Spartalıların devletlerinde yalnızca "tam vatandaş" olanlar özgür olma ve eşitlik hakkına sahiptiler. Onlar gençlerini savaş makinesi olarak eğitiyorlardı. Bir kadının mezar taşına sahip olabilmesi için çocuk doğururken ölmesi gerekmekteydi. Kahramanlar mitinde son kta.

 

M.Ö. 480 yılında Thermopylen"deki meydan muharebesi Dünya tarihinin en çok tanımlanan ve hakkında en çok şey yazılan karşılaşmalarından birisi olarak sayılır. 300 Spartalının (ve Thespierlilerden büyük bir topluluk)  dünya gücü Perslerin savaş ilanına karşı direnci demokratları, aynı şekilde komünistleri ve nasyonal sosyalistleri heyecanlandırmıştı. Bu arada Euböas"ın kuzey ucunun karşısındaki sahil yolunun kapatılması için yapılan başarısız muharebenin hakikatteki sonucu çabucak gözden kaçıyor. Askeri tarihçi Hans Delbrück olayı "Materyalist-militarist açıdan bir hata" olarak tespit etmiş. "Fakat bu ( savaş) moral açıdan bir gereklilik ve gerçeklik kazanması ölçülemez değerde bir olaydı."

 

Sparta Kralı Leonadis ve özel muhafız birliği savunma muharebelerini kaybettiği için değil, bilakis bu savaşta bile bile kendilerini başkaları için feda edip hayatlarını kaybettikleri için Avrupa"nın kuruluş efsanesine dönüşmüştür. Bunun etkisi bir "ahlak kuruntusu" olarak ta (Arupa) kıtası üzerinde mücadelesi verilen her iki Dünya savaşı"na kadar sürmüştür. "Yolcu, Sparta"ya gidersen oradakilere söyle; sen bizim yerde (ölü olarak) yattığımızı gördün, kanun onu nasıl emretmişse" şeklinde Friedrich Schiller ( eski Grekce"den Almanca"ya) Keoslu Simonides"in (556-468) (şiirinin) son kıtasını tercüme etti. Ki bu mısra bugün de (Yunanistan"da) Thermopylen geçidine kazınmış olarak bulunmaktadır. Tam da bu anlamda Spartalılar Batı"nın ilk totaliter toplum modelini kuran topluluğudur.

 

Spartalılar başka halkları köle yaptılar

 

Zack Snyders"in filmi "300"de özgürlükten ve demokrasiden bahsediliyorsa, bundan kasıt Sparta"nın tam (vatandaşlık hakkına sahip) vatandaşlarının haklarıdır. O zamanlar, Pers Savaşları zamanında ( 500-479), söz konusu tam vatandaşların toplam sayısı yaklaşık 8000 kadardı. Bunlar kendilerini "eşitler"  olarak adlandırıyorlardı. Bütün geri kalan diğerleriyse tebaa ve kölelerdi.

 

Hellas"a dağılmış vaziyette bulunan yaklaşık 800 polis (şehir devleti) arasında Spartalılar başından itibaren özel bir rol oynadılar. Çünkü M.Ö. 1000 yılından sonra dışarıdan gelen (göçmen) Spartalılar Doğu Peloponneseslilerle karışmak yerine, onları sadece hakimiyetleri altına almakla yetinmediler, bilakis Peloponneslileri köleleştirdiler. Daha sonra Taygetos dağlarının batısındaki Messeniler de öncekilerin (Doğu Peloponneslilerin) kaderini paylaştılar. Sparta"nın yıkılışına kadar poliste şu klasifikasyon korunmuştur: Kendilerini Spartalılar (Spartiaten)  olarak adlandıran Spartalı tam (haklara sahip) vatandaşlar, sınırlandırılmış hakları olan, komşuları Periökler (Periöken) ve devlet kölesi Helotlar ( Heloten). Bu grup Spartalıların arazilerini ekip biçmekle, işlemekle görevli olup, bu sayede de  (tam vatandaş) Spartalılar kendilerini en önemli meşguliyetleine adayabilsinlerdi. Yani, savaşlara!

 

Onlar evlerinde sürekli bir korku içinde yaşadılar

 

Helotlar ayaklanabilecekleri için Spartalılar sürekli bir korku içinde yaşadılar. Berlinli Eskiçağ tarihçisi Ernst Baltrusch"un yazdığına göre, işte bu yüzden Spartalılar bütün hayatlarını Helotlulara göre ve onları her zaman için tam bir bağımlılık altında tutmak için düzenlediler.

 

Spartalıların toplumsal düzenleri yalnızca „eşitlerin“ hakimiyetini, refahını ve siyasal katılım imkanlarını diğerlerine oranla en yüksek farklılıkta ayakta tutma amacına hizmet ediyordu. Bunun için Spartalılar doğumlarından sonra çocuklarını kontrol ediyorlar, onların yüksek beklentileri karşılayamayacak olanlarını dağda yalnız başına terkediyorlardı. Erkek çocuklarını sekiz yaşından itibaren (ve kız çocuklarını da daha geç bir yaşta) askerler gibi toplu halde bir yere yerleştiriyorlar ve onları orada merkezi bir şekilde eğitiyorlardı. Erkek çocuklarını savaş makinesi olarak, kız çocuklarınıysa aile sorumlusu anneler olarak eğitiyorlardı. Devletin Spartalıların hayatına nasıl tamamen hükmettiğini ölüler için yapılan saygı törenleri gösteriyor. Yalnızca savaş meydanında ölen bir erkek ismini mezar taşına yazdırma hakkına sahiptir. Kadınlarda ise, mezar taşıma isim yazdırma hakkı yalnızca çocuk doğururken ölen kadınlara aitti.

 

Özel hayatın tam kontrol altında tutulması

 

Spartalılar kendilerinin sade tarzlarının devamını sağlamak için (eski) Yunanistan"ın en tehlikeli ordusunu meydana getirdiler. Tabiiki onlar filmde olduğu gibi yarı çıplak vaziyette savaşmadılar. Zamanının bütün kentli orduları gibi Spartalılar da ağır zırhlar içindeydi. Fakat onların hiç bir rakibinin onlar gibi disiplinli şekilde savaş meydanına çıkmaya güçleri yetmezdi. Derin kademeli Hoplitenphalanx"taki savaşı Spartalılar o derece mükemmelleştirmişti ki, Atina"nın 404"üne üstünlük kurduktan sonra onlar  (eski) Yunanistan"ın tek ordusu durumuna yükseldi. Her şeye rağmen onların Leuktra 371"de Thebelilere (Theben) karşı bir yenilgileri Spartalıların büyüklüğünü tamamen yok etmeye yetti.

 

Mükemmel bir askeri güce, mükemel bir zihin ve ruh aitti. Görülmüş olması lazım geldiği gibi, Leonidas, Thermopylen yakınlarında bunu ispatladı. Bu arada şerefi için kendini kurban edip etmediği veya denizde yenilgiye uğrayan filosuna güneye doğru dar boğazdan kaçmak için bir şans verip vermediği konuları oldukça değersizdir. O günden beri Thermopylen"in 300  ölüsü bütün Yunanlıların Spartalılara karşı saygısı için ve, evet, korkması için yeterli bir sebepti.

 

Bunu Naziler de kavramışlardı. 31 Mart 1943"te açlıktan ölen 6. orduyu cesaretlendirmek için Hermann Göring düşüncesini şöyle ifade etmişti: “Almanya"ya gidersen, sen bizi, halkımızın güvenliği için olan kanunların emrettiği şekliyle Stalingrad"da savaşırken  gördüğünü, öylece haber ver!”

 

Zack Snyders 300 sakallı, fanatik savaşçısı Amerikanın anti-terör savaşının karmakarışık ordusundan çok Taliban"la ortak yönleri olan bir ordudur.

 

Kaynak: http://www.welt.de

 

 

Tercüme: Kadir Kon