ABD karşıtlarını sevindiren, zil takıp oynadıkları haberleri de kendi servis ederek hedef şaşırtıyor. "ABD Afganistan'da batağa saplandı çıkmak için müttefiklerinden ek asker istiyor." "Taliban Kabil kapılarına dayandı." "Tarih boyunca Afganistan'a girip de işgal edebilen ya da mağlup olmadan çıkabilen hiç bir güç yoktur."
Daha sayabileceğim pek çok başlık, Amerikanın işine gelen karşıtlarını memnun eden konuyu kaydıran başlıklardır.
Bana göre Amerika Afganistan'da hedefine çoktan ulaştı. Şimdi yeni projelerini gerçekleştirmenin startını vermek üzeredir.
Amerika'nın yeni hedefi "Pakistan İslam Cumhuriyeti "dir. 1947'de kurulan ülkenin tam adı budur. O tarihte islam coğrafyasının tamamı kolonyalistler tarafından işgal altındaydı; fiili işgal altında olmayanlarda da İslam düşüncesi ve yaşam biçimi işgalcileri aratmayan baskı altındaydı. İşte böyle bir zamanda Hindli Müslümanların bir bölümü, bir ilki başlattılar: Pak bir İslam beldesi düşüncesiyle 'Pakistan İslam Cumhuriyeti'ni ağır bir bedelle kurdular.
Dört eyaletten (Serhad, Belucistan, Sind, Pencap) meydana gelen ülke dört değişik ırk mozayiğinden oluşmaktadır. Pakistan daha kuruluşuyla ve düşünürlerinin verdiği eserlerle, bütün Müslüman aktivistlere bilgi veren mesafe katettiren bir ilham kaynağı olmuştur.
Pakistan bugün İslam aleminin en çok İslami eğitim öğretimin yapıldığı medreseye ve medrese öğrencisine sahiptir. Medreseden icazet alan öğrenciler ilahiyat fakültesi denkliğine de sahip olmaktadır. Afganistan, İran ehl-i sünnet bölgeleri, Orta Asya ve Doğu Türkistan uleması bu medreselerden yetişmektedir. Afgan cihad döneminde Pakistan'ın sahiplenmesi ve Afganlılara sınırlarını sonsuz biçimde açması ve Afganlıların bütün Pakistan'da özgürce dolaşma çalışma, yerleşme kolaylıkları olmasaydı, cihad o kadar başarılı olmazdı. Gazze'nin yakılıp yıkılması zamanındaki Mısır'ın Refah sınır kapısını İsrail'i aratmayacak biçimde her türlü yardım girişine dahi kapalı tutmasını hatırlayalım.
Amerika'nın hedefinde Pakistan vardır: Öyle ki 160 milyonluk bu İslam ülkesini kurulduğuna pişman etmek gibi bir amacı vardır. Çünkü Pakistan iyi eğitim almış bir elit müslüman potansiyele sahiptir. Pakistan kalabalık bir İslam ülkesidir. Pakistan'ın tefsir, hadis, fıkıh, İslam tarihi, akaid gibi İslami ilimlerin dışında çağdaş konularla ilgili önemli düşünürlere; İslam'da devlet, İslam'da yönetim biçimi ve erki, İslam iktisadi, İslam hukuku, uluslar arası ilişkiler ,siyasal bilimler,sanat, edebiyat, sosyoloji konularında eserler veren düşünürleri vardır.
Bir kıyaslama yaparsak her birimizin evinde Pakistan kökenli yazarların eserleri vardır. Komşu Afganistan'dan bir yazar,bir düşünür, İslami ilimlerin her hangi bir dalında bir risale olsun var mı? Bütün Afganistan'da yirmi kişi çalıştıran tek bir imalathane yokken Pakistan önemli bir üretim ve imalat, bazı ürünlerde ihracat ülkesidir.Askeri darbelerden başını almasa da İslam aleminde eyalet sistemine sahip bunu çatışmasız götürebilen ve bu yönüyle de incelemeye değer örnek bir ülkedir. Medreselerinin yaygınlığı ve öğrenci çokluğu gibi ilk eğitiminden üniversiteye kadar köklü bir eğitim ve öğretimine de sahiptir: Urduca ve İngilizce'nin yanında, her eyalette yerel dilde kullanıldığı için her öğrenci üç dili birden öğrenerek eğitime başlamaktadır, bu renklilik Pakistan'ı yıkmadığı gibi iyi zenginleştirmektedir. Afganlılar 25 yıl bu ortamda yasadığı halde hiç örnek almadıkları için kavmiyetçi ilkelliğe dönüp İslam'ı da çatışmalarına alet ettiler. Kavmiyetçiliğe daha iyi şeriat getirmek sloganı kattılar. Pakistan İslam ülkeleri içinde nükleer güce sahip tek ülkedir. Bütün İslam alemine bir çok konuda model değerler taşıyan her olumsuzluğa rağmen barışı bozulmayan bu sükunet ülkesi bugün Amerika'nın ve İsrail'in hedefindedir.
Pakistan'ın Afganistan'la 1500 kilometrenin üzerindeki sınır bölgesi kuruluş döneminden gelen kabilelerin özerkliğe sahip olduğu bir bölgedir. Amerika, Taliban'ı (bu defada Pakistan Taliban'ı) bahanesiyle vuracak. Mısır'da tutunamayıp ailece daha rahat yaşamak için Afganistan'a kaçan ve Gazze'deki Müslümanları katleden İsrail'i tehdit ederken ne medyada gördüğümüz ne de duyduğumuz Eymen Zevahiri'yi, El Kaide yemini, utanmazca saldırı silahının ucuna takıp sallamaya başladı; bu defa hedef Pakistan...
Müslümanlar, bütün Müslümanlar, bütün imkanlarıyla geç kalmadan ABD saldırganlığına karşı durmalı: Amerika bütün Batı adına farklı bir Haçlı taktiği uygulayarak ,sıraya koyduğu vuruşlarına devam edecektir.