Büyük işadamları gibi geleceğe bakar ve FTA’nın (Serbest Ticaret Anlaşması) ve paramiliterlerin yeniden “kullanılmasını” göz önünde tutarsak, Kolombiya’nın en umut verici, değerli ve kazançlı bölgeleri Pasifik kıyısı ve batı yaylalarıdır. Veya Planlamadaki (Başkanlık Planlama Dairesi) gençlerin diyebileceği gibi, gelecekte modası geçmiş büyük baş hayvancılık, muz ve temel besinler üretiminin yerine soya fasulyesi, yağ palmiyesi, mısır ve şekerkamışı geçmelidir. Birkaç yıldan beri bu proje üzerinde çalışılıyor.

 

Planlamacılar ve yatırımcılar düşlerini gerçekleştirmek için üç engeli yenmek zorundaydılar: bu bölgede yaşayan ve toprağı kullanan halk, bu halka devletin vermediğini veren yasadışı ekin (koka) ve bu bulanık sularda, kargaşadan yararlanarak balık avlayan gerillalar.

Kimin başlattığı bilinmeyen bu ekonomik projenin kapsamı:

1) Güvenlik kuvvetlerince sıkıca korunan ve garmonales’lerin (yerel politik patronlar, zengin toprak sahipleri ve işadamları) yasallaştırdığı paramiliter grupları bölgeye yerleştirmek

2) Koka bitkilerini yok etmek ve halkı uzaklaştırmak için bölgeye zehir püskürtmek. Zehirleme sonucu bitkiler çevrede kalkınma programında öngörülen alanlara yayılmaya başlıyor ve şavaş alanı genişliyor. Göç etmek zorunda kalan halka suçluymuş gibi davranılıyor. Hükümetin yardım programlarından (acil insancıl yardım) yasal olarak yararlanma hakları yok.

3) Kovanlarına çomak sokulan arılar harekete geçince planı sonuçlandırmaya güvenlik kuvvetleri geliyor ve yetkili bakan ciddiyetle konunun “çok karmaşık” olduğunu söylüyor.

Bu model göz diktikleri bölgelerde hiç aksamadan muntazam tekrar ediliyor: Arauca Nehri’nden (Venezüella sınırı) Güney eyaleti Guaviare’ye kadar doğu yaylaları; Darien Tepeleri’nden (Panama sınırı) Mataje Nehri’ne kadar (Ekvador sınırı) Pasifik kıyıları. Doğu ili Vichada’dan güneyde Meta iline kadar Afrika yağ palmiyesi yetiştirilmesine ve Casanare ve Arauca topraklarında genetiği değiştirilmiş pirinç ve mısır üretilmesine karar verilmiş bile.

Pasifik kıyılarında Uruba’dan (Panama sınırına yakın) güneye uzanan bölgede Chiquita marka adlı muz üretimi dışında, Afrika palmiye yağı şirketi Urapalma,  Juguamiando ve Curvarado Nehirleri arasında palmiye yetiştirmek ve yakın zamanda bio-dizel üretimine başlamak için yer kapattı. Yerel  paramiliter lider El Alaman’ın başında olduğu Urapalma’nın  paramiliterlerle bağlantısı olduğu veya sahibinin zaten paramiliterler olduğu yönünde yaygın bir inanç var. Birkaç yıl içinde bütün Pasifik bölgesi Tumaco, Puerto Wilches, San Alberto ve San Carlos de Guaroa’ya (büyük palmiye fidanlıklarının olduğu bölgeler) benzeyecek.

Oyun Güneybatı Kolombiya’da El Charco, Narino’da oynanmaya başladı. El Charco 1906 yılında sunomi dalgası ile haritadan silinen ufak bir liman. Her şey çok dikkatli hazırlanmış. Geçen yıl Yeni Nesil Örgütü (New Generation Organization-NGO) diye adlandırılan paramiliterler ve kendine Armando Paz diyen lideri El Charco’yu ele geçirdi. Halk tepki gösterdi ve “paraları” kovdu.

Ama haziran ayında Sanquianga’da on bir kişi katledildi. Bu vahşete karşı yerli halklar, Afrika kökenli Kolombiyalılar ve mestizos (melezler) büyük bir protesto gösterisi yaptı. Tumaco, Guapi ve Buenaventura piskoposlukları karşı karşıya oldukları tehlike hakkında uyarıda bulundu ve sivil halka karşı saygılı davranılmasını istedi.

Buna rağmen, plana devam edildi: 16 Ocak 2007’de, Black Eagles’ın (Kara Kartallar- sayıları hızla artan “yeni” paramiliter grup) desteğinde Yeni Nesil Örgütünün komutanları El Charco’da Playa Bazan’a girdi. Şubat’ın başlarında Tapaje Nehrinin yakınlarında glifosfat bombardımanı başladı. Ayın sonunda deniz erleri FARC ile çarpıştıktan sonra Tiaja ve El Hojal köylerinden geçerek La Tola ve Sequihonda’yı işgal etti.

Her çarpışmadan, bombardıman ve harekattan sonra  zorunlu sürgünlerin sayısı arttı. Tumaco Patrikhanesinden Monsenyör Giron NGO paramiliterlerin, “insan haklarını savunan sosyal, yerli, dini ve insancıl örgütler”e karşı tehditlerini kınadı. Daha sonra, Savunma Bakanı Santos El Charco’dan 400 ailenin göçmek zorunda kaldığını kabul etti; Piskopos Hector Fabio Henao ve Gustavo Giron sürgüne giden aile sayısının binden fazla olduğunu bildirdi..

Konuyu iyi bilmesi gereken BM Mülteciler Yüksek Komisyonu (UNHCR) : El Charco’da olanlar Barbacoas, Cumbitara, Policarpa, Magüi, Linares, La Llanada, Sotomayor, Iscuande, Samaniego, Ipiales ve Cumbal Belediyelerinde (hepsi Narino’da) de oluyor dedi ve bütün bölgenin insanlık krizi bölgesi olarak ilan edilmesini istedi.

Ekvador’a sınır komşusu olan Narino’da olanlar “karmaşık”tan daha öte, Bay Bakan.

*Alfredo Molano - Kolombiya’nın önde gelen bilim adamı ve politik analisti

Kaynak: Latin Bilgi