Obama'nın ABD başkanı olma ihtimali Ankara'ya Ortadoğu politikaları açısından umut verse de, Ermeni meselesi Türkleri huzursuz ediyor. Obama 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanırsa, ikili ilişkilere büyük zarar verir
Bütün dünya gibi Türkiye de Amerikan seçimlerini bekliyor. Cumhuriyetçi aday McCain'in başarılı olması, mevcut Amerikan politikalarının temel hatlarıyla sürmesi anlamına geliyor. Demokrat aday Obama'nın kazanmasıysa, bazı politikaların değişmesine yol açacak
Obama'nın siyahi kimliği, Türkiye'de, ABD'nin Irak ve Afganistan'dakiler gibi Ankara'yla bağlantılı politikalarına karşı bir nebze sempati ve umut yarattı. Obama'nın demokratik eğilimi, Cumhuriyetçilerinkinden güçlü olabilir. Obama bu açıdan, Türkiye'deki reformları ve AB üyeliğini daha fazla destekleyen aday olabilir. Hiç kuşkusuz Irak'tan çekilmeye ve İran'la şartsız müzakereye hazır olması da Türkiye'yi rahatlatacak ve üzerindeki Amerikan baskısını hafifletecek.
Diğer yandan, ABD'deki başkan adayları oy almak için içerideki bütün gruplara vaatlerde bulunmalarıyla biliniyor, fakat Beyaz Saray'a geldiklerinde gerçeklerle yüzleşip daha gerçekçi oluyorlar. Obama en hassas konuda, yani Ermeni meselesinde Türkiye'nin öfkesini çeken vaatlerde bulunuyor.
Demokrat aday, ABD'deki Ermeni lobisine 1915'te yaşanan katliamları 'soykırım' olarak tanımayı vaat etti. Birçok kimse ABD yönetiminin, Türkiye'ye birçok dosyada baskı yapmak için 'soykırım' meselesini kullandığı görüşünde. Herkes geçen sonbaharda 'soykırım' tasarısının Senato'dan nasıl geçtiğini ve Bush yönetiminin son anda müdahale edip Demokratları geri adım atmaya ikna ettiğini hatırlıyor. Belki de bunun karşılığında Ankara, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'yle bağlantı kanallarını açtı. McCain, Obama'nın vaadiyle mücadele bağlamında "Tehlikeli bir coğrafyada esaslı bir müttefiki kızdırmak anlamsız" diyor.
1915'te yaşananların soykırım olarak tanınması meselesi, Türk siyasetini hâlâ uykusuz bırakıyor. AKP politikalarının bu konunun tartışılması için sağladığı açılım ortamına rağmen, Türk resmi tutumu şu ana dek varlığını sürdürdü. AKP, bütün arşivleri araştıracak ve nihayetinde yaşananın soykırım olup olmadığını karara bağlayacak bir tarihçiler komisyonu kurulması çağrısı yapmıştı. Bu öneri Bush yönetiminin desteğini alıyor, fakat Ermeni tarafı gerçeklerin açık olduğu ve daha fazla araştırmaya değil, siyasi karara ihtiyaç duyduğu yaklaşımından hareketle bu çağrıyı reddediyor. Mesele Türkiye'yle Ermenistan arasındaki ilişkileri de hâlâ gölgeliyor. Şöyle ki, soykırım meselesini ikili ilişkilerden ayırmak mümkün değil. 1915 olaylarının soykırım olarak tanınması, tazminat ve toprak talep edilmesi anlamına geliyor. Erivan hâlâ Ermenistan'ın bazı topraklarının Türkiye içinde bulunduğunu ifade ediyor. Ermenistan'ın bu tutumundan vazgeçmesi, Ankara'nın ilişkileri iyileştirme ve diplomatik ilişkiler kurma koşullarından biri.
Türk yorumcular Obama'nın 'soykırım'ı tanımasının, Türkiye'nin tarihini gözden geçirmesine ve Ermenistan'la ilişkilerini düzeltmesine hiçbir faydası bulunmayacağını düşünüyor. Obama'nın ısrarı Türk-Amerikan ilişkilerine de ağır bir darbe vuracaktır. Türkiye'ye 'çantada keklik bir NATO üyesi' olarak bakılması, bölgesel bir güç, hatta uluslararası alanda yer almaya başlayan bir aktör olduğunu ispatlamış bir ülke açısından doğru değil. Amerikan politikaları sebebiyle iki taraf arasındaki köprüler kopmadıysa da, Türkiye'nin kendisi gibi anahtar bir ülkeyi kaybetmenin faturasını Washington'a çok iyi açıklaması gerek. Acaba Obama'nın vaadi bir seçim fırsatçılığından mı ibaret, yoksa Demokrat aday seçilirse vaadini yerine getirip iki ülke arasında kalan köprüleri de yıkacak mı?
Kaynak: Radikal