Antalya’da yapılan muhalefet toplantısından önce İstanbul’da yapılan Suriye Buluşmasına katılan ve burada bir konuşma yapan Suriye ulemasının duayenlerinden Muhammed Ali Sabuni, Suriye’de zulmün kemale erdiğini ve yakında zeval bulacağını söylemiştir. Sabuni rejimin zulüm tarafını nazara verirken, Muhammed Said Ramazan el Buti ise günah tarafını nazara vermektedir. Geçen ramazan aylarında ‘Ma Meleket Eymanüküm/Cariyeler’ dizisinin gösterime girdiğini ve ramazanda bu dizi üzerinden dinle ve diyanetle alay edildiğini ve bu diziden sonra Allah’ın kendisine bir rüya gösterdiğini ve rüyasında Allah’ın gazabının geldiğini gördüğünü ve kendisinden de bunu halka tebliğ etmesinin istendiğini belirtti. Esasında Buti’nin ve benzerlerinin gördüğü salih rüyalar demeti üzerinden Arap devriminin seyrini takip etmek ve izlemek de mümkün. Rüyasını anlattığı sohbetinde Buti, akıbetin hayır olacağını da müjdeliyor. Lakin hayrın nasıl olacağını anlatmıyor. Buti dolaylı olarak halk ayaklanmalarını bu gazab-ı ilahinin numunesi veya göstergesi olarak takdim ediyor. Halkı ve sorumluları tevbeye davet ediyor yoksa gazab-ı ilahiden kurtulamayacaklarını söylüyor. Bu anlamda Buti değişim değil sistem içinde bir ıslah bekliyor ve ona çağırıyor. Buti genel olarak rüyanın muhatabı olarak Suriye rejiminden ziyade rejimi de içine alan sosyal ve siyasi bileşke olarak anlıyor. Bununla birlikte devrime değil tevbeye davet ediyor. Bu rüyayı anlatmasından sonra da Beşşar Esat ve rejimle alakalı olarak müspet ve pozitif değerlendirmelerine devam ediyor.
*
Arap Devrimi ve özellikle Suriye ile alakalı esrarengiz rüyalardan birisi ise Suriyeli Dr. Gazi’nin anlatmış olduğu bir rüyadır. Dr. Gazi rüya tabircisidir. Dr. Gazi ismini vermediğini muttaki bir alime isnat ettiği rüya da oldukça ilginç. Söz konusu rüyada güneş batıyor. Batarken üç dakikalık müthiş bir sararma hali yaşıyor (http://www.youtube.com/watch?v=j8abiZHmU_4&feature=related ).
Dr. Gazi bu sararmayı ve güneşin batmasını şöyle yorumluyor: Kanaatime ve güvendiğim insanlara göre, rüyanın tevili şudur: Güneşin batması Baas rejimi ve Esat ailesinin batması ve devrilmesidir. Güneşin dehşetengiz sararması ise ülkenin karışması ve karmaşık hale gelmesidir. Sararmanın üç dakika devam etmesi ise zaman tayin eden bir kesittir. Bu üç dakika, üç hafta olabilir. Lakin Mart 2011 ortalarında başlayan Suriye Devrimi haftalarını doldurdu ve bu açıdan dakikaları haftalar ile yorumlamak isabetli gözükmüyor. Geriye ay hesabı kalıyor. Dolayısıyla dakikaları ya aylarla ya da senelerle tevil etmek gerekiyor. Dr. Gazi bu açıdan üç dakikayı üç ay ile yorumlama eğiliminde görülüyor. Elbette tevil açısından üç dakikanın ucu açık. Bununla birlikte, Dr. Gazi dakikaların yıllarla yorumlanmasını uzak bir ihtimal olarak görmektedir. Güneşin sararmasını hem düzen hem de halk için sıkıntının had safhaya varması olarak yorumluyor.
*
Elbette rüyalar aynı zamanda geniş bir manipülasyon alanını teşkil ediyor. Bu bağlamda, Arap asıllı bir zat da rüyasında bir camide beyaz giyimli bir hoca ile karşı karşıya kaldığını aktarıyor. Hoca iki vakte kadar 20 kişinin (liderin) devrileceğini söylüyor. Lakin tehlikeli bulunan bu rüya noktasında tevilciler ve yorumcular tereddüt gösteriyor ve teenni ediyor ve rüya ve sahibiyle alakalı şüpheler irat ve serdediyorlar. Bazıları da rüyasında 5 Arap liderinin devrildiğini görüyor. Bunun dışında Mısırlı tanınmış vaiz ve hatiplerden Muhammed Hassan da Filistin’de İsrail askerleriyle karşılaştığı bir rüyasını aktarıyor ve rüyasında kendisini zırhlı araçların gerisinde Kudüs’te Harem-i Şerif bölgesinde görüyor. Askeri hareketlilik tam fecri sadıkın tuluundan ve doğmasından önce gerçekleşiyor. Rüya vesilesiyle Muhammed Hassan yakında İslam dünyasının üzerine fecr-i sadıkın doğacağını müjdeliyor. Bu fecri sadık belki de Arap baharıdır. Kim bilir! Elbette kimileri rüya meselesini istismar edebilir ya da spekülatif alanlara çekebilir. Nitekim zaman zaman öyle de olmaktadır. Bununla birlikte, ortak yön Buti gibi Suriye rejimine yakın insanlarla birlikte rejime uzak hatta hasım ve düşman insanların ve kesimlerin de benzeri rüyalar görmesidir.
Elbette lehtarların ve aleyhtarların kendilerine göre yorum farkı var. Fakat yorum farkına rağmen benzer bir akıbet ve sonuçtan bahsettikleri de görülebiliyor. Buti, akıbetin iyi olacağını müjdelemekle birlikte bu iyiliğin keyfiyetini bize anlatmıyor. Halbuki, Dr. Gazi bunun rejimin yıkılması şeklinde tecelli edeceğini ifade ediyor. Hayrın Buti gibi ıslahta değil değişimde olduğunu öngörüyor. Bu rüyalar bana Mısır ulemasının Yavuz öncesindeki rüyalarına ve keşiflerini hatırlatıyor. O dönemde de Celaleddin Suyuti gibi Yavuz’a erişmese de ulemanın bir kısmı Mısır’a Osmanlı’nın geleceğini müjdeliyor. Ve değişime olumlu bakıyor. Diğer bir kısım ulema ise aksine Kölemenlere olan bağlılıklarından dolayı Yavuz’un gelişine muhalefet ediyor. Bu muhalefet günümüzde Muhammed Zahid el Kevseri’ye kadar devam ediyor. Bu anlamda keşifler çatışmasa bile yorumlar çatışıyor.