İngiliz-İsrailli avukat Nicholas Kaufman, 1 Mayıs 2025 tarihinde Karim Khan ile Hollanda’nın Lahey kentindeki Hotel Des Indes’te gerçekleştirdiği görüşmede, İsrail makamlarından gelen mesajı aktardığını belirtti. Middle East Eye tarafından görülen resmi toplantı notlarına göre Kaufman, “Eğer daha fazla tutuklama kararı gündeme gelirse, tüm seçenekler masadan kalkar. Seni ve mahkemeyi yok ederler.” ifadelerini kullandı.

Toplantıda bulunan Khan’ın eşi Shyamala Alagendra da söz konusu ifadeleri açık bir tehdit olarak değerlendirdi. Khan ise bu yoruma katıldı.

KAUFMAN: “TEHDİT ETMEDİM, YETKİLİ DE DEĞİLİM”

Middle East Eye’ye konuşan Kaufman, söz konusu ifadeleri kabul etti ancak tehdit amacında olmadığını söyledi. “İsrail hükümeti adına resmi bir teklif sunmadım. Sadece kişisel fikirlerimi paylaştım” dedi.

Kaufman, Netanyahu’nun hukuk danışmanı Roy Schondorf ile görüştüğünü ve Karim Khan’a durumu aktardığını belirtti. Schondorf ise konuya ilişkin yorum yapmadı.

ABD Büyükelçisi Barrack: "F-35 ve S-400 konusunda orta yolu bulacağız"
ABD Büyükelçisi Barrack: "F-35 ve S-400 konusunda orta yolu bulacağız"
İçeriği Görüntüle

TUTUKLAMA KARARLARININ GİZLİLİĞE ALINMASI TEKLİF EDİLDİ

Görüşme sırasında Kaufman, ICC'nin İsrail'e yönelik hazırladığı dosyaların gizli hale getirilmesini, böylece İsrail’in içerikleri kamuya açıklanmadan mahkemeye itiraz edebilmesini önerdi. Khan bu öneriye karşılık, İsrail’in kendi yargı sisteminde bu suçlamaları soruşturabileceğini dile getirdi.

YENİ TUTUKLAMA KARARLARI GÜNDEMDEYDİ

Görüşmenin gerçekleştiği dönemde Khan’ın, aşırı sağcı İsrail bakanları İtamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich hakkında da yasa dışı yerleşim politikaları nedeniyle tutuklama kararı çıkarmaya hazırlandığı iddia ediliyordu. Kaufman, yeni tutuklama kararlarının gündeme gelmesi halinde İsrail tarafının tüm diplomatik temasları keseceğini ima etti.

CİDDİ ULUSLARARASI BASKI

Söz konusu baskılar yalnızca bireysel görüşmelerle sınırlı kalmadı.

  • ABD, Karim Khan’ı Şubat ayında yaptırım listesine aldı.

  • Haziran ayında dört ICC hâkimi de aynı şekilde yaptırımlara tabi tutuldu.

  • 23 Nisan’da dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Khan’ı arayarak “Bu karar bir hidrojen bombası etkisi yaratır” ifadeleriyle İngiltere'nin ICC'den çekilme tehdidinde bulundu.

SUİSTİMAL İDDİALARIYLA PARALEL SÜREÇ

Khan hakkında cinsel taciz suçlamaları da aynı dönemde gündeme geldi. Nisan ayının sonlarında çıkan iddialar, Khan’ın görevinden süresiz izne ayrılmasıyla sonuçlandı. Ancak belgeler, tutuklama kararlarının bu iddialardan önce karara bağlandığını ortaya koyuyor.

MAHKEMENİN GELECEĞİ TEHLİKEDE

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hukuk danışmanı Reed Rubinstein, geçen hafta yaptığı açıklamada ICC’nin soruşturmayı sürdürmesi halinde “tüm seçeneklerin masada” olacağını söyledi. Bu ifadenin, mahkemeye yönelik daha geniş kapsamlı yaptırımların habercisi olabileceği öne sürüldü.

ABD’nin mahkemeye kurumsal yaptırımlar uygulaması durumunda:

  • ICC'nin banka ve finans sistemlerine erişimi engellenebilir.

  • Yazılım ve teknik altyapı hizmetleri kesilebilir.

  • Mahkemenin işleyişi ciddi şekilde zayıflayabilir.

ICC SESSİZLİĞİNİ KORUYOR

Karim Khan ve ICC yetkilileri konu hakkında resmi bir açıklama yapmadı. Ancak Khan, kendisine yönelik tüm suçlamaları reddettiğini daha önce dile getirmişti.

Uluslararası hukuk çevrelerinde, mahkemeye yönelik siyasi baskıların arttığı bir dönemde ICC’nin bağımsızlığının sınandığına dair tartışmalar da büyüyor.