ABD destekli Etiyopya ordusunun Somali'de radikal İslamcı rejimi devirmesinden sonra ülke Afrika'nın en kötü insani felaketine dönüştü.

Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 200,000 kadar mülteci hükümet yanlısı bir saldırıdan geçici kamplara kaçmak için deniz kıyısındaki başkent Mogadişu'dan içerdeki Afgoye'ye giden, güneşin kavurduğu 10 millik asfalt boyunca kaçıştılar.

Kriz gençler üzerinde çok merhametsiz bir etkide bulunuyor.

Geçen ayın bir gecesinde Fatma Şeyh Ali havan topu mermilerinin komşusunun çatısına sağır edici çarpmaları üzerine uyandı. Bir şarapnel Fatman'ın Mogadişu'daki ince duvarlı evine çarptı ve 13 yaşındaki kızı Muna, çarpma üzerine titreyerek annesinin kollarına atıldı.

Muna, bu gecenin dehşetinden bir süredir konuşmuyor. Muna, ailenin, savaşla birlikte evsizleşmiş binlerce kişinin arasında yaşadığı başkentten bir mil uzaklığındaki aşırı bir kum ve çalılık karargâhında, endişeli bir bakışın oturduğu badem gözleriyle sessizce yakacak odun topluyor ve kardeşleriyle ilgileniyor.

Annesi "Muna travmatikleşti" dedi ve onun etrafına doluşan bir kadın kalabalığı sempatik bir şekilde mırıldanıyorlardı. Somali Kızılay Topluluğu'ndan bir hemşire "Yapacak bir şey yok. Çok acıklı bir hikâye" dedi.

Sudan'ın Darfur bölgesinde ve doğu Kongo'daki çatışmalar birçok insanı yerinden etmiş olabilir fakat Somali'deki uluslar arası kurtarma çabaları, Mogadişu'daki mahallelerin tümünü boşaltan şiddet ortamında bocaladı.

Muna'nın ailesi gibi yersizleşen Somalililerin çoğu çöp benzeri ağaç dallarıyla yapılmış ve yırtık kumaş parçaları veya plastikle kaplanmış kubbe şeklindeki kulübelerde yaşıyorlar. Başkentten çıkan yol boyunca çok renkli mantarlar gibi fışkırıyorlar.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu geçen hafta, Afgoye civarındaki mültecilerin dörtte birinin beş yaşından küçük çocuklar olduğunu söyledi.  Ajans, her iki tarafta yaşça biraz daha büyük olan erkek çocukları savaşçı olarak kullanıldığını ve kampın dışında durmaya cesaret eden kızların sözleşmeli milisler tarafından tecavüze uğrama riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

UNICEF'in Somali temsilcisi Christian Balslev-Olesen "şimdi olaylar kesinlikle daha kötü" dedi. "Bu savaşın bir kirliliği var. Bu kirlilik çocukların gerçek bir hedef olmalarıdır."

Mogadişulu çocukların 1/10'undan daha azı okula devam edebiliyor. Muna ve onun kardeşleri bu şanslılar arasında değil. Güneydeki mahalleleri Hodan; Somali hükümetinin askerleri ve onların Etiyopyalı müttefikleri, mahalledeki evler arasında isyancıları avlamaya çalıştıklarından nerdeyse her gün çatışmaya şahitlik ediyor.

Muna'nın babasının garson olarak çalıştığı lokanta, sahibinin şehri terk ettiği Mart ayından beri kapalı. Komşularının çoğu şehri terk etti.
Muna dışında altı çocuğu daha olan annesi Fatma "caddelerde hiçbir hareket yok, iş yok ve nerdeyse yiyecek hiç yok" dedi. Somalilerin bazen, geceleri çatılarının üzerinde vınlayan roketleri tarif etmek için kullandıkları gibi Fatma, "duyulan tek ses ıslık sesi" dedi.

Yerel gruplar bu savaşta 6,000 insanın öldüğünü tahmin ediyorlar. Somali'nin yollarında seyahat etmek bir kez daha tehlikeli hale geldi. Yardım grupları ve eski meskûnlar, Somali hükümet güçlerinin milis hakimiyetine son vermekten çok milislerin kendileri gibi davranmaya başladıklarını söylüyorlar.

Sivillerden ve yardım organizasyonları çalışanlarından ödeme isteyen ve onları rahatsız eden hükümet askerleri ve müttefik milislerin olduğu kontrol noktaları güney Somali'de mantar gibi türediler. UNICEF'e göre, hasta çocuklar ve hamile kadınlar kontrol noktalarında döndürüldüler. BM yetkilileri, bazı bölgelerde, yiyecek ve diğer insani yardım malzemeleri taşıyan her kamyon için 500 dolar ödendiğini söylediler.

Geçen hafta Somali'nin iç güvenlik şefi yaklaşık 4,000 tonluk acil yardım malzemesini BM bandıralı gemilerde denizde yüzer halde bırakarak birkaç saat için Mogadişu'nun dışındaki iniş pistlerini ve limanları kapattı.

BM yardım çalışmasının başkanı olan Eric Laroche "tam bir kargaşa ve koordinasyon eksikliği var" dedi.

Laroche, ödeme yapmakla "Biz geleceğin savaş lortlarını yaratıyoruz. Fakat bu bir pazarlıktır" diyerek durumu kabul ediyor. Laroche, yıllardır güney Somali'deki en kötü hasat yılının ortasında son aydaki yiyecek yardımı artışının kamplardaki açlığın yayılmasının önüne geçtiğinin görüldüğünü söyledi.

Sıradan Somaliler için hükümete ait kontrol noktaları terörün görüntüleridir. Geçen hafta bir kamp güvenliğine ulaşmak için çıplak ve şişmiş ayaklarla üç gün yürüyen, zayıf yüzlü bir kadın olan Şükri Muhammed, yedi çocuğuyla Mogadişu'yu terk ederken durdurulduğunu söyledi.

Fakir dulun cebinde hiçbir şey yoktu, bir cep telefonu bile yoktu. Bu durumun barikattaki üniformalı adamları kızdırdığı görülüyor.

2 yaşındaki çocuğunu uygunsuz bir battaniyeye sarıp boynuna asmış olan Şükri "benden hiç para alamadıkları için bana vurdular" dedi. "Silahlarının dipçiklerini, coplarını kullandılar." Pembe şalını arkaya atıp kollarındaki yaraları gösterdi.

Mustahil adındaki kamptaki ilk gecesinde ailenin bir diğer kulübesinden getirdiği birkaç giysi parçasını bir yere koydu. Sonra çocukları ile birlikte bir akasya ağacının altında kumların üzerinde uykuya daldılar.

Mustahil, Afgoye dışındaki kampların en yenisidir fakat üç ay içinde yaklaşık 6,000 kişi burada toplandı. Kınalı sakalları koyu oranj parlaklığındaki zayıf bir adam olan kampın yaşlılarından biri, Kahiye Yusuf Ali, BM yiyecek erzakının henüz kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Yusuf Ali bir çocuk grubuna işaret ederek "Çocuklar zayıflıyorlar" dedi.
Birkaç yüz fit ötede, Jimcaale yerleşim yerinde Muna'nın annesi erzakın dokuz kişilik aile için yeterli olmadığından şikâyet etti.

İç çekti. Yağmurun dövdüğü kulübeleri solmaya başladı ve kocası gün ortası sıcaklığında daha fazla odun arayışında. O, boş zahire çantasından bir şerit söküp gevşemiş bazı dalları daha sıkı hale getirdi. Birkaç fit ötede Muna, yüzünü solmuş bir şalın arkasında saklayıp küçük kardeşlerini izliyordu.

Muna'nın annesi çalışırken konuşmaya devam edip "şimdiki savaş çok farklı" dedi. "Şimdi savaş her yerde. Bombardıman her yönden geliyor."

Burada kendilerini güvende hissettiklerini söyleyerek devam etti. Belki de birkaç hafta içinde evlerine geri dönebileceklerdi. "Eğer Etiyopyalı askerler Mogadişu'yu terk ederlerse her şey iyi olacak" dedi.

Muna onun yanında duruyordu, bir tek kelime bile konuşmadı.

Somali mültecileri ile ilgili bir slâyt gösterimi için: http://www.mcclatchydc.com/216/gallery/22979.html

 

Çeviren: Ali Karakuş