordu Laricani.
Bunların hiçbiri alametlerin olumsuz olduğu anlamına gelmiyor. Liderlerinden farklı olarak ortalama İranlı Amerikan kültürüne Ortadoğu'daki diğer halklardan daha sıcak bakıyor. Büyük çoğunluğu ülkesinin dünya sahnesinde şeytanlaştırılmasının ve tecrit edilmesinin sona ermesini istiyor.
Hamaney aslında kapıyı açık bıraktı
Ve reformcularla katı muhafazakârlar arasında durumu idare etmek zorunda olan Ayetullah Hamaney aslında kapıyı açık bıraktı. ABD eylemlerinde İran'ın dondurulmuş hesaplarının serbest bırakılması ve yaptırımların yumuşatılması gibi somut değişiklikler görmeyi talep etti. Bu tür adımlar cumhurbaşkanlığı seçiminde reform yanlısı adayların şansını artırabilir.
Neticede İran devletlerin dostları değil, çıkarları olduğunu biliyor ve Amerika'nın İran'a yönelik herhangi bir girişiminin büyük belirleyicilerinden birinin İsrail basıncı olduğundan haklı olarak kuşku duyuyor. Bu nihayetinde bir yeniden yakınlaşmanın gerçekleşmesi ihtimalini dışlamıyor, sadece İran'ın ABD'nin tutum değişikliğini niye satranç tahtasındaki bir hamle olarak gördüğünü izah ediyor; bu hamle ihtimallerle olduğu kadar riskleri de barındırıyor. (Gazetenin dış haberler editörü, 23 Mart 2006)
Kaynak: Radikal