Milletlerarası camia bugün İran'ın Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine gözünü dikmiş, buralarda hangi faaliyetlerin yürütüldüğü anlamaya; özellikle de buralarda yapılan uranyum zenginleştirmenin boyut ve miktarını öğrenmeye çalışıyor; ama tabii İran'ın nükleer faaliyetleri sadece bu iki yerle de sınırlı değil; bir de Buşehr var.
Basra Körfezi'nde yıllardır yapımı devam eden Buşehr nükleer santralı Natanz ve İsfahan kadar ilgi uyandırmıyor; zira bu santral milletlerarası standartlara göre elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılıyor. Yapan da Rosatom'a bağlı Rus Atomstroieksport adlı devlet şirketi.
Esasen, Buşehr santralının yapımı İran Devrimi'nden çok öncelere gidiyor. 1970'li yıllarda Şah zamanında Alman Siemens şirketi ile görüşmelere başlanmış, daha sonra santralın yapımı anlaşması 1974 yılında imzalanmıştı. Bundan sonra yapımına başlanan Buşehr'in yapımı 1979 İran Devrimi'yle inkıtaya uğramış, Buşehr sonraları yıllarca kendi kaderine, çürümeye, paslanmaya terk edilmişti. Devrim yönetimi, devrim sonrasının karışık şartları ve Irak ile yapılan savaş yüzünden Buşehr ile uzun yıllar ilgilenememişti.
Bu durum 1992 yılında Rus Atomstrieksport şirketiyle imzalanan 1 milyar dolarlık yeni yapım anlaşmasına kadar devam etmiş, Buşehr'in yeniden yapımına işte bu anlaşma uyarınca 1995 yılında başlanabilmişti.
Atomstriekport, bugün geçmiş yıllarda yaşanan birçok siyasi, teknik ve mali problemlere rağmen Buşehr santralının büyük bölümünü tamamlamış bulunuyor. Hatta bazı kaynaklara göre, santral yakıt ve yakıt ünitesinin dışındaki bazı küçük işler dışında hemen hemen tamamlanmış bulunuyor. Bu iki unsurun da devreye sokulmasıyla santral Rus Atom Enerjisi Kurumu Rosatam'ın Başkanı Sergey Kriyenko'nun bu ay başlarında açıkladığı üzere bu yılın sonunda işletmeye alınmaya hazır hale gelmiş olacak.
Santral VVER-1000 tipinde, 1.000 megavat gücünde hafif su sistemiyle çalışacak bir nükleer elektrik santralı. Yakıtı Rusya'dan gelecek. Rusya ile yapılan anlaşma böyle. Ayrıca, kullanılan yakıt Rusya'ya yeniden işlem görmesi için geri gönderilecek. Yakıt konusundaki işte bu garanti yüzünden milletlerarası camia Buşehr'den fazla rahatsız değil. Son tahlilde 'Nasıl olsa Rusya yakıtın kontrolünü elinde tutuyor' diye düşünüyor. Ancak bu, camianın Buşehr konusunda tamamen emin olduğu anlamına da gelmiyor. Mesela camianın en güçlü üyesi Amerika yıllardır Rusya'nın Buşehr'in yapımından vazgeçmesini isterken Rusya bu konuda bugüne kadar hiçbir ülkeyi dinlemeyerek yolunda yürümeyi tercih etmiş bulunuyor. Nitekim bu kararlı tavrı sonucu Buşehr'i bu yılın sonlarına doğru İran'a teslim etmeye hazırlanıyor.
Bugün, yıl sonunda tamamen işletmeye alınacak Buşehr konusunda bu bilgileri verdim; çünkü Buşehr'de yarın önemli bir ön işletme denemesi ya da testi yapılacak. Rus Sergey Kriyenyo ve İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Gulamrıza Agazade'nin katılacakları bu testte söylenenlere göre santralın pilot safhası denen bir safhası test edilecek. Bu safhanın da 'sanal yakıt pompalama denemesi ya da testi' olduğu söyleniyor. Başka bir ifadeyle bu testte santralın bilgisayar donanım ve yazılım sistemi denenecek, bunlar kapsamlı bir teste tabi tutulacak. Bu yüzden bu test Buşehr açısında gerçekten önemli bir safhayı temsil ediyor. Bu testte Rusya'dan sağlanan düşük oranlı zenginleştirilmiş uranyum hiçbir şekilde kullanılmayacak.
Yarınki test nasıl sonuçlanacak, sonuçları açıklanacak mı, şüphesiz bilmemize imkân yok; ancak bu kadar uzun süren çalışmalardan sonra başarılı sonuçlanacağı da bugünden söylenebilir.
Buşehr hem İran'ın ve hem de Rusya'nın itibar ve güçlerinin bir tür test edildiği önemli bir proje elbette. Yarın yapılacak test ile her iki ülke de bu testten geçmiş olacaklar ve İran ilk sivil nükleer santralına doğru son tura girmiş olacak kısacası...
Kaynak: Zaman