Batının İslam?a karşı saldırısı aralıksız her alanda devam ediyor. ?Terörizm? ya da ?radikalizm? ile mücadele bu saldırıların üzerine gerilmiş bir kılıf. Hani İslam dünyasını çok iyi tanımasak/bilmesek, dünyayı Müslümanların kana buladığını düşüneceğiz neredeyse. Propagandaları çok güçlü. İstihbarat ağları çok geniş. Onlar yani batı İnsan hakları savunucusu, İslam dünyası insana değer vermeyen bir alem!



İşgaller, sömürüler, katliamlar, gizli hapishaneler ve talan yetmiyormuş gibi batılıların bir de İslam tellallığına soyunmaları yok mu? Tahrif ve karalamaları işe yaramayınca bu kez İslam müdafiliğine soyunurlar. Güya hedefleri İslam reformun gerçekleşmesine yardımcı olmakmış ya da İslam?ın ?us?lanmasına destek sağlamakmış. Akademilik ve araştırmacı anlayış ekseninde Kur?an, Hadis, Fıkıh ve Hz. Peygamber hakkında çok cüretkâr açıklamalarda bulunurlar. Bu görüşlerinin İslam dünyasında revaç bulması için istihbaratlar aracılığıyla yayınevleri kuruyorlar, dergiler, gazeteler açıyorlar, entelektüellere maddi-fikri desteklerde bulunuyorlar ve daha neler neler? Her ne kadar bu saldırılarını gizli tutuyor olsalar da, tarih boyunca İslam düşmanlarının uyguladıkları metodlar hep aynı olduğundan gözden fazla bir şey kaçmıyor. Sloganları aynı, cehreleri aynı, kinleri aynı, tamtamları aynı ve kısacası silahların ya da gücün şemsiye altında eşek gibi anırmaları, hep o kulakları tırmalayan sesten başka bir şey değil?



Sözü burada fazla gündeme getirilmeyen bir toplantıya getirmek istiyorum. ABD?nin Florida eyaletinin St. Petersburg kentinde 4?7 Mart tarihleri arasında çok önemli iki önemli toplantı gerçekleşti. Biri 4?5 Mart tarihleri arasında entelektüeller arasında yapılan bir toplandı idi. Diğeri ise yine aynı yerde 5?7 Mart tarihleri arasında 20 ülkenin istihbaratı arasında yapılan toplantıydı. Her iki toplantı da ?Secular Islam Summit / Seküler İslam Zirvesi? adı altında gerçekleşti. Araştırma merkezleri, araştırmacılar ve uzmanlar bu toplantıya çalışmaları ve araştırmaları ile büyük destek vermek için canhıraş uğraştılar.



Zirve son günlerde basında çıkan bazı açıklamalar neticesinde bölündüler veya azalıyorlar dediğimiz Amerikalı Neo-conlar (Yeni Muhafazakârlar) yani aşırı sağcıların gözetiminde düzenlendi. Toplantıyı düzenleyen en bariz kişilerden biri ABD?deki Irak savaşını başlatanlardan olarak bilinen neo-con düşünce ekolünün önde gelen İran uzmanı Michael Ledeen idi. ?Dördüncü Dünya Savaşı" ifadesini ilk kez kullanan zatlardan olan Michael Ledeen, American Enterprise Institute / Amerikan Girişim Enstitüsü?nde uzman olarak da çalışmaktadır. Konferansın bir başka destekçisi ise ?Demokrasi için Avrupa İnisiyatifi?dir. Demokrasiyi savunan bu Avrupa müessesi de yeni muhafazakârların gölgesi altında iş yapmaktadır. Neo-conların fikir babalarından The Weekly Standard dergisi editörü William Cristol de bu zirveye öncülük edenler arasında idi. Ayrıca bu toplantının destekçileri arasında Eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Frank Gaffney de vardı. Zaman zaman Washington Times?a makaleler yazan Frank Gaffney, ?Center for Security? adlı kuruluşun Başkanı ve CEO?su. ?Center for Security?, İsrail?in sağ-kanat siyasi kesimlerine çok yakın ve neo-con eğilimleri olan bir kuruluş olarak biliniyor.



İslam aleminden toplantıya katılanlar ise bildik ve tanıdık simalar. Kendilerini laik olarak isimlendiren bu cenahtan özellikle İsrail?in Filistin?e işgaline sessiz kalan ya da destek olan, İslam konusundaki bilgisizliklerine/cehaletlerine rağmen bu konuda cüretkâr açıklamalarda bulunan ve kendi kültürleri ile ciddi savaş içinde olanların seçilmesi ise dikkati calipti. Toplantıya iştirak eden isimlerden bazısının adları ise şöyle: Ayaan Hirsi Ali, Magdi Allam, Mithal Al-Alusi, Shaker Al-Nabulsi, Nonie Darwish, Afshin Ellian, Tawfik Hamid, Shahriar Kabir, Hasan Mahmud, Wafa Sultan, Amir Taheri, Ibn Warraq, Manda Zand Ervin, Banafsheh Zand-Bonazzi. Zirveye iştirak eden kişilerin ülkeleri ise şunlar: Mısır, Suudi Arabistan, İran, Irak, Ürdün, Pakistan, Bangladeş, Tunus vb?



Her iki toplantıda tartışılan en önemli ana başlıklar şunlar: Kur?an?ın tenkidine duyulan acil ehemmiyet, Modern İslam, Modern üslup çerçevesinde Kur?an-ı Kerim?in yeniden tefsiri, Kur?an?ın sekülerleştirilmesi, Cihad, Hilafet, Şii-Sünni çatışması, Radikalizm ile Mücadele ve İslam dünyasında ifade özgürlüğü. İstihbarat birimlerinin önümüzdeki günlerde modern dünyaya ve batıya hitap eden Kur'an mealleri ve tefsir çalışmalarının yoğunlaşması üzerinde duracakları bildirildi.



İslam aleminden gelen entelektüellerin iki günlük tartışmalarının ardından sonra bu kez istihbarat birimleri benzeri konuları masaya yatırdı. 20 ülkenin istihbarat uzmanlarının katıldığı toplantıya ilk iki günlük toplantıya katılan aydınlarda katılmıştı. Burada şunu görüyoruz düşünce kuruluşları, araştırmacılar ve istihbarat birimlerinin birbirlerine nasıl hizmet ettiklerini. Ki hep yapılan gelen bir şey lakin ilk kez bu kadar açıktan yapılıyor olması insanın dikkatini çekiyor.



Toplantı sonrası açıklanan o cafcaflı sloganların altından İslam ile savaştan başka hiçbir şey yatmıyor maalesef. Bu dezenformasyonunun yanı sıra siyasi baskılar, askeri tehditler ve ekonomik ambargoların tek hedefi var: İslam dünyasının ABD?deki aşırı sağcı idarenin hizmetine amade kılınmasıdır.



Şimdi tüm çalışmalar neticesinde 11 Eylül olaylarından sonra İslam ve Hz. Peygamber aleyhine yürütülen çalışmaların şöyle bir göz önüne getirin. Amerikan Başkanı?nın da bazen sarfettiği sözcükler ile buna katılışını anımsayın: ?Haçlı Seferi?, ?İslami Faşizm? gibi? Katolik kilisesi liderinin İslam ve Hz. Peygamber hakkında serdettiği kelimeleri bir düşünün? Yine İslam dünyasındaki bunların borozonlarını düşününün: Ey İslamcılar ?ama ya da fakat? deme hakkınız yok, şiddetten uzak durun, giyim ve kuşamınıza önem verin, bir batılı gibi olun yoksa sonunuz Irak?taki, Afganistan?daki, Filistin?dekiler gibi olur, karışmayız haaaaa!!!.. Bu süper güce sırtını dayamış korkanların, münafıkların üslupları? Sahi Kur?an-ı bunları ne güzel tasvir ediyor?



?Bunlara, ?Yeryüzünde fesat çıkarmayın? denildiğinde, ?Biz ancak ıslah edicileriz!? derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir. Onlara, ?İnsanların inandıkları gibi siz de inanın? denildiğinde ise, ?Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?? derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler. İman edenlerle karşılaştıkları zaman, ?İnandık? derler. Fakat şeytanlarıyla (dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, ?Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz? derler. Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir.? (Bakara/11-15)



Bilinmeli ki, İslam?a yönelik bu kültürel savaşın arkasında tamamen aşırı Siyonist-Hıristiyan sağcılar bulunmaktadır. Bunun için her türlü alet-edavat ve üslubu kullanmaktadırlar. Post-sömürgeci simsarları olan işbirlikçilerini kullanmayı asla göz ardı etmezler. Hedefleri belli; İslam?ı durdurmak. Baskılarının arkasında İslami eğitim kaynaklarını kurutmak, kültürel işgalin başarılı olmasını sağlamak ve kötü ahlakın yaygınlaşmasını sağlamak gibi amaçlar var. Tüm bu saldırılarının arkasında bundan başka hiçbir neden yok.



Geçtiğimiz yıllarda ortaya attıkları ?Gerçek Furkan? adlı çalışmaları tutmayınca bu kez Kur?an üzerine yapmak istedikleri oyunları ile kültürel savaşlarını devam ettirmek istiyorlar. Evet bu onların planları fakat yüce Allah onların bu tuzaklarını başlarına geçirecektir, ?Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.? (Enfal/30)



Yine yüce Allah yine Kur?an-ı Kerim?de şöyle buyurmaktadır: ?Kur'an-ı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.? (Hicr / 9)



-----------------------



Her iki toplantı hakkındaki detaylı bilgiye http://www.secularislam.org ve http://www.intelligencesummit.org/ linklerinden ulaşabilirsiniz. Zirve?de yayımlanan ortak deklarasyonu ise aşağıda olduğu gibi yayımlıyoruz:



St. Petersburg Deklarasyonu



Biz laik Müslümanlarız ve Müslüman toplumların laik insanlarıyız. Biz inananlarız, şüphe duyanlarız, inanmayanlarız, büyük bir mücadeleyle bir araya getirilmişiz, Batı ile İslam arasına değil, özgür ve özgür olmayan arasına.

İnsan vicdanının zedelenemez özgürlüğünü tasdik ederiz. Tüm insanların eşitliğine inanırız. Devlet işlerinden dinin ayrıldığına inanır ve evrensel insan haklarının uygulanmasına raiyet ederiz.

İslam öncesi ve İslam toplumlarının zengin tarihlerinde özgürlük geleneklerini, rasyonelliği ve hoşgörüyü buluruz. Bu değerler doğuya veya batıya ait değildir; bunlar insanoğlunun ortak ahlaki değer mirasıdır.

Kolonicilik yoktur, ırkçılık, insan haklarını ve aklını aşağılayan veya eleştiren İslami uygulamalar adına İslamofobi?ya diye bir şey yoktur.

Biz dünya devletlerini

Şeri kanunları, fetvaları, dini kuralları ve her çeşit devlet eksenli dini ve buna karşı olan tüm cezaları ve kehaneti Evrensel İnsan hakları beyannamesinin 18. maddesi gereğince kadın sünneti gibi, onur zedeleyici, çarşafa, evliliğe zorlayıcı ve daha ötesi kadının sindirilmesine şiddet ve zorbalıktan cinsiyet ve azınlık türlerini korumaya, laik eğitimin reform edilmesi ve Müslüman olmayanlara karşı hoşgörünün öğretildiği ve tüm açık görüşlülüğüyle tüm mevzuların tartışılabildiği bir ortam çağrısında bulunuyoruz.

Güce aç insanoğlunun hırs ve totaliter yaklaşımından İslam?ın azad edilmesini talep ediyoruz.



İslam?ın kaynak ve originlerinin korkusuzca araştırılması ve üzerinde durulması için bir araya gelmiş korkusuz akademisyenler ve düşünürleriz ve medya kurumlarınca özgür ve bilimsel içerikli çok kültürlü çeviri yayınlarının olmasını arzuluyoruz.



İnanan Müslümanlara şunu diyoruz: kişisel bazlı İslam inancı ve politik doktrinde soylu bir gelecek yoktur. Hristiyanlara, Yahudilere, Hindulara, Bahailere ve İslam harici tüm dinlerin mensuplarına ve toplumlarına sizinle eşit ve özgür vatandaşlar olarak beraber durun, ve inanmayanlara: sizin kalifiye olmayan sorgulama ve farklı olma özgürlüğünüzü savunuyoruz.



Bizler Ümmet veya Hristiyanlığın bir parçası veya Seçilmişlerden biri olmadan önce; hepimiz şuur toplumunun üyeleriyiz ve seçim yapma hakkı olan insanlarız.



İmzalayanlar:




Ayaan Hirsi Ali
Magdi Allam
Mithal Al-Alusi
Shaker Al-Nabulsi
Nonie Darwish
Afshin Ellian
Tawfik Hamid
Shahriar Kabir
Hasan Mahmud
Wafa Sultan
Amir Taheri
Ibn Warraq
Manda Zand Ervin
Banafsheh Zand-Bonazzi