Kudüs konferansı devam ederken bazı kavramlar üzerine düşüncelerimizi bir kere daha ifade etmek istedim.. 
 
Dün Kudüs'e bakışımı ifade etmiştim, bugün ise "Semit, İbrani, İsrailoğlu ve Yahudi" kelimeleri üzerine durmak istiyorum.. Bu konu üzerinde internette yaptığım bir tarama sırasında da "Darultawhid" imzalı güzel, özet bir bilgi buldum.. Oradan yola çıkarak düşüncelerimi ifade etmeye çalışacağım.. Bu çalışma bir bakıma, bir süreden beri, bu konuya bakışımı merak eden bir arkadaşın sorusuna da cevap olacak aslında..
Semit (ya da "Şemit") Hz Nuh'un çocuklarından Şem'in, ya da diğer bir değişle Sam'ın soyundan gelen demektir. Sami de Sam'a aid / onun soyundan demektir.. Sami ırktan kasdedilen de budur.. Bilindiği gibi Hz. Nuh'un 3 oğlundan söz edilir. Bunlar Ham, Sam ve Yafes'tir.. Ham, Hami ırkın; ki, Araplar bu grubdan kabul edilir. Sam, Sami ırkın atasıdır. Yafes ise Hind Avrupa ırklarının ve Türklerin atası kabul edilir.
İbrani ise Şemi'nin, ya da Sam'ın torununun çocuğu olan İber'ın soyundan olanlara verilen addır. İber Yarımadası: Avrupa kıtasının Akdeniz'e uzanan 3 yarımadasından biridir. İber yarımadasında İspanya ve Portekiz devletleri yer almaktadır. Yarımadanın en güneyinde yer alan Cebelitarık İngiltere'nin idaresindedir.. Yahudilerin İspanya'dan sürüldükleri 1492 yılında İber yarımadasındaki Yahudiler, 500 yıl önce İber yarımadasındaki Katolik hükümdarların zulmünden kaçarak Anadolu'ya göç etmeye başladılar. İzmir Yahudi cemaati 16. yüzyıldan itibaren İber yarımadasından bir göç sonucunda güçlendi.. Bu cemaatin İzmir tarihinde özel bir yeri vardır. Sabataylığın buradan çıkması ve daha sonra Selanik'de güç haline gelmeleri de yine bu göçle ilgilidir.. Sabatay hareketi, mesihiyet anlayışı ve Kudüs'e dönüş hayalleri ile siyonizme ve İsrail devletinin kuruluşuna ilham kaynağı olmuştur. Osmanlı'nın yıkılışı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da bu anlamda etkileri olduğu açıktır..
Tekrar "Semit" tanımına dönecek olursak bütün İbraniler Semit'dir ancak bütün Semitler İbrani değildir. Semitizm bu anlamda Sam ırkına dayalı bir milliyetçilik olarak anlaşılması gerekir.. Burada bir Peygamberin 3 oğlu arasından birini seçip, kendini ona nisbet ederek ırkını kutsama sözkonusudur.. Anti Semitizm de bu anlamda Semitizm kadar yanlış olan, belli bir ırka karşı olmayı ifade eden negatif bir milliyetçiliktir. İslâm ise kavmiyetçiliğin, bu manaya gelen ırkçılığın/milliyetçiliğin her türlüsünü reddeder ve insanı mecazi manada "Allah'ın halifesi" olarak yeryüzünden sorumlu kılar.. Adaleti esas alır.
Kimse doğduğu ana babayı kendisi seçmediği gibi, doğduğu toprağı da kendi seçmedi. Ya da doğduğu toprağın sınırlarını da kendisi çizmedi. Doğduğu zamanı da kendisi seçmedi. Bunlar Allah'ın takdiridir.. Hiç kimse bundan dolayı yüceltilemez ya da aşağılanamaz. Herkes Allah'ın önünde eşittir, Üstünlük ancak takva, ilim ve haklılıkla mümkündür..
Benim bu konudaki tutumum açıktır. Cenab-ı Allah "Bir kavme olan düşmanlığınız, sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin" buyurur. Ben Yunanistan ya da Bulgaristan'daki Müslümanlar ve Türkler için temel haklar için ne istiyorsam, kendi yaşadığım yerde tüm ötekiler için onu istiyorum.. Bu kadar açık, basit ve net..
Tekrar konumuza dönecek olursak, Hz. Nuh'un oğlunun torununun çocuğu olan İber'den 6 kuşak sonra Hz. İbrahim (as) doğmuştur. İbrahim (as) İber ve Şemit (Sami) soylarının ikisinden birden gelmektedir bu sebeple hem Semit hem de İbrani olarak adlandırılabilir.
Hz. İbrahim'in iki oğlundan biri olan İsmail aleyhisselam Arapların, İshak Aleyhisselam ise İsrail oğullarının atası sayılır..
Hz. İbrahim'den Hz. İshak, Hz. İshak'dan, Hz. Yusuf'un babası Hz. Yakup biçiminde bu soy devam etmiştir. Yakub adı, aynı zamanda "İsra'il" demektir ve Hz. Yakub'un 12 oğlu vardır. Oğulları ve onların soyları İsrailoğulları olarak adlandırılmaktadır ve onlar hem Semit hem de İbranidirler. İsrâ  kelimesi, "geceleyin yürümek" anlamına gelir.. İsrail'in Hz. Yakub'a isim olarak verilmesinin sebebi, "Karanlıktan aydınlığa yürüyen adam" anlamına geliyor.. Bir başka yoruma göre: İsrail kelimesi "Tanrının yolunda, doğru yolda[1]" anlamına veya "Tanrıyla güreşen" anlamına gelir. İsra (İbranice: güreşmek) ve el (Semitik dillerde tanrı) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Zira Tanah'ta Yakup'un Tanrı ile güreşi anlatılır. Bu da Yahudi kaynaklarındaki yorum.
Hz. Süleyman'ın vefatı ile Musevi Krallığı; İsrail Krallığı ve Yehuda Krallığı olmak üzere ikiye ayrılır. İsrailoğulları'nın 12 kabilesinden 10'u İsrail Krallığını, Yehudaoğulları ve Bünyamin kabilesinin yarısı da başkenti Kudüs olan Yehuda Krallığı'nı kurarlar. Böylece Yehuda ve İsrail iki ayrı siyasi anlam kazanır..
İsrail Krallığı'nın Asurlular tarafından işgal edilmesi sonucu Yehuda kökünden gelen Yahudi kelimesi her iki krallığın insanları için kullanılmaya başlanmıştır. Yahudi sözcüğü, sonradan Türkçe'de Hz. Musa kökünden gelen Musevî sözcüğüyle karşılanmıştır.
Burada ortaya çıkan sonuç şu: Semit, İbrani, İsrailoğlu, Yahudi, Siyonist, Musevi aynı anlamı ifade etmiyor.. Musevilik dini bir aidiyeti ifade ederken, Siyonizm bir ideolojiyi, İsrailli olmak bir siyasi aidiyeti ifade ediyor.. Semit, İbrani, İsrailoğlu olmak etnik bir aidiyeti, Yahudi olmak ise coğrafi ve tarihteki siyasi bir oluşuma ait, aynı zamanda aile içi etnik bir aidiyeti ifade etmektedir.. Hz. İbrahim'in Sam ve İber'in soyundan geliyor olması oğlu Hz. İshak'ı İsrailoğullarından yapmaz. Çünkü Hz. Yakup (İsrail), Hz. İshak'ın soyundandır.. Hz. İshak İsrail soyundan değil! Hz. İbrahim Peygamber İsrailoğullarından değil. İsrail (Hz. Yakub) Hz. İbrahim oğlunun torunudur. "Yahudi" sözü ise, Hz. İbrahim Peygamberden yaklaşık 1000 sene sonra, teolojik bir yorumla ilk kez İncil'de kullanılmıştır.. Kur'an-ı Kerim'de açık ve net bir şekilde İbrahim Peygamberin ne Yahudi ne de Hıristiyan olmadığına vurgu yapılır. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yakup'un Yahudi veya Hıristiyan olmadığı belirtilir (Bakara 140).
 Hz. İsa da ne Hıristiyandır ve ne de Hıristiyanlık adında bir din getirmiştir.. Hıristiyanlık Hz. İsa'dan yarım asır sonra Hatay'da ortaya çıktı. Hz. İsa'nın dini ilahi temelde varolan tek din olan İslâm'dı.. Bugünkü Hıristiyanlık ise O'na nisbet edilen, hakiki din yerine ikame edilen, kul yapımı bir Religio'dur.. İslâm inanışına göre Yahudilik de öyle.
Tekrar söylemek gerekirse Hz. İbrahim ne din ve ne de ırk olarak değildir. Yahudilerin çoğunun "ilk İbrani" olarak İbrahim'i kabul etmeleri gerçeği ifade etmez.
Yakub (İsra'il) aleyhisselamın oğullarından birinin adı Juda idi.. (İbranice Juda:Yahuda) Juda'nın soyu Yahudiler (Judahites) olarak adlandırılmaktadır. Yunanca'da bu Joudaioi (Judagiller) olarak kullanılmaktadır.
Biz bu konuya yarın da devam edelim en iyisi. Aslında konu uzun, ama biz özet olarak sorun yaşadığımız bir halk, coğrafya ve inanç kesimi hakkında biraz daha ayrıntılı bilgi sahibi olalım..
Selâm ve dua ile.