Amerika’nın Suriye’deki Nusret Cephesini terör grubu olarak adlandırmasına süratle tepki verildi. 11 Aralık’ta yapılan bu adlandırmaya muhalefet, Nusret Cephesinin radikal amaçlarına ideolojik sempati duyan grupların ötesine de geçmiştir. 40.000 can kaybı, açlık, işkence ve Esad rejiminin sadist taktiklerinden sonra Suriyeliler rejimin düşmesini her şeyden çok istiyorlar hatta ki uzun vadeli şüpheli amaçları olan grupları geçici de olsa kucaklayarak.
Barack Obama yönetiminin Nusret Cephesini terör grubu olarak adlandırılması, grubun Irak’taki el Kaide’nin bir uzantısı olduğu iddiasına dayanıyor. Bunun doğru olup olmadığı veya Beyaz Sarayın bu adlandırmayı muhalif grupları Nusret Cephesinden uzak tutma amaçlı politik bir çabanın parçası olarak ileriye sürüp sürmediği bir yana, söz konusu hamle şimdiki vaziyette bu grubu marjinalleştiremeyecektir. Ancak rejimin düşmesiyle birlikte, Esad sonrası Suriye’de tutunmaya çalışan en yıkıcı etkilerini azaltmaya yardım edebilir.
Grubun terör örgütü olarak adlandırılmasından sonra Esad karşıtı Suriyeliler arasındaki tepkiyi facebook’taki bir resim çok iyi yansıtıyordu. Resimde kuzeybatıdaki Kafr Nabel sâkinleri, Obama’yı Nusret Cephesini temsil eden bayrağa işaret edip “terörizm” derken gösteren bir posteri tutuyorlar. ABD Başkanının arkasındaki Beşşar Esad ise katledilmiş insanların cesetleri üzerinde muzaffer bir edayla duruyor. Bu resim, Suriye muhalefetinin Nusret Cephesini birincil tehdit olarak görmedikleri gerçeğini yansıttığı gibi bu adlandırmayı halen yalnızca Esad’ın câni ordusuna uygun bulduklarını da yansıtmaktadır. Obama yönetiminin rejimi devirme çabalarında onlara kifayetsiz bir askeri yardım sağladığı Suriyelilerce fark edilmemiş değil; şimdi ise devrimin belki de en etkili savaşçı gücü olmuş ayaklanmacı bir grubu seçip ayıklamıştır. Nusret Cephesinin ideolojik muhitinin ötesine de geçen bir görüştür bu: Kafr Anbel bölgesindeki kişilerin hiçbiri de İslamcıya veya Selefiye benzemiyor.
İslamcılar ise Obama yönetiminin kararını elbette ki kınadılar. Sukuru’ş Şam / Şam Kartalları adlı İslamcı grubun lideri Ahmed İsa el Şeyh 9 Aralıkta bir bildiri yayınlayarak grubun terör örgütü olarak adlandırılmasına karşı çıktı ve farklı ayaklanmacı gruplar arasındaki birlik ve bütünlüğün önemini vurgulayıp Nusret Cephesinin Esad rejimini devirmek için çalışan gruplardan biri olduğunu vurguladı; gerçek teröristlerin Esad ordusu olduğunu söyledi ve Amerika’nın Afganistan ve Irak’taki “suçlarını” hatırlattı.
Grubun terör örgütü olarak adlandırılmasına verilen tepkiler Suriye’deki Esad karşıtı gruplar arasında ivme kazanıyor. Yeni bir koalisyonun yerini aldığı Suriye Ulusal Konseyi de bu adlandırmaya karşı çıktı. Muhalefetin siyasetinde halen önemli bir nüfuzu olan Konsey, Suriye’deki gerçek terörün, rejimin kıyımları olduğunu belirtti. Suriye Müslüman Kardeşleri de grubun terör örgütü olarak adlandırılmasını “çok yanlış” buldu. Hür Suriye Ordusunun başına atanan Tuğgeneral Salim İdris Nusret Cephesinin terör örgütü olmadığını söyledi ve çabalarını “genç, eğitimli Suriyelilerle” yürüttüğünü belirtti.
Suriyeliler Nusret Cephesiyle dayanışma içinde olduklarını vurgulamak amacıyla sokaklara çıkmayı planlıyorlar. Eşgüdüm komiteleri ve ayaklanmacı taburlarından oluşan bir koalisyon Cuma günü “Amerikan müdahalesine hayır – hepimiz Nusret Cephesindeniz” sloganı altında gösteri düzenlenmesi çağrısında bulundu. Çağrıda 29 imza bulunuyordu fakat şu an 100’den fazla imza var.
ABD açısından daha üzücü olanı ise Nusret Cephesinin yerel hizmetler sunduğuna dair işaretlerin olmasıdır. Terör grubu adlandırması, Amerika’nın bu grubu tecrit etme azmine işaret ederken, grubun cephedeki kahramanları ve Suriye halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak için gösterdiği çaba, sosyal dokunun parçası haline geldiğine işaret ediyor olabilir.
Nusret Cephesinin sosyal hizmetler verdiğine dair ilk görüntüler "Fulfillment of the Vow #2 başlığı altında 19 Ağustos’ta yayınlanmıştı. Görüntü, gruba bağlı Yardım Komitesini (Lajna al-Ighatha) Dar el Zor kırsalında gıda dağıtırken gösteriyor. Kısa bir sür önce de, Suriyeli haber sitesi al-Zaman al-Wasl haberine göre, Halep’te kıtlık çıkması üzerine 20.000 ekmek dağıttı. Ağustos 2011 yılında kurulan Halep’teki Koordinasyon Konseyi, uzun süreli elektrik kesintilerinden sonra Nusret Cephesinin hastanelerdeki jeneratörlerin çalışması için varillerce yakıt sağladığını kaydetti.
Bugün yapılan bir konferans çağrısında, Amerikalı bir yetkili grubun terör örgütü olarak adlandırılmasını “Nusret Cephesini ifşa edip Esad sonrasında grubun ideolojine yer olmadığını açık etme” amaçlı olduğunu söylüyordu. Bunu yapmayı bugün becerirse, söz konusu karar doğru bir karar olabilir. Fakat muhalefetin pek çok kesiminden gelen yoğun tepkilere bakınca, Beyaz Saray Suriye halkını yanında olduğunu gösteren çabalara adanmalıdır ve Esad’ın yakıp yıkma politikalarından etkilenen bölgelere insani yardımla iktifa etmeyip yeni Suriye koalisyonunu tanıyarak ve ılımlı ayaklanmacı gruplara silah sağlayarak yapmalıdır bunu.
Esad rejiminin düştüğü günden sonra tüm Suriyeli gruplar, ülkenin geleceğine dair kendi vizyonlarını icra etme mücadelesine girecekler; laik, liberal veya hatta “ılımlı” İslamcılar, Nusret Cephesi gibi radikallerle tastamam anlaşmazlık içine düşecekler. Nusret Cephesine terör örgütü ünvanının verilmesi, bu aşırıların desteğinin uzun vadede çöküntüye uğramasını; ve Suriyelilerin Esad rejimini cihatçıların yönettiği bir toplumla takas etmemelerini sağlama yönünde kesintisiz olarak sürmesi gereken bir çabanın sadece ilk adımıdır.
Yazar hakkında: WINEP uzmanı
Kaynak: Foreign Policy
Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı