Hillary önseçim sürecinin sonlarında daha da çirkefleşirse, Obama çok dikkatli olmalı. Bir kadının bir erkeği 'yumrukladığını' görünce 'aferin' diyenler karşısında, hem Hillary'e zorba gibi görünmeden saldırmalı, hem de başkan olmaya yetecek kadar sert davranabildiğini kanıtlamalı

Geçen hafta beklenmedik biçimde karşı karşıya kaldığı gürültü patırtıdan sonra bile, Barack Obama hâlâ muhtemel Demokrat aday olarak görünüyor. Bunun basit bir nedeni var. 8 Haziran'a dek 54 adet ön seçim tamamlanmış olacak (Niye 54? Tipik Amerikan tarzında illa ki aşırıya kaçarız, yani 50 eyaletin temsiliyle yetinmeyip, Columbia Bölgesi, Porto Riko, Guam ve 'Dışardaki Demokratlar'ı işin içine katarız.) Ve o sabah, gerçekten acayip bir şeyler olmadıkça, Obama delege sayısında Hillary Clinton'ın önünde olacak. Şu meşhur süper delegeler, öndeki aday adayıyla bozuşmak, moda tabirle 'seçmenlerin iradesine sırt çevirmek' yoluna gideceğini düşünmek zor.
Zor, ama imkânsız da değil. Obama matematiksel olarak kazanabilir, fakat Clinton kampanyası da kararsız süper delegeleri (oy verme yetkisine sahip 300'den fazla yetkili ve parti emektarı kesin karara varabilmiş değil), Obama'nın kasımda John McCain'e rakip olmak ve ülkeyi idare etmek bakımından yetersiz olduğuna ikna etmenin hesabını yapıyor. Clinton'ın tek umudu, birçoğu bizzat kasımda da aday olacak süper delegeleri, Obama konusunda sayılara rağbet göstermeyecek kadar huzursuz etmek.

Negatif kampanya imajını zedeler
Clinton'ın son saldırılarının nedeni de bu. Bazıları dürüstçe, bazılarıysa çizgiyi aşıyor. Fakat Clinton kampanyası Ohio ve Teksas oylamalarının arifesinde 'acı gerçekler' stratejisini benimsediğinden beri acımasız ve böyle davranmaya da devam edecekleri aşikâr. Obama'nın buna nasıl karşılık vereceği (karşılığın sertliğini ne düzeyde ayarlayacağı ve hangi araçları kullanacağı), Demokrat aday olup olmayacağı konusundaki belirleyici faktör.
Zira, bir aday başkan seçilmek için kampanyasının bir yerinde, başkan olabilecek kadar sert davranabildiğini ve rakiplerinin darbelerini savuşturmanın en ustaca yollarını bulabildiğini kanıtlamalı.
Bu da ilginç ve büyük ölçüde ele alınmamış bir meseleyi gündeme getiriyor -yarışın gelip dayanacağı mesele hakikaten de bu olabilir: Bir erkek bir kadına büyük bir zorba gibi görünmeden saldırabilir mi?
Obama negatif kampanyanın karanlık sularında ağır ağır kulaç atmaya başlarken (Clintonların vergi beyannamelerini açıklamalarını istedi), ABD'de çoğu yorumcu onun adına bir riskten söz etti, tümüyle farklı bir riskti bu. Yaygın görüş, negatif kampanyanın, Obama'nın umut ve iyimserlik mesajını yok edeceği ve bazen yapmaktan kaçınamadığı gibi, 'Clinton'ın seviyesine inerse' onu saran harenin dağılıp gideceği yönündeydi.

Bence mesele bu değil. Kısa süre için yaygarası yapılan bu görüşün bir faktör olacağı doğru. Fakat kampanya habercilerinin gerçekten istediği şey bir kavga; kavga çıksın ki, haberleri azami şekilde okunsun. Bu yüzden de günün sonunda boksörlerden biri için havlu atıp ringden inmesini vaaz etmeleri olası değil. Yumurta atmayı tercih edeceklerdir.

Şimdi vitesi bir tık geri alıp bu kampanyadaki ırk ve cinsiyet meselesinden söz edelim. Daha yakıcı ateşten gömlek hangisi: Obama'nın siyah bir erkek olması mı, yoksa Clinton'ın kadın olması mı?
İkisinin de kendine göre zorluğu var, fakat farklı zorluklar bunlar. Anketler genelde, kadın olmanın siyah olmaktan daha büyük bir engel oluşturduğunu ortaya koyuyor. Avantaj Obama'da. Diğer yandan, Clinton'a ilk kadın başkan olmak hususunda açıkça konuşma izni veriliyor, fakat Obama ilk Afro-Amerikalı başkan olmaktan gurur duyacağını söylese, ana akım medya ve tenkitçileri, Al Sharpton'dan emir alacağını iddia etmeye başlayacaktır; beyaz Amerika'nın büyük kısmı bundan işkillenecek ve Obama'nın kampanyası fiilen kapısına kilit vuracaktır. Avantaj şimdi de Clinton'da.
Bu şekilde istediğimiz kadar devam edebiliriz. Her şey hesaba katıldığında, ABD'nin ırkçılık işaretlerine karşı kadın düşmanlığından daha uyanık bir koruyucu tavrı göstereceğini düşünüyorum.

Bu nedenle Clinton'ın gömleği muhtemelen bir parça daha yakıcı.
Fakat iş 'kubur siyaseti'ne geldiğinde, Clinton açık ara önde. Her an çamurlaşabilir. Bunun bir kadın değil, bir Clinton olmasından kaynaklandığı (Clintonlardan beklenen siyaset türü de budur) muhakkak. Fakat Clinton olmanın yanı sıra cinsiyetin de belirleyiciliği var: Bu ön seçim bölgelerindeki Demokrat seçmenlerin yarısından fazlası kadın ve bir kadının bir erkeği yumrukladığını gördüğünde büyük kısmı 'aferin' diye düşünüyor.

Irak mevzusu tuz biber ekebilir

Peki bir erkek bir kadını yumruklarsa? Bu büyük bir tepki riski doğurur. Ve kim bilir, en azından bazı beyaz kadınlar için, Obama'nın ırkı bu tuz biber ekip ve onu daha da tehlikeli bir şahsiyet haline getirmez mi? Bu durumda tepki büyümez mi? Bu nedenle Obama, eşi benzeri olmayan türde bir negatif kampanya yürütmek durumunda. Kibar ve çok zekice olması gerekecek. Kadın düşmanı sayılma ihtimallerinin hepsini ince ince ayıklaması gerekecek. Aynı zamanda, sıkı bir başkan olacağını kanıtlayabilecek kadar sert davranması gerekecek.

Yani ip cambazlığının ta kendisi. En küçük hatanın, utanç duygusuna sahip olmasıyla bilindiği pek söylenemeyecek Clinton kampanyası tarafından tahayyül bile edemeyeceğimiz şekillerde sömürüleceğinden emin olabilirsiniz. Ve Obama o ipten düşerse, kaderini elinde tutan süper delegeler yere çarptığında çıkan sesi duyar. Clintongiller de duymalarını garanti edecektir zaten.

Kaynak: Radikal