Asya Pasifik?te Amerika Öncülüğünde Yeni Güvenlik Mimarisi: Japonya ve Avustralya?yı Birbirine Bağlayan; Çin?i Sınırlayan Bir Mimari Başbakan Abe Shinzo ve John Howard Japonya?nın ilk kapsamlı güvenlik anlaşmasını imzaladığında iki ülke çok önemli beş dış politikanın ve kendi aralarındaki ilişkilerin güvenlik ekseninde ele alınacağının işaretlerini verdiler. İlk olarak güvenlik işbirliği ile ilgili olan Japonya-Avustralya Ortak Bildirisi Japonya ve Avustralya arasında olan geniş kapsamlı güvenlik işbirliğinin düzenliyor ve alenen ilan ediyor. Onların ikili işbirliği; istihbarat paylaşımını, denizcilik işbirliğini, yetkili değişimini, ortak çalışmaları ve antiterör faaliyetlerini, ikili katılımla gerçekleşecek aktivitelere ilave olarak başlıca ABD öncülüğündeki çok katılımlı aktiviteleri içeriyordu. 2006?da Desmond Ball şöyle diyordu: ?Eğer işbirliği aktivitelerinin etkileri hesaplanabilirse Japonya Avustralya?nın beş güvenlik ortağı arasında en üst sırayı alacaktır?ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, ilk sıradaki Endonezya?dan oluşan Japonya?nın güvenlik ortaklarının listesinde Avusturya?da yerini almaktadır. Bütün anlaşmalarda olduğu gibi gizli maddeler yeni işbirliği düzeyleriyle ilgili detayları verecektir. Fakat cari olan anlaşmaları düzenlemenin ötesinde Ortak Bildiri?nin açıkladığı amaçlar ve genel işbirliği alanları gelecekte daha yoğun bir işbirliğine gidişin sözünü vermektedirler. İkincisi; açıkça ?her birinin ABD ile olan ittifak ilişkilerinde vücut bulan ortak stratejik çıkarları kabul etmekle ve üçlü işbirliğini güçlendirme sözü vermekle? Japonya ve Avustralya Doğu Asya?nın yarım yüzyıllık güvenlik mimarisini alt üst etme işareti vermektedir. ABD hâkimiyetinde olan fakat düzensiz ikili ittifaklarla yürüyen Sovyet karşıtı sistem yerini ABD hâkimiyetindeki çok taraflı Çin karşıtı sisteme terk etmektedir. Şimdi Çin?e yaklaşan, ortak askeri komutasını ABD?den ayıran ve henüz bu yeni üçlü anlaşmaya dâhil olmayan Güney Kore gerçeği bizi güvenlik mimarisinin arkasındaki Doğu Asya politikalarının yalpaladığı konusunda uyarmaktadır. Doğu Asya ve Pasifik Üçüncüsü; ABD dışında adı Ortak Bildiri?de adı geçen tek ülkenin Kuzey Kore olmasından dolayı pakt Çin?i dışlamanın açık bir işaretidir. Çin?i çevrelemeden söz etmeksizin hariçte tutmanın derecesi henüz tam olarak açık değildir. Çin?in hızlı ekonomik büyümesinden faydalanmak isteme ile henüz faraziye düzeyinde olan Çin?in askeri yayılmayı istemesi konusunda yüksek sesle konuşma isteği arasındaki çelişki açıkça görülüyor. Ve bu iki şey belirgin durumdadır. Kuzey Kore ile ilgili retoriğe karşın Japonya?daki cari hükümet, Çin?i kendisinin en ciddi güvenlik tehdidi olarak görüyor ve Çin?le karşılaştırılabilecek bir savunma paktı kuramayacaktır. Avustralya Çin?i aynı şekilde değerlendirmeyebilir fakat ekonomisi Çin ile bağlantılı?hatta bağlı?olmasına karşın Çin?le benzer ikili veya çok taraflı bir güvenlik anlaşmasıyla Japonya ile yaptığı savunma paktını dengeleyemeyecektir. Öte yandan paktın ve ABD-Japonya-Avustralya ittifakının Çin için tam anlamı; küresel bir güç olarak ABD?nin, Çin?in bir dünya gücü statüsüne yükselişine nasıl cevap vereceğiyle ilgili ABD?de çözülmemiş olarak duran politik çatışmanın sonucuna bağlı olacaktır. ABD ?terörle savaşa? ve Irak ve Afganistan?daki kötü gidişattan dolayı gerçekleşen zayıflamaya odaklandığından ABD?nin Çin?in yükselişini sınırlamayı Washington ajandasının ilk sıralarına alıp almayacağı sorusu bu durumda çok önemlidir. Bu arada Çinlilerin bu durumdan daha kötüsünü kabul etmeleri sürpriz olacaktır. Dördüncüsü Ortak Bildiri Japonya ve Avusturya?nın dış politikalarını militarize etme eğilimlerini teyit ediyor. Japonya?da on yıldan beridir Japonya?yı normal bir ülke yapma çabalarında olan milliyetçi liderler pasif muhafazakâr seleflerinin sınırlamalarından kurtuldular. Avustralya ordusunun altı katı olan Meşru Müdafa Kuvvetleri (SDF) BM?nin barış müdahalelerinde rol aldığı gibi Irak ve Hint Okyanusu?nda görev aldı. ?Sadece korunmacı savunma? eski söylemi yerini önleyici saldırı hakkına ve saldırı kapasitesinin gereklerini yerine getirmeye bıraktı. Özel kuvvetler, istihbarat uyduları, füze savunma sistemleri ve deniz ekipmanının normalleştirilmesi bu günün Japonya?sının meseleleridir. Abe Junzo?nun kabinesindeki çok önemli bakanlar nükleer silah elde etmeyle ilgili bir tartışma için çağrıda bulundular. Ortak Bildiri aynı zamanda Howard hükümetinin askeri çözüm için tercihlerini genişletiyor ve her ne kadar Amerikan vekaleti altında da olsa bölgesel çobanlık misyonuna kuzeyli bir destek buluyor. Dahası sadece geçen sene Avustralya?nın Endonezya ile yaptığı benzer bir paktı, Japonya ile güvenlik ilişkilerini yoğunlaştırma izlemedi aynı zamanda bu pakt Endonezya ve Japonya?nın savunma işbirliğini kuvvetlendirme açıklamalarından sadece bir gün sonra gerçekleşti. Endonezyalı bir savunma sözcüsü ?Japonya; Çin ve Hint ekonomilerinin olağandışı gelişmelerini izleyen bölgede bir dengeleyici olarak önemli bir etkiye sahiptir? derken geniş stratejik bir noktayı açığa kavuşturdu. Beşincisi; savunma paktı iki toplumun ve Asya Pasifik bölgesinin yüzleştiği gerçek güvenlik problemleriyle her iki hükümetin uğraşmak zorunda olmasının nefretini sembolize ediyor. Ortak bildiri; hastalıklar ve felaket yardımlarından söz ederek ?insan güvenliğine? kısa bir gönderme yapıyor. 1980?lerdeki Japonya; enerji güvensizliği ve küresel eşitsizliğin sonuçları gibi meselelere askeri çözümlerin yetersizliğini kabul ediyordu, ?kapsamlı güvenlik? terimini keşfetmişti ve Canberra?da konuşulanın çok ötesinde bir insan güvenliği nosyonu geliştirmişti. Fakat realite de durum değişirken hastalıklar ve enerji güvensizliği şimdiki gerçek sorunları dayattığında Tokyo ve Canberra az hissedilir tehditlere askeri cevaplar verme düşüncesine yenildiler. Geçen sene Japonya; ASEAN (Association of Southeast Asian Nations / Güney Asya Milletleri Birliği) ülkelerinin kuş gribiyle mücadeleleri için 47 milyon dolar verirken, Avustralya?nın savunma bütçesi bölge ülkelerine kuş gribiyle mücadele için verdiği 100 milyon dolara karşın 22 milyar dolardı. Avustralya Wanneroo?daki Landsdale?de bulunan Perth Uluslararası Telekomünikasyon Merkezi?nde istihbarat uydusunun yer istasyonu gibi daha fazla Japon üssü görmeyi umabilir. Her iki ülkenin sınır güvenliğinde denizden kontrol ve ABD önderliğindeki Kitle İmha Silahlarının Artış Güvenliği İnisiyatifi için Avustralya savunma kuvvetleri ve Japonya?nın Meşru Müdafaa Kuvvetleri (SDF) arasında daha fazla ve daha yakın bir işbirliği umabilir. Avustralya?da Japon Meşru Müdafaa Kuvvetleri?yle daha fazla ortak tatbikat ve eğitim umabilir. Avustralya?nın test üslerinden daha fazla Japon uzay aracını test etmeyi umabilir. Bütün bunlar kendi içlerinde istenmeyecek olan şeyler değildir. Çin?e açık ve ihtiyatsız karşılık verme niyetinin dışında çoğu gizli olan ve ciddi bir meclis araştırmasından geçmeyen Ortak Bildiri?de belirtilmiş bölümlerden oluşan savunma işbirliğinin son otuz yılı genişlemeye öncülük edecek bir canlılık taşıyor. Dahası Bildiri?nin ?kitle imha silahlarından arınma için mücadele? ve ?terörle mücadele? de işbirliğiyle ilgili bulanık vaatleri makul herhangi bir probleme kolaylıkla neden olup yeni anlaşmalar gerektirebilir. Japonya ile istediğimiz ilişki türü hakkında parlamento ve halk tartışması ve Ortak Bildiri ile neyin öngörüldüğünün incelenmesi aciliyet arz etmektedir. Bay Abe?nin Japon tarihindeki savaşta seks köleliğiyle ilgili son dönemdeki inkârı Japonya?nın Ortak Bildiri?de teyit ettiği ?demokratik değerler, insan haklarına saygı, özgürlük ve hukuka bağlılık? temelinde bir ülke şeklindeki iddiası için bir felaketti. Japonların sözü geçen değerlere ciddi bir şekilde bağlılığı üzerinde ısrarla birlikte ABD ile uyum içerisinde Avustralya?nın Japonya ile ilişkilerinin askeri boyutu; her iki ülkenin insanlarının gerçek çıkar ve ilgileri ile ilgili tamamen dengesiz ve ihtiyatsız bir anlayışı göstermektedir. Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.