Vizyon sahibi Papandreu'nun başbakanlığı Yunanistan için iyi haber olsa da, ekonomik sorunlar yeni hükümetin de peşini bırakmayacak.
Yunanistan'da merkez sol bir partinin iktidara gelmesi, sağa kayan Avrupa Birliği'ndeki genel eğilime ters düşüyor.
Ve iyi haber de şu ki, Yunanistan Yorgo Papandreu'nun şahsında sadece nezih değil, ülkesi adına vizyon sahibi bir başbakanla yönetilecek. Bir Papandreu'nun daha başbakan olarak yükselişi (babası Andreas Papandreu da üç kez bu koltuğa oturmuştu) kinizme yol açıyor.
Fakat küçük Papandreu bir hanedan üyesinden ibaret değil. 1990'larda dışişleri bakanlığı yaptığı sırada Türkiye ve Arnavutluk'la Yunanistan arasındaki ilişkilerde gözle görülür iyileşme sağlayan (ki çok da kolay bir iş değildi bu) politikaların mimarı oydu.
ABD'de doğan ve Ontario, Stockholm, LSE ve Harvard üniversitlerinde eğitim gören Papandreu, Yunan milliyetçiliğinden ziyade İskandinav sosyal demokrasisine yakın bir lider. (Ülkesine dönmesinin ardından, sorunlu Yunancası'yla ilgili başyazılar çıkmıştı.) Fakat fikirlerinde ve tutumlarında ısrarlı. Sözgelimi konsensüsle yönetmeye inanıyor, ki bunun normalde parçalanmış durumdaki Yunan siyasetinde akla ilk gelecek şeylerden biri olduğu söylenemez.
Sistem reformu reddediyor
Kötü haberse, Yunan liderin önündeki görevin büyüklüğü. İki selefi, Kostas Simitis ve Kostas Karamanlis şeffaflık ve kayırmacılığı ve ahbap çavuş hükümetini sona erdirme vaadiyle iktidara gelmişti. Simitis ülkesini avro kuşağına soktu, fakat reform cephesinde pek az değişim sağladı. Karamanlis tümüyle çuvalladı. Şimdi Papandreu da taze bir başlangıç vaat ediyor.
Gündemi yüklü: Hükümeti, emeklilik sistemini ve şişmiş durumdaki kamu sektörünü reformdan geçirmek; toplanan vergileri artırmak; ve Türkiye üzerinden yasadışı göçe karşı katı önlemler almak.
Bunlar sistemik sorunlar, devletin işleyiş tarzına öyle nüfuz etmiş durumdalar ki, parti politikalarına meydan okuyorlar. Sistem her düzeyde rüşvet ve çıkar çevreleriyle sakatlanmışken, hangi hükümet devleti reformdan geçirebilir?
Vergi denetimi yerlerde sürünüyor
Yunanistan'ın her yıl ödenmeyen gelir vergilerinden 17.5 milyar dolar, diğer vergilerdense 13 milyar dolar kayba uğradığı tahmin ediliyor.
Papandreu'nun ekonomiyi canlandırmak için ayırmayı vaat ettiği meblağın tam altı katı bu. Kayıtdışı ekonomi bundan daha da büyük, ulusal gelirin
dörtte biriyle üçte biri arasında. Velhasıl büyük soru şu: Papandreu evcilleştirmeye çalıştığı canavarı beslemekten kaçınarak hükümeti nasıl temizleyebilir ve ekonomiyi güçlendirebilir?
Papandreu'nun cicim ayları muhtemelen epey kısa sürecek. Yunan hükümeti Brüksel'de, bütçe açığını (ki Avrupa'nın ikinci büyük açığından söz ediyoruz) yarıya indirmek zorunda olduğu süreyi iki yıla uzatmaya çalışacak. Fakat Brüksel bunun karşılığında Yunan emeklilik sisteminde kapsamlı reform talep edecek. Bu da kamu sektöründeki sendikaların rızasını gerektirecek. Papandreu'nun işi özellikle zor. (Başyazı, 6 Ekim 2009)
Kaynak: Radikal