65 ülkeden üç bine yakın misafirin iştirakiyle gerçekleşen Uluslararası Kudüs Buluşması sona erdi. Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV), İslâm Dünyası STK'ları Birliği (İDSB), Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) ve Kudüs Müessesesi'nin ortaklaşa düzenlediği buluşma, Kudüs'ün ümmeti nasıl bir araya getirdiğini ve Müslümanların nasıl ittihada susamış ve aç olduklarını bir kez daha gösterdi. 
 
 Buluşma, Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen Uluslararası STK Fuarı ile de birleşince hârika bir durum ortaya çıktı. Yıllarını ehl-i îmana hizmete adamış bir büyüğüm şu tespiti yaptı: "En önemli meyve şu: Ümmet biraraya geldi. Ümmet kendine geliyor. Ümet silkiniyor..."
Bu neticeyi iyi görmek gerek.
Bugünden yarına her şey kolay değişmez.
Onun için toplantının olumsuz yönlerini kafasına takanlara aldırmıyorum.
Ama ders alınabilecek noktaları da ihmal etmeden bir tarafa not ediyorum.
Toplantının ayrıntılarını iki gündür gazetemizden takip ediyorsunuzdur; tekrar etmeyeceğim. Kenan Kıran, Kemal Gümüş ve Cevdet Kılıçlar Feshane'ye demir atan acar muhabirlerimiz. Sibel Eraslan da ilk günden beri toplantıdaydı. Cuma günü, "Kudüs'ün kalbi İstanbul'da atıyor" diye başladığı yazısıyla buluşmanın açılışındaki önemli konuşmalara dikkat çekti. Ahmet Varol zaten tertip heyetinde; biz de bir ucundan tutarak buluşmanın selâmetle bitmesi için gayret gösterdik.  
Basının buluşmayı takip edişi de, haberleri de tam ibretlikti aslında. 'İslâmofobik medya' yine iş başındaydı: Toplantının Kur'ân-ı Kerim'le açılmasını diline dolamış bir gazete meselâ; neyle açılacakmış peki? Kudüs için toplanan onca Müslümanın İlâhî Kitabı, Kur'ân'ın okunması niçin bu kadar rahatsız ediyor bu gazeteyi?.. Aynı gazete, "toplantıda hanımlar ayrı erkekler ayrı oturdu" diye haberine devam etmiş. Hâsılı: Şeytanlık parayla değil!
Bir başkası "Hamas geliyor" diye birinci sayfadan bastı yaygarayı. Haberi yapan gazetenin muhabirine, "Nerede Hamas, hangisi, göster bakalım? Üç bin kişiden Hamas'ı nasıl bulup çıkarttınız pes doğrusu!" dedim. Abbas-Peres gelince iyi hoş, Meclis'te konuşma yapınca ses yok, Hamas gelince niçin bu kadar tepki peki? Dedik ya, şeytanı emekli eder bunlar! Bu nokta, meşhur tabirle "Sözün bittiği yer!"
Bizim cenah da ilk günler buluşmayı hakkıyla veremedi. Günlerce ilanlar yayınlanmasına rağmen ilginç bir refleksle Vakit dışında özel haber yapan yoktu ilk gün. Resmi ajansın geçtiği yarım-yamalak haberle iktifa ettiler. Koskoca bir buluşmayı bir-iki sütuna yahut bir-iki dakikaya hapsettiler. İkinci gün birazcık insaf edip organizasyonu yazmaya, göstermeye başladılar. Bu meyanda İbrahim Karagül'ün "Kudüs'e giden yol İstanbul'dan geçer!" başlıklı Yeni Şafak'taki yazısı kayda değerdi. Bir büyük kanalın Dış Haberler sorumlusunun "Mevzudan haberim yoktu!" diye efelenmesi de tam fıkralık bir durum olarak not edildi. Allah için bir araya gelen binlerce insanı, günlerdir bangır bangır ilanları yapılan toplantıyı farkedemeyenler, buradaki hadisenin ve haberin kokusunu alamayanlar şimdilerde anlı şanlı haberci, televizyoncu oluyorlar ya, bravo doğrusu! Kendi insanı ile nezaketle ve adaletle diyalog kuramayan zavallılara yazıklar olsun!
Sözün özü şu aslında: Ümmetin bir araya gelmesi, fert fert enâniyet, gurur ve nefsânî arzuları bir tarafa bırakıp, fedakârlıkla, hesâbî değil hasbî olarak çalışmaya ve o büyük havuzda erimeye bağlı. Ucuz komplekslerle, soğuk benlik tavırlarıyla, Hakk'ın hatırını dikkate almadan halka himmet sunulmaz.
Basının tavrı sadece bir örnek; meselenin pek çok tarafından bir ciheti veya. Bu örnekten yola çıkarak her kesim kendisine çekidüzen verebilir, vermelidir de.
Niyetler ve nazarlar ıslah edilmeli; sürdürülebilir tasaffî (arınma, temizlenme) hamlesi cesaretle başlatılmalı.
Tâ ki, ittihad-ı İslâm rüyasının adım adım gerçekleşmesine vesile olacak böyle güzel organizasyonlar üç-beş münasebetsizin yalan-yanlış ve birkaç kendini bilmezin soğuk kaprisleriyle kerhen yaptıkları haberlere kurban gitmesin!
Tüm bunların da gerçekte hiçbir kıymet-i harbiyesi yok: Allah'ın râzı olması tek hakîkat. Kâinâtın yaratıcısı bu hizmetten râzı ise, bütün dünya sırtını çevirse, kulaklarını tıkasa ehemmiyeti yok! Burası da meselenin mihrak noktası.
Sonuç olarak; Uluslararası Kudüs Buluşması'nın her yönüyle, herkese çok iyi bir ders olduğu kanaatindeyim. Allah, hayırlara vesile eylesin.