Başkan adayı McCain'in vergi kesintisi takıntısı, son başkan adayları tartışmasında yine sinir bozdu. McCain'in politikası sadece nüfusun yüzde 1'ini oluşturan en zenginlere yarar

Cumhuriyetçi başkan adayı John McCain geçen ay 'ekonomimizin temelleri sağlam' diyerek kendini rezil ettikten sonra, lafı çevirip aslında Amerikan işçilerine inancının tam olduğundan bahsettiğini söyledi ve kendisine katılmayanın vatansever olmadığını da karanlık bir tavırla ima etmiş oldu.
İşçileri bu kadar seven McCain'in sahiden de onlara yardım edecek politikaları hâlâ bulamaması çok ayıp. Bunu yapacağına McCain, mevcut ekonomik felaketin oluşmasına bizzat katkıda bulunmuş mâlum 'servetin aşağı doğru damlaması' teorileri ve 'hükümet hatalı, piyasalar haklı' söylemlerine devam etti.
Başkan adaylarının son tartışması, McCain'in ülkeyi ekonomik krizden çıkarmaya hazır olduğunu kanıtlama fırsatıydı. O ise neredeyse tüm ekonomik sorulara tek bir yanıt verdi: Vergi ve kamu harcamalarında kesinti. Ne yazık ki McCain aslında en zengin Amerikalıların vergilerini düşürmekten, çalışan Amerikalıların her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğu kamu harcamalarını azaltmaktan bahsediyordu.

Cumhuriyetçi aday ümitsizdi
McCain kampanyasının çirkin tonuna da yapıştı kaldı. 'Muslukçu Joe' meselesini bırakamadı, yine rakip partinin planının 'Joe'nun parasını alıp Obama'ya vermek, sonra da onun serveti sağa sola dağıtmasını izlemek' olduğundan söz etti.
Obama'yı 'sınıf savaşı'na girmekle suçladı ki, bunu kampanyanın odak noktalarından biri yapan kendisiydi aslında.
Bir başka şaşırtıcı anda, McCain sanki mağdur taraf kendisiymiş gibi davranıp, bazı yardımcılarının ve bazı taraftarların Obama'ya yönelik saldırılarının tümünü reddettiğinde ısrarcı oldu. Oysa yardımcısı Sarah Palin'in en yaygaracı saldırganlardan biri olduğundan bahsetmediği gibi, onun Obama'nın 'teröristlerle ahbaplık ettiği' gibi saçma bir suçlamayı ikide bir tekrar etmesini de reddetmedi.
Bunu yapacağına McCain, Obama'nın 1960'ların şiddetli radikali William Ayers'la hayır kurumlarında birlikte çalışmaktan gelen eski ve birşey ifade etmeyen tanışıklığını, temcit pilavı gibi tekrar önümüze çıkardı. McCain tartışmayı ümitsiz bir görünümle bitirdi.
McCain'in en büyük sorunu, ülke sorunlarını düzeltmeye yönelik büyük fikirlerinin olmaması. Ekonomi üzerine yaptığı konuşma cidden kötü fikirlerle doluydu; en başta geleni de, zaten düşük olan sermaye kazançları vergisini yarıya indirmekti. Böyle bir önlem ekonomiyi kurtarmaz. Hükümeti daha da borca sokar ve zenginleri kollayan mevcut vergi
sistemini iyice adaletsiz hale getirir.
McCain işsizlik maaşı üzerinden alınan gelir vergisinin kaldırılmasını söylerken daha mantıklıydı. Süresi dolan işsizlik maaşlarının süresini uzatması için ay başında partisine baskı yapsaydı, ayakta kalmaya çabalayan Amerikalılara çok daha faydası dokunmuş olurdu.
McCain, evlerine haciz konulması tehdidi altındaki Amerikalılara, evin değerinden daha yüksek olan kredi borçlarını ödemek için federal fondan yardım etmek istediğini söylüyor. Vergi mükellefinin üzerine çok fazla yük bindirmeyecek daha iyi bir yaklaşım, bir
iflas mahkemesinin mortgage hükümlerini değiştirmesine izin vermek olacaktır. Obama bu değişikliği destekliyor; McCain desteklemiyor. Obama, krizi
çözüp ekonomiyi yeniden yoluna sokmak için daha iyi fikirler sunuyor. Haciz üzerinde 90 günlük bir moratoryum ve eyaletlerle yerel yönetimlere daha fazla para aktarılmasını öneriyor, ki bunların ikisi de Wall Street'ten de fazlasını hızla rahatlatır.
Obama asgari ücreti yükseltmek ve enflasyon oranına bağlamak istiyor. McCain'se Bush'un vergi kesintilerini kalıcı kılmak istiyor - en zengin yüzde 1 için ne müthiş bir haber... Obama'ysa vergileri düşük ve orta gelirli aileler için kesmeyi, daha zengin Amerikalılar için artırmayı planlıyor.
McCain'in nasıl istihdam yaratacağına gelince, 'bomba' fikri şuydu: "Bir başkanın bunu yapabilmesi için en etkili yol, bilhassa istihdam yaratmaya yönelik vergi kesintileri." Geçirdiğimiz son sekiz yıldan sonra artık hükümetin bu dar bakış açısı, refahın yavaş yavaş aşağılara da sızmasını çaresizlikle bekleyen Amerikalıları bunalıma sokacak kadar tanıdık.

 

Kaynak: Radikal