Daha 1989'da Amerikalı Francis Fukuyama hiç de gülmeden şunları söylüyordu: Tarihin sonunu yaşayacağız! Ve yine aynı siyaset bilimci 1992'de yayınlanan meşhur kitabında neden sadece pazar ekonomisinin ve liberal demokrasilerin hâkim olduğu barışçıllaşmış bir dünyaya doğru ilerlediğimizi anlatıyordu.
Fukuyama sadece kitabının son bölümünde, belki, kim bilir, her şeye rağmen, hybris (kibir) şu ölçüsüz tutku, şu insanların gururu belki de her şeyi yerle bir edecektir eklemesini yapıyordu. Bu tehlikenin bertaraf edilmesinden emin olmak için Fukuyama, savaş yanlısı yeni muhafazakârlar klanına dâhil oldu ve onlarla birlikte 29 Ocak 1998'de Başkan Clinton'dan, beş yıl sonra George W. Bush'un yapacağını yapmasını, Saddam Hüseyin'i devirmesini isteyen meşhur açık mektubu imzaladı.
İlginçtir bu mektuba -ve dolayısıyla felakete neden olan maceraya- ilham veren kişi, bugün Fukuyama'nın tezine karşı çıkan The Return of History and the End of Dreams [Tarihin geri dönüşü ve rüyaların sonu, ed. Knopf, 2008) başlıklı kitabı yayınlanan Robert Kagan'dan başkası değil. Eskiden ortanın soluyla bugün ise yeni muhafazakârlarla flört eden The New Republic dergisinin son sayısında bu kitabın bazı bölümleri okunabilir. Kagan ne söylüyor? '1990'ların başında Sovyet blokunun çöküşü sırasında iyimser olunabilirdi' diyor. Ancak şimdi durum aynı değil. Dünya bir birleşmeye doğru gitmiyor ve siyasi liberalizmin hep güçlü ideolojik rakipleri olduğunu belirtiyor. Bir yeni muhafazakar için daha da can sıkıcı olan durum, Çin örneğinin otoriter yönetiminin pazar ekonomisi ve zenginlik üretiminin çok başarılı bir biçimde uzlaşabileceğini göstermesi... Kagan, Amerika'nın gelecekteki "düşmanlarını" gösteriyor: Moskova ve Pekin. Yorumlarını yayınladığımız bir başka siyaset bilimci kendi cephesinden baktığında Çin'in ardından gelen muhtemel bir rakip olarak Avrupa'yı görmekte... İki sonuç: Robert Kagan, yayınlanan kitabıyla, Bush'un Beyaz Saray'ı terk etmesine birkaç ay kala, yeni muhafazakârlığın ölüm fermanını imzalıyor. Ve her eğilimden Amerikan seçkinleri artık egemen olmadıkları bu çok kutuplu dünyadan korkuyorlar...
Kaynak: Zaman