Amerikan kamuoyu ve Kongre üyelerinin yanı sıra, uluslararası ilişkiler uzmanlarının da ABD Başkanı George W. Bush'un yeni Irak stratejisine yönelik sert eleştirileri giderek artıyor. Zira bu uzmanlar, Irak'ta başarının imkânsızlaştığını ve 2003'ten bu yana izlenen Amerikan politikasının ülkenin iç savaşa sürüklenmesi sonrası dibe vurduğunu açıklayarak, askeri takviyeler ne sonuç verirse versin ABD'nin 2008 sona ermeden çekilmesini tavsiye ediyor. Hal böyleyken, Iraklı Kürtler Başkan Bush'u 'sevgili' olarak görüyor, Amerikalı askerleri de hoş karşılıyor. Zira Saddam Hüseyin rejimi bu askerler sayesinde yıkıldı ve Kürtler böylece gerçek özerk yönetimden, kısmi güvenlik ve istikrardan beslenir oldu. 9 Şubat'ta Amerikan güçlerinin Musul'da sekiz Peşmergeyi 'yanlışlıkla' öldürmesine ve bu durumun bölgesel hükümeti kızdırmasına rağmen, Amerikan güçleri Kuzey Irak'ta hâlâ seçkin ve ayrıcalıklı bir konumun gerçekçi güvencesi olarak görülüyor. Türk zihniyetiyle hazırlanmış ABD'de savaşa karşı artan muhalefet ve Cumhuriyetçilerin Kasım 2006'daki seçim yenilgisi Kürtleri pek fazla etkilemese de, Irak Çalışma Grubu'nun raporu üzerlerine yıldırım gibi düşmüştü. Zira rapor açıkça merkezi Irak hükümetinin güçlendirilmesini öneriyor, böylece federasyon ve bağımsızlık mefhumunu tehdit ediyordu. Keza rapor, kendilerini 'yeni Irak okulunun seçkin öğrencileri' gibi gören Kürtlere karşı esnek değildi. 17 Aralık'ta yapılan olağanüstü oturum akabinde Irak Kürdistanı'ndaki ulusal cemiyet, Bush ve Kongre'ye Baker raporundaki 'nesnellik eksikliği'ni eleştiren etkileyici bir mektup gönderdi. Bir Kürt lider raporla ilgili olarak, 'Arap parası ve Türk zihniyetiyle' hazırlandığı tespitinde bulunmuştu.Savaşın başlamasından bu yana Kürtler ilk defa aldatıldıklarını hissetti. Dünyanın süper gücü tarafından korunmak bir yana Kürdistan'ın inşasıyla ilgili derinleşen kanaatin yerini korku aldı. ABD başkanının Irak'taki misyonunu sürdürdüğünü açıklaması bile bu korkuyu gidermedi. Kürt liderler şimdiden, ABD'nin Irak'taki Kürdistan stratejisinden şüphe duymaya başladı. Zira Bush için şu an en büyük sorun Bağdat savaşı. Bu savaşta başarısız olursa Baker raporu tekrar vitrine çıkacak.Kürtlerin uykusunu kaçıran konuysa Amerika'nın çekilme takvimi. Amerika'daki başkanlık seçimine 23 ay kaldı ve Bush'un halefinin ne tür kararlar alacağını kimse bilmiyor. Kürtlerin beklediği en kötü senaryo, ABD güçlerinin çekilmesi. Zira Kürtler İran ve Türkiye'ye karşı kendilerini savunmak için yeterli askeri güce sahip olduklarından emin değil. Peşmergelerin cesareti de yetersiz; çete savaşları ve taktiksel saldırılarda eğitimliler ancak Kürdistan bölgesini savunmaya hazır değiller. Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin, ABD'nin yeni Irak stratejisi çerçevesinde Bağdat'a 6 bin asker gönderme kararı da yeni bir endişe yarattı. Zira, onlarca din adamı bu askerlerin Bağdat'a gitmesini yasaklayan fetvalar çıkardı. Bu durum da birçok Kürt askerin kaçmasına yol açtı. Çünkü bu askerler yeni Irak ordusunun Musul ve Kerkük'teki saflarına katılacak. Kürtler kendi kendilerine, 'Kürt, Irak askeri üniforması da giyse Kürt kalacaktır' diyor. Herhangi bir mezhepten Arapları öldürmeleri durumunda karşılayacakları intikam eylemlerinden korktukları için de, Bağdat'taki milis savaşına girmek istemiyorlar. Ne var ki Kürtleri uyutmayan kötü senaryolar şunlar: İlki, Türkiye'de seçimlerle ilgili. Askeri kanadın Irak Kürdistan'ında kendisine sığınak bulduğu PKK savaşçıları konusu, Türk medyasında sıcak bir tartışma yarattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen perşembe hükümetinin bölgede güvenlik, istikrar ve barışa hizmet edecekse ve tarafların çıkarlarını sağlayacaksa Irak Kürdistan bölgesi hükümetiyle doğrudan diyaloğa hazır olduğunu açıklayarak içerideki ve dışarıdaki herkesi şaşırttı. Bu açıklamalar medya, siyaset ve doğal olarak askeri çevrelerde geniş tepki buldu. Tepki o sırada Washington'da bulunan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'tan geldi. Büyükanıt Kuzey Irak'taki PKK unsurlarına destek sundukları müddetçe Kürt yönetimiyle diyalog kurmayacağını ifade etti.PKK konusunda Washington'la eşgüdümden sorumlu emekli general Edip Başer de, Kürt yönetiminin ABD işgali öncesi elde ettiği desteği hatırlatarak onları vefasızlıkla suçladı. ABD'nin çekilmesi felaket nedeniİkinci senaryo da, Kerkük'ün Irak Kürdistanı'na katılmasıyla ilgili referandum hakkında. Kürt halkının bu talebi, Türkiye, çoğu Türkmen ve Iraklı Arapların güçlü muhalefetiyle karşılaşıyor. Türkler Kuzey Irak'ın bağımsız Kürt federasyonuna dönüşmesinden ve bu durumun Türkiye'deki Kürtleri bir şekilde etkileyecek bağımsız bir Kürt devletine çevrilmesinden endişeli. Bu sebeplerden dolayı, ABD'yle ilişkiler Iraklı Kürtler için mutlak öncelik. Kürtler Bush'un görev süresinin dolmasından sonra Amerikan politikalarında köklü bir değişiklik yaşanmasını beklemiyor. Zira ABD'nin geri adım atması zor; geri adım atarsa Ortadoğu'daki nüfuzunu kaybeder. Çekilmesi de teröristlerin zaferine denk olacak. ABD, Kürtler ve Irak için felaket burada. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 25 Şubat 2007)