Suriye sınırındaki köylerin ortasından geçen dikenli tellerin ayrı düşürdüğü akrabaların vizesiz geçiş yaparak bayramlaşma imkanı bulmaları bölgenin husumete dayalı siyasi bölünmüşlüğünü sona erdirmese de normalleşmeye dönük önemli bir adım. Sonuçta bizi bölgeden ayırmak için örülen duvar aslında Ortadoğu'yla ortak tarihimize, kültürümüze yabancılaştıran bir engel. Bu duvardan alınacak her taş kültürel geçişkenliği sağlamada bir gedik açacaktır.

Diğer tarafta Ortadoğu gibi denklemlerin hayli karmaşık olduğu bir bölgede her şey bu kadar basit ve tek düze değil elbette. Suriye açılımının büyük fotoğraftaki anlamını doğru okumadan, meseleyi, vizenin sembolize ettiği iyimser tablodan ibaret saymak da bunu bir imkan olarak ele alıp değerlendirme imkanınını kaçırmak da hata olur.

Suriye'yle yakınlaşmanın vizelerin karşılıklı olarak kaldırılması noktasına vardıracak kadar ilerletilmesinin Batı'da tepki çekmemesi, hele Amerika'nın en azından sessiz kalması nasıl açıklanabilir? Daha yakın zaman önce Amerika'nın Suriye'yi müdahale etmekle tehdit ettiği, İsrail'in fiili saldırıda bulunarak bazı tesislerini bombaladığı hafızalarda tazeleğini koruyor. İsrail'le barış yapmamış Arap ülkesi olarak Batı'nın gözünde "kötü adam"ı oynayan Suriye'nin, Amerika'nın bölgedeki en önemli müttefiki Türkiye ile bu denli yakınlaşmasının anlamı geleceğin Ortadoğu tasarımıyla yakından ilgili.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ