Fetih'i Hamas'a karşı güçlendirmek isteyen İsrail, Abbas'a para musluğunu açtı. Fakat, gücünü İsrail'in belirlediği bir Abbas ciddiye alınamaz

İsrail Dışişleri Bakanı Tzippi Livni'nin Hamas'la Fetih arasında arabuluculuk yapmaya çalışan Rusya ve Arap ülkelerine 'saldırması' sonrası İbrani devleti, iki temel Filistinli hareket arasında diyaloğa dönüşe karşı çıkan tutumunu değiştirmemesi için Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a istediklerinin bir kısmını veriyor.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in Abbas'ın Hamas'la yeni bir Mekke zirvesinde buluşmasından endişelendiği yönündeki sözleri ve 15 aydır İsrail bankalarında toplanan Filistin vergi ve gümrük gelirlerinin yarısının serbest bırakılması üzerinde varılan anlaşma, İsrail'in bu eğilimini doğruluyor.

Dün Abbas, Olmert, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün Kralı Abdullah'ın katılımıyla yapılan Şarm el Şeyh zirvesinde, Ebu Mazen yönetimini ve Batı Şeria'daki Selam Feyyad hükümetini destekleyip Hamas'a karşı ortak tutum belirleme hedefinde uyum sağlanması ve Filistinlilerin borçlarının 562 milyon dolara düşürülmesi iki şeye işaret ediyor:

Zirvenin hedefi çözüm değildi

İsrail, Abbas veya Fetih liderlerinden Muhammed Dahlan bile dahil hiçbir Filistinliye güvenmiyor ve havuç-sopa yöntemini yeğliyor. Dolayısıyla, Batı Şeria'daki hükümetin baskı altında kalması için 'para damlatma' politikasına başvurmadan önce Filistin hükümetinin yaklaşımını inceliyor.

Bu yüzden Şerm el Şeyh zirvesi, Abbas'a uluslararası meşruiyet ve Arap Barış Girişimi'yle ABD'nin iki devlete bakış açısı temelinde istediği siyasi ufku vermek için değil, Hamas'a karşı Fetih'e destek vermek için yapıldı.
Dolayısıyla, Olmert'in ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Abbas'la nihai çözüm üzerinde görüşme önerisini reddetmesi şaşırtıcı değildi. Rice böyle bir anlaşmanın Filistinlilere umut aşılayacağını, terörle savaş ve bağımsız bir devlet kurulması için gereken kurumları yaratmaya teşvik eden ufuklar açacağını düşünüyordu.

Olmert Livni'nin onay verdiği bu görüşe, Abbas'ın Hamas'la anlaşacağından şüphe duymadığı için şiddetle karşı çıktı. Zira İsrail Başbakanı hayata geçirilmeyecek anlaşmalara varmak istemiyor; Olmert, Abbas'ın bu anlaşmayı Filistinlilere pazarlamakta başarısız olmasından da korkuyor. İsrail Başbakanı böyle bir durumda, Abbas'ın işini kolaylaştırmak için ülkesinin daha fazla ödün vermek zorunda kalacağını sözlerine ekliyor.

Olmert, Gazze'nin Filistin Yönetimi'nden ayrılmasını son damlasına kadar kullanmak istiyor. Abbas ve Feyyad hükümetinden Hamas'la çekişmeye girmelerini talep ediyor. Bu çekişme İslami direnişe son verecek ve sonrasında, Filistin ulusal kurtuluş hareketi olan Fetih, İsrail'le nihai statü hakkında görüşmeler yapabilecek.

Olmert Abbas'la Filistin devletinin iskeleti, hükümet ve yargı kurumları hakkında görüşme eğilimini gizlemiyor. Fakat Kudüs, mülteciler ve sınırlara dair öz konular, Abbas bunları ele alacak kadar güçlenene dek konuşulmayacak. Peki, Abbas'ın gücünü belirleyen kriterler İsrail'e bağlı kaldıkça nasıl ciddi görüşmeler yapılabilir? İsrail, Filistinlilerle hesaplarını bitirmemişken barışı nasıl sağlayabilir?

Kaynak: Radikal