Chevron'un Boru Hattı Burma Rejiminin Hayat Bağıdır
Görüntü göz alıcı: on binlerce sarı bornozlu Budist keşişler Burma'nın askeri diktatörlüğünü protesto ederek Rangoon (aynı zamanda Yangon olarak ta biliniyor) caddeleri boyunca yürüyorlar. Keşişler, onlar geçerken sessizce ağladığı ve dua ettiği görülen Nobel Barış ödülü sahibi Aung San Suu Kyi'nin evinin önünden geçtiler. Yıllardan beridir ortaya çıkmamıştı. Burma'nın demokratik bir şekilde seçilmiş olan Suu Kyi 2003'ten beridir ev hapsinde. O, rejim tarafından Myanmar olarak adlandırılan Güneydoğu Asya ulusu Burma'nın Nelson Mandelası olarak görülüyor.
Yaklaşık iki haftalık protestodan sonra keşişler ortadan kayboldu. Manastırlar boşaldı. Bir habere göre ülkenin kuzeyinde binlerce keşiş hapse atıldı.
Kimse ne bu durumun, "Portakal Devrimi" olarak adlandırılan protestoların sonu olduğuna, ne de 10 kişinin öldüğü şeklindeki resmi veriye inanıyor. Burma'nın cep telefonları ve internet üzerinden dışarıya sızan videolar, fotoğraflar ve sözlü veriler hükümet sansürcülüğü tarafından büyük oranda engellendi. Fakat hala, öldürülmüş keşişlerin, diğer aktivistlerin korkunç görüntüleri ve gerçekleştirilen idamların sayısı dünya kamuoyuna yayılmaktadır. Bu yazının yazılma anında doğrulanmamış bir dizi tutuklunun canlı canlı yakıldığı haberi Burma-dayanışma web sitelerine gönderildi.
Bush yönetimi, Burma yönetimine karşı güçlü diliyle manşetler oluşturuyor. Bush, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında arttırılmış yaptırımları deklare etti. First lady Laura Bush belki de en güçlü beyanlarda bulundu. Burma aktivisti olan bir kuzeni olduğunu belirterek "Budist keşişlere ve barışçıl Burmalı göstericilere karşı yapılan çok kötü şiddet muamelesi askeri rejimin ayıbıdır" dedi.
Dışişleri bakanı Rice Güneydoğu Asya Milletleri Birliği toplantısında "ABD, cari olan bu alçalma üzerinde uluslar arası bir yoğunlaşmayı tutmaya azimlidir" dedi. Uluslar arası bir odaklanmayı meselenin üzerinde yoğunlaştırmak önemlidir fakat cuntanın çok güçlü destekçilerinin birinden, evin içinden olan birinden gelmemelidir bu baskı. Rice onu çok iyi biliyor: evin içinden olan bu destekçi Chevron'dur.
Yıllardır Burma'ya hükmeden askeri cuntayı ayakta tutan şey; ABD'nin çok uluslu petrol devi Chevron, Fransa'nın petrol şirketi Total ve bir Tayland petrol firması ile ortaklık içinde Burma rejimi tarafından kontrol edilen Burma'nın doğal gaz rezervleridir. Denizdeki doğal gaz çalışmalarından elde edilen gaz, Tayland'a, Burma'nın Yadana boru hattı ile ulaştırılmaktadır. Boru hattı Burma ordusu tarafından zorla hizmete sokulan köle işgücü tarafından inşa edildi.
Boru hattının asıl ortağı Unocol, EarthRights International tarafından köle işçiler kullanmasından dolayı dava edildi. Dava mahkemenin dışında çözümlenir çözümlenmez Chevron, Unocal'i satın aldı.
Chevron'un Burma'daki vahşi rejimi desteklemedeki rolü açıktır. EarthRights International'daki ABD'li resmi direktör Marco Simons'a göre "Gaz rejimin hayat bağı olduğu için yaptırımlar işlemiyor. Yadana'nın işlenmesinden önce Burma rejimi ciddi nakit kıtlığı ile yüz yüzeydi. Askeri rejimin ayakta kalmasını, silah ve cephane almasını ve askerlere ödeme yapmasını sağlayan gerçekten Yadana ve gaz projeleridir."
ABD hükümeti 1997'den beri Burma'ya karşı yaptırımlar uyguluyor. Buna rağmen eski sistemin devamını sağlayan yasal bir boşluk var. Unocal'in istisnai durumu yeni sahibi Chevron'a bir hak olarak geçti.
Rice, Chevron'un direktörler kurulunda on yıl kadar hizmet etti. Hatta kendisinden sonra onun adının verildiği bir Chevron petrol tankı var. Rice, kuruldayken Chevron, Nijerya'nın Nijer Deltası bölgesinde barışçıl protestocuların öldürülmesine katılmaktan ceza aldı. Burmalılar gibi Nijeryalılar da politik baskıdan, petrol ve gazın çıkarıldığı bölgede kirlilikten acı çektiler ve onlar korkunç bir yoksulluğun içinde yaşıyorlar. Burma'daki protestolar, hükümetin dayattığı bir petrol zammı yüzünden tetiklendi.
Dünyanın birçok yerinden insan hakları grupları 6 Ekim Cumartesi gününü Burma halkıyla dayanışma için eylem günü olarak seçti. Ülkenin dışına haber ve fotoğraf gönderen aktivist ve Burmalı gazeteciler gibi 6 Ekim protestolarını örgütleyenlerde Burma'ya yapılabilecek en büyük destek olarak insanları bir araya toplamak için interneti kullandılar. Burma'ya destek çağrıları arasında Burma'nın vahşi rejimiyle iş yapan şirketlerin bu işlerini durdurması da vardı. Geçmişi karanlık olan Chevron'un ve diğer ortakların bu insani talebe karşılık vermesi ise çok zor.
Amy Goodman Kuzey Amerika da 500 istasyonda yayınlanan "Demokrasi Şimdi" adındaki günlük uluslararası bir TV/radyo haber saati sunucusudur.
Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.