Arap sorunlarına damgasını vuran ikilemlerden biri de kendini şahsi ilişkilerde gösteriyor. Bu ilişkiler, çıkmazların etkisiyle birçok Arap çözümünü sınırlıyor. Arap dünyasındaki şahsi ikilemlerin, devletler arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediğini, ulusal ve İslami sorunlara, hatta hayati konulara yansıdığını gördük ve halen de görüyoruz. Bu durum İslami tutumun ve Arapların bütünlüğüne yansıdı; başkalarına ümmetin hâlâ şahsi çıkmazların rehinesi olduğunu gösterdi, iç çatlaklar meydana getirdi, devletleri, Arap ve İslami grupları saldırgan çevrelerle yakınlaştırdı. Siyasi yaklaşımlardan, aşiretçilik ve adam kayırmacılıktan doğan bu geleneksel sorun, çözüm veya ıslah yönünde önemli bir hareketlenme gerektiriyor. Birçokları, çözüm bulma konusunda samimi veya deneyimli olmadıkları halde siyasi mevkilere geliyor.Aşiretlerin kayırılması ABD'ye yarıyor Bizler Doğulu olduğumuzu, Hz. Muhammed ve arkadaşlarının harcadığı onca çabaya ve Kuran'dan yola çıkan kültüre rağmen özellikle de Arap toplumları olmak üzere toplumlarımızın kişisel bağlantılara düşkünlüğünü inkâr etmiyoruz. Fakat siyaset, eğitim ve başka alanlarda süren ıslah çalışmasına katılmamız gerekir. Böylelikle şahsi hesaplar, aşiret bağlantıları veya istihbarata dayalı arka planlar içinde ümmetin sorunlarını müsadere etme hakkını doğuran bilgi ve şartlara kapılınmaması gerektiğini gösterebiliriz. Bu sorun aşiret ve mezhep platformlarına da yansıyor; birçokları aşiret veya mezhep bağlantılarıyla bazı şahısların esiri haline geldi. Birçok örnekte görüldüğü gibi hepimiz, adalet kriterlerinden uzaktaki şahıslara boyun eğen mezheplerin esiri olduk. Belki en büyük felaket bu bataklığa daha da fazla boğulmamızda saklı. Hal böyleyken ABD, yapay fitneler, hatta belki de daha geniş kapsamlı yeni bir savaş planlıyor. ABD, Arap isimleri ve İslami kimlik taşıyanlardan menkul ve kendi hesabına çalışan bir orduyu harekete geçiriyor. Bu kimseler, Amerika'nın kendileri için hazırladığı siyasi şartlar sayesinde ve onun çıkarları çizgisinde hareket ediyor. Şahısları ve aşiretleri kayıran yaklaşımlar olmasaydı bu planlar başarı elde edemezdi. ABD yönetiminin, özellikle de Başkan Yardımcısı Dick Cheney kanalıyla yaptığı planlara karşı çok dikkatli olmalıyız. Çünkü Beyrut zirvesindeki barış girişiminden açık tavizler vermek istemeyen Arapları sıkıntıya düşürmemek için, fakat Filistin meselesinin soğutulması ve ABD'nin istediği ödünlerin verilmesi amacıyla sorunun BM'ye devredilmesi, Bush yönetiminin Arapları bölgedeki yeni cehennem projelerinde kullanma planı yaptığına işaret ediyor. Böylelikle Araplar gelecek savaşların ve fitnelerin yakıtı olacak, Bush yönetimini büyük trajedisinden çıkarmaya ve Lübnan savaşındaki başarısızlığının akabinde şu an dengesiz bir durum yaşayan İsrail'e dolaylı biçimde yardım eli sunmaya çalışacak. Bu yüzden fitneler ve gelecek savaşların tehlikeleri bizi bulmadan, genel hesapların içindeki şahsi hesapların ortadan kaldırılması gerekiyor. (Bahreyn gazetesi Vasat, Hizbullah'ın ruhani lideri, 2 Nisan 2007)