ÜZERİNDEN 7 yıl geçmiş, hâlâ seçim meydanlarında tartışılıyor! Öcalan'ı asmak terörü korkutup geriletir miydi? Yoksa büsbütün çıldırtıp azdırır mıydı? Bu son derece önemlidir. Miting meydanlarında kitle psikolojisini tahrik ederek değil, uzman kurullarda bütün araştırma verilerini inceleyerek soğukkanlılıkla tartışılacak bir meseledir.
7 yıl önce bu şekilde tartışılmıştır. MGK'da görüşülmüştür. MİT Müsteşarı brifing vermiştir. Öcalan'ı asmanın terörle mücadeleye katkısının olmayacağı, aksine, terörü büsbütün kışkırtacağı hususu, devletin uzman kuruluşlarınca Ecevit hükümetine anlatılmıştır.
Genelkurmay Başkanı, kamuoyuna açıklamasında "Biz tarafız, görüş açıklamıyoruz" demişti! Ordu laiklik konusunda "tarafsız" olduğu için mi daima görüş açıklıyor?! İdam konusunda asker olarak elbette "asılmasın" demeleri uygun olmazdı, fakat asmanın daha kötü sonuçlar vereceğini gördükleri için de "asılsın" dememişler, "Biz tarafız, konuşmayalım" demeyi tercih etmişlerdi.
Hukuki durum
12 Ocak 2000 günü, Başbakan Ecevit ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Başbakan Yardımcısı Bahçeli ve Kenan Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Mehmet Ali İrtemçelik... 7.5 saat süren gergin bir toplantı yapıyorlar. Hükümet kesinleşmiş idam kararını ya Meclis'e gönderecek, Öcalan asılacak... Veya dosyayı 'bekletecek', yani idam olmayacak.
O sırada AİHM "dava sonuna kadar idamın infazını tedbiren durdurma" kararı vermiş. Türkiye'nin milli hukuku da Özal'dan beri idam kararlarının kaldırılması yönünde bir seyir izliyor. Hükümetler "Biz idamları infaz etmiyoruz" diye açıklamalar yapagelmiş...
Dün görüştüğümde hukuki durumu ayrıntılarıyla anlatan Hikmet Sami Türk şunu söyledi:
- 35 bin ölümün sorumlusu bir teröristin idam dosyasını beklemeye almak hiçbirimiz için kolay bir karar olmadı. Ama Türkiye'nin yüksek çıkarları hukuka uymamızı gerektiriyordu.
Böylece Ocak 2000'de DSP, MHP, ANAP koalisyonu idam dosyasını 'bekletme' kararı aldılar!
Sonra, 3 Ağustos 2002'de "3. Uyum Paketi" ile terör suçlarında da idam cezası kaldırıldı.
Doğru, MHP buna şiddetle itiraz etmişti, hatta Türk'ün dediği gibi, koalisyon asıl o zaman bozulmuştu. Ama Ağustos 2002, idam için zaten vaktin çoktan geçtiği bir zamandı!
2007 yılında idam tartışması açmak ise, vakit büsbütün geçtiği gibi, hukuken de siyaseten de büsbütün abestir!
Ecevit de asabilirdi!
MHP tek başına iktidar olsaydı, AİHM kararını, hukuki ve siyasi olguları dinlemeyip infaz dosyasını Meclis'e göndererek Öcalan'ı asabilirdi elbette!
Ama Ecevit de asabilirdi! Niye asmadı?
Asmak, uluslararası hukuku kendi saffımızdan uzaklaştırıp PKK'nın saffına itmek olurda da ondan!
Devlet kurumlarının o zaman hükümete bildirdiği gibi, Türkiye'nin iç güvenliği büyük sarsıntıya uğrardı da ondan!
Hukuku çiğneyen Türkiye, hukukun yanında terör örgütü! Bu manzara PKK'nın özlediği FKÖ modeline yol açardı!..
Ecevit hükümeti vatansever olmadığından değil, ama bunları dikkate aldığından infaz dosyasını Meclis'e göndermemişti.
Bu konuyu 7 sene sonra 'ısıtmak' Türkiye'nin güvenliği için de iç entegrasyonu için de zararlıdır.
Terörle mücadelede daha geniş ufuklu eleştiri ve öneriler gerekir.
Kaynak: Milliyet