Bush yönetiminin dış müttefiklerimizi görmezden gelmesi dünyadaki çok taraflılık anlayışına ciddi hasar verdiğinden, bu işin tamiri yeni başkan Obama'ya düşüyor. Ultimatomlarla ve tek taraflı eylemlerle hatırlanacak Bush yıllarının artık sona erdirilmesi ve diplomasiye, görüş alışverişine ve uluslararası koalisyonlar kurmaya yeniden itina göstermeye başlamak gerekiyor.

Clinton ve Bush görevlerine iç politikaya odaklanma niyetiyle başlamış, ama ikisi de uluslararası çatışmaların içine çekilivermişti. Obama'ysa Beyaz Saray'a ülke iki savaşın ortasındayken, küresel ekonomik kriz yaşanırken ve Ortadoğu'ya ABD'nin diplomatik müdahalesi talep edilirken girecek. Obama, Irak işgaliyle eriyip gitmiş ABD liderliğini ve ahlaki otoritesini onarmak istediğini söylüyor. Ama bu kolay olmayacak. Önceki iki başkan Soğuk Savaş sonrasında, ABD gücünün zirvesindeyken yönetimdeydi, Obama'ysa çok kutuplu bir dünyada çalışacak. Artan ekonomik güçleriyle birlikte Çin, Hindistan, Brezilya ve diğer ülkelerin uyguladığı siyasi güç de artıyor.

Bu ülkeler, serbest ekonomi gibi çoğu değerimizi paylaşıyor. Oba-ma, bunun yeni ortaklıklar geliştirme fırsatı olduğunu ülkeye anlatmalı. Küresel sorunlarla başa çıkabilmek için Avrupa ve diğer geleneksel müttefiklerimizin yanı sıra bu ülkelere de ihtiyacımız var. İster Afganistan'da ister Ortadoğu ve Afrika'da olsun, yardıma ihtiyacımız var.

Obama ABD'nin dostlarından ayrı kalmasının tehlikelerini anlıyor. "Binlerce can ve milyarlarca doların ardından birçok Amerikalı içe dönme isteği duyuyor olabilir," diye yazmıştı kampanyasında. "Ama ABD bu yüzyılın tehditlerine tek başına, dünya da bunlara ABD'siz karşı koyamaz." ABD BM'nin ve diğer çok taraflı kurumların kuruluşunda lider kuvvetlerden biriydi. Ne var ki Bush bu örgütleri yok saydı. Bunlara geri dönmeliyiz. Obama da zaten uluslararası işbirliğini savunan Susan E. Rice'ı BM temsilcisi seçerek böyle yapacağını gösterdi.

Müttefiklerimiz uluslararası anlaşmalara yeniden bağlanmamızı ve diğer ülkeler kadar ABD için de faydası olacak konularda (kara mayınları, küresel ısınma) girişimde bulunmamızı istiyor. Dünyanın en güçlü ordusu ve ekonomisiyle ABD liderlik kapasitesini hâlâ elinde tutuyor, ama bunu müttefiklerimizin rızası ve saygısıyla yapmalıyız. Ortağı olmayan lider yalnız kalır. (Başyazı, 17 Ocak 2009)

Kaynak: Radikal