Bosna Hersek’in doğusunda, 1995 yılında Sırp birlikleri tarafından gerçekleştirilen ve en az 8 bin 372 Boşnak sivilin hayatını kaybettiği Srebrenitsa soykırımının 30’uncu yılı dolayısıyla geleneksel Barış Yürüyüşü başladı.
Yürüyüş, soykırımdan kaçmak isteyen sivillerin kullandığı orman yolunda gerçekleşiyor. Katılımcılar, Tuzla şehrine ulaşmak amacıyla 1995'te kullanılan güzergâhı adım adım takip ediyor. “Ölüm yolu” olarak adlandırılan bu rotada yürüyüş 3 gün sürecek.
Katılımcılar her gün yaklaşık 35 kilometre yol katederek 10 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’na ulaşacak. Yürüyüş, Nezuk kasabasında başladı.
TÜRK VE FİLİSTİN BAYRAKLARI DA TAŞINDI
Bu yıl düzenlenen 21’inci yürüyüşe yaklaşık 6 bin kişi katıldı. Katılımcılar arasında o dönemde aynı yolu kullanarak soykırımdan kurtulan siviller de yer aldı.
Yürüyüş boyunca Bosna Hersek bayraklarının yanı sıra 1992-1995 yılları arasındaki savaş döneminde kullanılan altın zambaklı bayraklar ile Türk ve Filistin bayrakları taşındı.
Yürüyüşçüler arasında çocuklar da yer aldı. Organizasyona Boşnaklar ve Türklerin yanı sıra farklı ülkelerden gelen kişiler de katıldı.
"DÜNYAYA BİR SREBRENİTSA YETMEDİ"
Yürüyüşe katılan Ademir Mesic, gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Sadece derslerde anlatılanları dinlemekle, o yolları bizzat yürümek arasında büyük fark var. Gazze’de yaşananlar, burada olanlardan bile kötü, dünya için bir Srebrenitsa yetmedi. Biz sadece bunun sona ermesi için çağrıda bulunabiliriz.”
SREBRENİTSA’DA NE YAŞANDI?
11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri tarafından işgal edilen Srebrenitsa, o dönemde Birleşmiş Milletler tarafından “güvenli bölge” ilan edilmişti. Bölgedeki Hollandalı BM askerlerine sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırp güçlerine teslim edildi.
Otobüs ve kamyonlara bindirilen binlerce kişi, götürüldükleri ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda toplu halde katledildi. Cesetler, izlerine ulaşılamaması amacıyla çeşitli bölgelere gömüldü.
Savaşın ardından başlatılan arama çalışmalarında cesetleri toplu mezarlardan çıkarılan kurbanlar, kimliklerinin tespit edilmesinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenlerle defnediliyor.