ABD Pakistan'ı kaybetmek istemiyorsa, sivil ölümleri azaltmayı ve ülkenin sivil hükümetini desteklemeyi amaçlayan bir plan geliştirmeli
Pakistan ordusu, Pakistan topraklarında bir baskın daha düzenlerlerse Amerikan askerlerini vurma tehdidinde bulundu. Bu tehdit ister gerçek, ister sadece iç sebeplerden dolayı telaffuz edilmiş olsun, iki ülke için de felaket anlamına gelecek yanlış hesaplar yapılmasına yönelik gerçek bir tehlike söz konusu.
Başkan Bush'un Afganistan'daki Özel Operasyon güçlerine, Pakistan'ın sınır bölgelerindeki militanların izini sürme yetkisi vermesi bir çaresizlik adımıydı. ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Mullen bu ayın başında, ABD ve müttefiklerinin Afganistan'ı kurtarmak için 'fazla vaktinin kalmadığını' itiraf etti.
Mullen'ın uyarısına ve Pakistanlıların aşırılık yanlılarını yenilgiye uğratma veya Afganistan içlerine düzenledikleri saldırıları durdurma yönünde pek fazla şey yapmamasına karşı duyduğu hüsrana biz de katılıyoruz. Fakat Bush ve yardımcıları, Pakistan'daki çözülme karşısında da aynı şekilde telaşlanmalı (cumartesi günü İslamabad'daki Marriott Otel'de meydana gelen dehşet verici bombalı saldırı bunun son göstergesiydi); ve, aşırılık yanlılarına karşı savaşta tam destek verirken, Pakistan'ın kırılgan sivil hükümetini güçlendirmek için de daha fazla çalışmalılar.
Bir Amerikan baskını üst düzey bir Kaide veya Taliban yetkilisini yakalar veya öldürürse, yaşanacak geri tepmeye değebilir. Fakat aşırılık yanlılarını aşiret bölgelerinden temelli söküp atmaya yönelik bir şans varsa, bu Pakistan ordusu tarafından yapılmalı ve sürdürülebilir kalkınma programlarıyla da desteklenmeli.
ABD?bu amaçla, Pakistan liderlerini bunun sadece Amerika'nın savaşı olmadığına, kendi güvenlikleri ve demokrasi olarak hayatta kalabilmeleri için hayati önem taşıdığına ikna etmeli. Ve Pakistan liderleri de vatandaşları aynı şeye ikna edebilmeli.
Sınırın iki tarafında da artan sivil ölümlerinin, daha fazla insanı Taliban'ın ve diğer aşırılık yanlısı grupların kucağına atıyor olmasından endişeliyiz. Bu saldırılar aynı zamanda
Pakistan'ın yeni devlet başkanı Asıf Ali Zerdari'yi zayıf ve gereksizmiş gibi gösteriyor.
Pek az siyasi deneyime ve yolsuzluk suçlamasıyla lekelenmiş bir geçmişe sahip olan Zerdari kusurlu bir lider. Fakat demokrasiyi güçlendirmek, istihbarat servislerini temizlemek ve terörü yenilgiye uğratmak için ABD'yle çalışmak yönündeki sözlerini yerine getirmek için bir şansı ve ABD desteğini hak ediyor.
Zerdari yemin törenine Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'yi davet ederek bir başlangıç yaptı. Saldırıdan saatler önce parlamentoda yaptığı konuşmada hükümetinin, ne teröristlerin herhangi bir komşuya Pakistan topraklarından saldırmasına izin vereceğini, ne de ABD'nin daha fazla istilasını hoş göreceğini söyledi. Mullen geçen hafta Pakistan'a bir 'ilişkileri onarma' ziyareti yaptı ve Pentagon da genel stratejiyi gözden geçirdiğini açıkladı. Herhangi bir yeni plan, sivil ölümlerden kaçınmak için çok daha fazlasını yapmalı ve Pakistan'ın sivil liderlerinin altını oymak yerine onları desteklemeli. Kongre de, Pakistan'ın demokratik kurumlarını ve isyan karşıtı becerilerini güçlendirmeyi amaçlayan 7.5 milyon dolarlık yardım paketini onaylayarak üzerine düşeni yapabilir.
Pentagon Afganistan'da da daha iyi bir strateji geliştirmeli. Komutanlar, Bush'un 4 bin 500 ilave asker yollama sözünün yeterli olmadığı yönünde uyarıyor. Mullen'ın haklı olmasından korkuyoruz: Sınırın iki yakasında da fazla zaman kalmadı.
Kaynak: Radikal