Ankara'daki maskeli baloda herkes karşı tarafın niyetini ve kararlılığını gözlemlemeye çalışacak.. Kimse gerçek niyetini söylemeyecek, bana göre.. Zaten diploması Ortadoğu'da sağırlar diyaloğu, ya da şirinlik vesilesidir..

Her söz verilir fakat kimse sözünde durmaz.. Bakalım son buluşma da bu durum değişecek mi?

ABD, tarihin sonuna ilişkin kehanetin boşa çıkmasını konuşmayacak herhalde ve bu kehaneti boşa çıkartmamak ve Tanrıyı Kıyamet Zorlamak için planlarını masaya koymayacak.

İsrail'in niyetini biliyoruz. O da herhalde Süleyman Mabedi'nin inşasından vazgeçmiş değil. Utanç duvarı bitti. Sığınakları tam gaz inşa ediyorlar.. Büyük taarruz için her şey hazır. Mescidi Aksa'yı havaya uçurmak için geri sayım devam ederken, İran'a Suriye'ye ve Lübnan'a ani hava saldırısı için yeni uçakların gelmesi bekleniyor..

Talabani ve Barzani, Ankara'nın kararlılığını çok geç anladı. Ama biraz geç kaldılar. Zaten onların rolü buraya kadardı.. Bir şekilde tasfiye edilecekler ve yerlerine Amerikan ve İsrail vatandaşı Kürtler oturacaktı. Onlar bu oyunu da anlayamadılar..

PKK ve DTP de öyle.. Oyun bitti.
Arzı Mevud'un insansızlaştırılması için uygulanan 100 yıllık planda sona gelindi..

İstenen Adalet, Barış, Özgürlük değildi.. Amerikan ve İsrail istihbaratının sağladığı silahlarla, onların piyonu olan bir hareketten arta kalan bir yığın kan ve gözyaşı.

Tavşana kaç, tazıya tut dediler.
Zulüm ve baskıların, faili meçhullerin hak ihlallerinin, baskının ardında da aynı kadrolar vardı..

Gerçek şu ki, hepimizi kötü bir şekilde kullandılar..
Sağ - sol, ilerici - gerici, Alevi - Sünni, Kürt - Türk kavgaları hep bu planın parçalarıydı.

Kemalistler de yolun sonuna geldi.. Oltaya takılan balık yem istemezmiş.. Yenilecek ata kimse oynamazmış.
Soğuk savaştan arta kalan özel harp, kontrgerilla da artık "efendi"lerin tasfiye listesinde yer alıyor..

Bilmiyorum, ABD yönetimi evengalik kehanetin büyüsünden kurtulup, onurlu bir geri çekilmeye razı olacak mı? İslâm Konferansı ve Arap Birliği bölgeye barış gücü gönderip, Irak'ın yeniden yapılandırılması için yeni bir süreç başlatılacak mı?

Ankara ve Londra yeniden Irak konusunu masaya yatıracak mı? Rusya ne olacak? Çünkü, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında Rusya da masada olmak istiyor..

Topraklarında önemli miktarda Kürt yaşayan komşu ülkelerin, Kürtlerle ilgili bir karar vermeleri gerek.. Bir defa barış için adaletin sağlanması gerek. Temel hak ve hürriyetlerin sağlanması gerek.. Kültürel haklar, düşünce, ifade ve örgütlenme hürriyeti, inanç hürriyeti konusunda bir ilerleme şart.. En azından İran, Türkiye, Suriye, Irak ve İran arasında vize kaldırılabilir.. Sınır ticareti serbest bırakılabilir..

Talabani ve Barzani, ya da diğer Kürt örgütlerin akılları varsa, bölge devletlerine karşı, bölge dışı, İslâm dışı güçlerle işbirliği yaparak onları komşu ülkelerin başına bela etmezler.. Kendi topuklarına kurşun sıkmış olurlar.. ABD, İsrail ya da ötekiler yarın çekip gittiklerinde ya da başka bir alternatif bulduklarında, başka politik mülahazalarla her zaman bu insanları pazarlık konusu yapabilirler.. Her zaman feda edilebilirler.. Bölge devletleri de bölgede yerleşik topluluklara karşı daha insaflı olması gerek. Tedip, tenkil, tehcir çare değil.. Şiddet çözüm değil..

Talabani ve Barzani kendinden ibaret insanlar değil.. Bu insanların çok farklı güçlerle farklı ilişkilere girdiklerini biliyoruz. Buna rağmen bu aşiretler bölgenin bir gerçeği.. İslâm ahlakı ve kardeşliği temelinde bir uzlaşma sağlanabilir..

Bu insanları başkalarının kucağına itmemeliyiz
Ve eğer İslâm kardeşliği temelinde yeni bir siyaset geliştirilirse ve bu aşiretlerin liderleri buna rağmen şiddet yoluna başvururlarsa, tabanları bunları tecrit edebilmeli.. Kürt sorunu bize ders olmalı. Buradan yola çıkarak, Anadolu halkları için dünyaya örnek olacak bir model geliştirmeliyiz ve Osmanlı'dan boşalan yeri doldurmalıyız. Hayat boşluk kabul etmiyor. Kemalist ulus modeli o boşluğu doldurmadı. Sonuç ortada.. Zaten 19. YY sonunda, savaş yıllarında, kapitalizmin, komünizmin, faşizmin gölgesinde oluşan fikirlerle 21. YY'ın dünyasını açıklamak mümkün değil..
Türkiye kendine yeni bir yol haritası çizmeli..

Türkiye'ye tarihi bir rol düşüyor.. Belki de tarihin en önemli rollerinden biri olacaktır bu rol. Ama eğer Türkiye rolünü iyi oynamayacak olursa, tarihin sonunu getirecek büyük bir savaşın ortasında kalabiliriz
Kim bilir, belki de doğudan yükselecek ateş, ya da Yahudilerin nükleer kıyameti; bu termonükleer infilak olabilir mi?

Kürtler şunu iyi bilmeli, Türkiye ve İran'ın yokluğu ile temellenmiş bir Kürdistan'ın yaşama şansı yok.. O takdirde Türklerin ve İranlıların başına gelen, Kürtlerin de başına gelir.. Kürtlerin acıları üzerine de bölgede barışı yaşatamazsınız..

Gelin Türkçe bilmeyen anayı, askerdeki oğlundan ayırmayın; başörtüsündeki topluiğne yüzünden anneleri kapı dışına atmayın.. Herkes inandığı gibi yaşasın ve düşündüğünü özgürce ifade edebilsin. Yunanistan'daki, Bulgaristan'daki Müslüman kardeşlerimiz, Türkler için ne istiyorsanız, burada onları ötekilere verin. Bu kardeşlerimizi başkalarının kucağına itmeyin, onların himmet ve himayesine, istismarına muhtaç bırakmayın.. Öte yandan Müslüman kardeşinin kanına elinizi bulayarak dünyanızı, ahiretinizi berbat etmeyin. Zalimlerden olmayın.. Tefrikaya düşmeyin. Sonra rüzgarınız kesilir. Unutmayın ki; iman etmeden cennete giremeyeceğiniz gibi, birbirinizi sevmeden de gerçekten iman etmiş sayılmayacaksınız!
Zulm ile abad olunmaz, adalet mülkün temelidir.

Gelin Türk'ü Kürd'ü değil, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana olalım ve zalime karşı çıkalım.. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım.

Selâm ve dua ile..

 

Kaynak: Vakit