Daha fazla yalan, daha fazla aldatma

 

Paul Craig Roberts

"Emperyalizmin anlamı nedir? Ötekiler üzerinde mutlak güç iddiasıdır o." Robert Lowe, 1878

G-20 devlet adamları Pittsburgh'taki toplantılarının bir başarı olduğunu ilan ettiler fakat OpEdNews'ten Rob Kall'ın yazdığı gibi, toplantının ana başarısı Pittsburgh'u "işçilerden ve yayalardan temizlenmiş hayâlet şehre çevirmesi ve fakat tüm Amerika'dan 12.000'nin üzerinde çevik kuvvetle doldurmuş olmasıdır."

İşleyen "özgürlük ve demokrasi" bu. Dünya gelirinin yüzde 85'ine sahip olan G-20 ülkeleri liderleri, Star Wars filmindeki İmparatorun askerleri gibi teçhizatlanmış 12.000 çevik kuvvetin olmadığı bir Amerikan şehrinde buluşamazdı. Ve Amerikan hükümeti İran hakkında şikayette bulunuyor.

Amerikan hükümetinin İran hakkındaki şikayeti yeni bir merhaleye yükseldi. Obama 25 Eylül'de şöyle ilan etti: "İran, tüm ulusların riayet etmesi gereken kuralları çiğniyor." Amerika'nın İngiltere, Fransa ve Almanya kuklaları kendilerine sorulmadan lafa atlayıp NPT imzacısı olarak nükleer enerji hakkından vazgeçmesi için İran hükümetine "uluslararası câmianın taleplerini" karşılaması için 3 ay süre verdiler. Şayet bilmiyorsanız söyleyelim, uluslararası câmia ifadesi dünyanın geri kalanına baskı yapan bir avuç küstah ve zengin ülke yani Amerika, İsrail ve Avrupa demektir.

Kuralları çiğneyen kim? Amerika mı? İran mı?

İran, Amerikan yönetiminin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasına riayet etmesinde ısrar ediyor. Bu anlaşmayı Amerika türetti, ileri sürdü, İran da imzaladı. Fakat şu an üç mütecaviz savaşa bulaşmış olan ve bir dizi ülkede işgal askerleri bulunan Amerikan yönetimi, hiçbir ülkeyi işgal ve istila eder halde olmayan İran'a nükleer enerji kapasitesi teslim edilemeyeceğinde zira bu kapasitenin ileride İsrail, Pakistan ve Hindistan gibi nükleer silah kapasitesine yol açabileceğinde ısrar ediyor (İsrail, Pakistan ve Hindistan NPT Anlaşmasının imzacısı olmadılar ve İran'ın aksine Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun denetimlerine açık değillerdir). Ve İsrail'in UAEK denetimlerine açılması teklifine şu an İsrail hükümeti "Yahudi karşıtı" diye çığlık atıyor ve haykırıyor. İran UAEK denetimine yıllardır tâbi halbuki.

Anlaşma şartlarına uyan İran, 21 Eylül tarihinde UAEK'na bir başka nükleer tesis inşa ettiği bilgisini iletti. İngiltere Başbakanı Gordon Brown İran'ın bildirimini "seri aldatma" olarak niteledi ve "bu meselenin kapanıp gitmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Hangi mesele? Gordon Brown, İran'ın UAEK'na yaptığı bildirimi niçin aldatma olarak görüyor? Kalınkafalı İngiliz Başbakanı "İran tesis inşa ediyorum diye iddia ediyor ama aslında yok öyle bir şey ve inşa ettiğini söyleyerek dünyayı aldatıyor" mu demek istiyor?

Aptallıkta altta kalmamak için Obama Orwellvâri tarzda ikili konuştu: "İran hükümeti barışçıl niyetlerini eylemiyle kanıtlamalı veya uluslararası standartlara ve Uluslararası Hukuk'a göre sorumlu tutulmalı" dedi.

Akıllara ziyan tuhaflık. Askerleri Irak'ta, Afganistan'da ve Pakistan'da olan Obama, hiç kimseyle savaşta olmayan barışçıl bir ulustan "barışçıl niyetini kanıtlamasını" "yahut uluslararası standartlara ve Uluslararası Hukuk'a göre sorumlu tutulmasını" istiyor.

Uluslararası Hukuk'a göre mes'ul tutulması gerekenler elbette ki ABD yönetimi, NATO'daki kuklaları ve militarist İsrail'dir. Uluslararası Hukuk'a göre ABD, NATO'daki kuklaları ve İsrail, savaş suçlusudur. Buna şüphe yok. Kayıtlar ortada. ABD, İsrail ve NATO'daki kuklalar, Almanya'nın Üçüncü Reich'ı gibi askeri tecavüzde bulunmakta ve çok sayıda sivili öldürmüş bulunmaktalar. Führer'in komutunun ardından "büyük demokratik cumhuriyetler de" bu hukuksuz eylemleri yalanlar ve aldatmacalarla haklı kılmışlardı.

Rudy Giuliani adında, siyasi kariyer için kurbanları oynayarak ismini tanıtan Amerikalı bir hukukçu, 25 Eylül'de New York'ta İran karşıtı bir nümayişte konuştu. AlterNet'ten Richard Silverstein'a göre nümayişin sponsoru bir İsrail lobisi ve (muhtemelen Amerika'nın para yardımı yaptığı) İran hükümetinin güç kullanılarak devrilmesi çağrısı yapan İranlı bir terör örgütüyle [ÇN:Halkın Mücahitleri] bağlantıları olan bir örgüttü [ÇN:Progressive American-İranian Comittee].

İran'a karşı savaş sebebi arayışıyla baskı çabaları devam ederken UAEK, İran'ın nükleer silah programı yürüttüğüne dair hiçbir işaretin olmadığını ilan ediyor ve Amerikan istihbarat servisleri, İran'ın nükleer programdan yıllar önce vazgeçtiğini teyid ediyor.

Bu arada, Uluslararası Hukuk ve bunu ihlal eden ülkeleri mes'ul tutma meraklısı ABD ve İsrail hükümetleri, hâkim Richard Goldstone raporunun BM Güvenlik Konseyi'ne ulaşmasını engellemek için harekete geçtiler.

Niçin?

Hâkim Goldstone raporu, Gazze'deki sivillere ve sivil altyapıya karşı giriştiği saldırıdan dolayı İsrail'i savaş suçlusu olarak teşhis etti.

Dünyanın iki militarist ve mütecâviz devletinin – ABD ve İsrail'in – İran'ı şeytanlaştırmak için sürüp giden çabalarına Ahmedinejad, BM Güvenlik Kurulu'nda yaptığı konuşmayla cevap verdi (23 Eylül 2009). Ahmedinejad, ABD ve onun kukla devletlerinin bencil çıkarlarının insanlığın haysiyetine ve ruhi değerlere yaptığı saldırıdan bahsetti. "Özgürlük örtüsü altında" hegemonya arayışında olan ABD ve kuklaları, benimsedikleri ve başkalarına uyguladıkları ana ilkeleri "çiğneyenlerin ilki olduklarını gizlemek için" "gözdağı ve hilekârlığın en iğrenç yöntemlerini" kullanıyorlar.

Ahmedinejad, İsrail Filistin halkını katledip mallarını mülklerini ellerinden alırken dünya ülkeleri burada oturuyor mu diye niçin sordu BM Genel Kuruluna?

Amerika, onbinlerce mil öteden askerlerini Ortadoğu'ya gönderirken, "savaşı, kanı, terörü ve gözdağını tüm bölgeye yayarken", Batı'nın apaçık tecavüzünden muzdarip ülkeleri suçluyorken, dünya ülkeleri burada oturuyor mu diye niçin sordu?

Ahmedinejad'ın Genel Kurul'a anlattıklarını çoğu BM temsilcisi zaten biliyor: "Bencilliğin ve doymak bilmez açgözlülüğün sevgi, fedâkarlık, şeref ve adalet gibi insâni kavramların yerini aldığını... Dürüstlüğün yerini yalanların, doğruluğun yerini ikiyüzlülüğün, fedakarlığın yerini bencilliğin aldığını. Dış işlerinde aldatmanın bâsiret ve devlet adamlığı, diğer ulusların zenginliğini yağmalamanın kalkınma çabaları olarak anıldığını; İşgal'in demokrasi ve özgürlükleri teşvik eden bir hediye olduğunu, insan haklarını savunma adına savunmasız ulusların zulme mağruz kaldığını" biliyorlar.

Bundan daha açık ifade edilemezdi. Bununla birlikte Ahmedinejad'ın konuşması Amerikan basını ve görsel medyada bağlamından koparılacak ve İran'a karşı Obama/İsrail saldırısının arkasında birleştirmek için muhafazakârları ve Hıristiyan Siyonistleri fitillemede kullanılacaktır.

Amerika tatmin olmayacaktır ta ki sağ kurtulabileceğinden daha fazla savaş ve daha fazla düşman edinene kadar. Tıpkı Roma gibi.

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı