ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'a yönelik hamlesi zekice ve sadece selefinin kavgacı tutumundan değil, İslam Devrimi'nden beri ikili ilişkileri bozan duygusal husumetten de net bir kopuş anlamına geliyor.
Obama İran'ın kadim bir medeniyet olarak kültürel üstünlük algısıyla savunmasızlık hissiyatı paranoyasına eş zamanlı olarak hitap etmeyi becerdi. Obama, "ABD, İran İslam Cumhuriyeti'nin uluslar topluluğundaki haklı yerini almasını istiyor" deyip şöyle devam etti: "Bu hakka sahipsiniz, ama bu gerçek sorumluluklar gerektiriyor ve bu yere terörle ya da silahla değil, İran halkının ve medeniyetinin gerçek büyüklüğünü gösteren barışçıl davranışlar yoluyla ulaşılabilir."
Obama'nın İslam Cumhuriyeti adını kullanması, ABD'nin devrimi kabul ettiği ve rejim değişikliğinden vazgeçtiği anlamına geliyor. Hak ve sorumluluklara yapılan vurgu, İran'ın bölgesel güç olarak adlandırılıp kabul edilme arzusuyla uyumlu.
Obama'nın konuşması iyi nişan almıştı, dahası sadece İran liderlerine değil, Ortadoğu'da en fazla kendiliğinden Amerikan halkı yanlısı olduğu öne sürülen İranlılara da yönelikti. Bir asır önce anayasal devrimden sonra İran'ın Britanya ve Rusya'nın ülkeyi baskı ve rüşvetle yağmalamasına Amerikalı bir ekonomi bakanı atayarak karşı koymaya çalıştığını hatırlamak gerek.
İranlıların ABD ve Batı kuşatması altında hissettiği yakın geçmiş, teokratların püriten hegemonyalarını ve maddi çıkar ağlarını sağlamlaştırmasına olanak verdi. Ama bu sahte ulusal birlik çatlıyor ve İranlılar Batı'nın onlarla temas kurmak istediğini hissettiğinde tartışma gelişiyor. Mollaların Obama'nın gelişiyle bozum olmaları boşuna değildi: Obama onların karşısına seçeneklerle çıkıyor.
Ama ABD ve Avrupa'nın yanı sıra İsrail ve Araplar da seçeneklerle karşı karşıya. Saddam'ın devrilmesini müteakip İran nüfuzunun genişlemesinden sonra, bölgedeki çoğu çatışmanın - Irak, Afganistan, İsrail-Filistin ve Lübnan - çözümü en azından İran'ın sessizliğini gerektiriyor.
Batı'nın İran'ın atom bombası yapmasını önleme amacına en iyi şekilde, İran'a 'büyük bir anlaşmayla' güvenlik ve bölgenin istikrarı teklif edilerek ulaşılabilir. Bu noktaya ulaşılırsa, ABD ve müttefikleri İran'ın nükleer yakıt çevriminin teknolojik ustalığına ulaştığını kabul edip etmeyeceklerine karar vermek zorunda kalacak. (Başyazı, 22 Mart 2009)
Kaynak: Radikal