Aşırı derecede uzun bir kış uykusunun ardından, İsrail-Filistin cephesi yaşam belirtileri göstermeye başladı. ABD’nin arabulucusu George Mitchell’ın, Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ziyaretine zemin hazırlama umuduyla bölgeye dönmesi bekleniyor.
Biden, İsrail’le Filistinliler arasında dolaylı görüşmelerin başladığını ilan etmek için Kudüs ve Ramallah’a gelecek. Bunun öncesinde de, Arap Birliği dışişleri bakanları dolaylı müzakereleri en fazla dört ay boyunca destekleme kararı aldı; Birlik bu sürenin sonunda doğrudan görüşmelerin yeniden başlamasına destek verip vermeyeceğini belirleyecek.
Arap dışişleri bakanları bu aşamayı, İsrail’le bir diyalog yolu olarak barış sürecini ilerletme yönünde son bir çaba olarak betimledi. Arap Birliği Genel Sekreteri Emir Musa, dolaylı görüşmeler çıkmaza girerse Arap devletlerinin işgale son vermenin alternatif yollarını ele almak üzere BM Güvenlik Kurulu’nda acil bir toplantı yapılması için çabalayacağını açıkladı.
Netanyahu için yeni bir sınav
Gazze’deki Hamas hükümetinin başkanı İsmail Haniye’nin Arap liderleri pozisyonlarını gözden geçirmeye çağırması da, Arap Birliği’nin barış çabalarına olumlu katkısının kanıtı. İsrail’deki radikal sağ gibi Hamas da, dolaylı görüşmelerin doğrudan barış müzakerelerinin yeniden başlamasına ve iki ulus arasındaki savaşın paraladığı bu toprakların adil biçimde bölünmesine yol açmasından korkuyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netahyahu, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Arap Birliği’nin desteğini de arkasına alarak Amerikan girişimini kabul etmesini memnuniyetle karşıladı. Netanyahu’nun da işaret ettiği gibi dolaylı görüşmeler, Oslo Anlaşmaları’nın 1993’te imzalanmasından beri iki taraf arasındaki ilişkileri tanımlayan doğrudan ve açık müzakere mekanizmasının sadece bir adım gerisinde. İsrail başbakanı, dolaylı görüşmelerin birkaç ayla sınırlı kalmasını ve iki tarafın doğrudan
görüşmeler yapmasını umduğunu söyledi.
Dolaylı görüşmelerin başarısı, güven tesis edilmesine ve ihtilafın temel meseleleri konusunda gerçekçi tavırlar sergilenmesine bağlı. Filistin Yönetimi, diplomatik süreci sabote etmeye çalışacak olan aşırılıkçıları dizginlemeye devam etmeli. İsrail de, Yol Haritası için verdiği yerleşimlerdeki inşaatları durdurma vaadine bağlı kalmalı.
Hükümet onaylı ihaleler yapmak ve Doğu Kudüs’teki Yahudi mahallelerine genişleme izni vermek, müzakere üzerinden sağlanacak nihai bir sonuçtan önce statükoyu değiştirmekten kaçınma talebiyle uyuşmuyor.
Dolaylı görüşmelerde, Netanyahu’nun İsrail’le Filistin devleti arasındaki kalıcı sınıra dair pozisyonunu da ortaya koyması gerekecek. Başbakanın sert tutumlarına bağlı kalmamasını umut etmeliyiz. Kadima hükümetinin son günlerinde epey ilerleme kaydedilmiş ve hem Abbas’la dönemin İsrail başbakanı Ehud Olmert, hem de tarafların dışişleri bakanları arasında önemli ortak anlayışa varılmıştı. Bunların bazılarını gözardı ederek görüşmelere sıfırdan başlamaya yönelik bir çaba felaketin reçetesi olacaktır.
Hem koalisyonun hem de partisi Likud’un yapısından dolayı, Netanyahu kapsamlı diplomatik adımlar atamayacaktır. Eğer başbakan, Filistinlilere karşı ‘tarihi bir adım’ atmakla gerçekten ilgileniyorsa, Kadima liderliğiyle dolaylı görüşmelere başlamalı.
(İsrail gazetesi, başyazı, 5 Mart 2010)
Kaynak: Radikal