Cumhurbaşkanı, 1982 Anayasası'nın 102. maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Cumhurbaşkanı seçimi, cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce başlar. 

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu göreve 16 Mayıs 2000 günü başlamıştır. Görev süresi, 15 Mayıs 2007 günü sonunda sona erecektir. Seçim süreci başlamış ve Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı'na aday olmuştur. AKP içinden bir milletvekili daha aday olduysa da, AKP'nin adayı Sayın Abdullah Gül'dür. Seçim takvimi de belirlenmiştir. Turlar, 27 Nisan, 2 Mayıs, 9 Mayıs ve gerekirse 15 Mayıs günleri yapılacaktır. Görünen o ki, seçim, büyük olasılıkla 9 Mayıs günü tamamlanabilecektir. Bununla birlikte, seçimin "mahkemelik" olması olasılığı da varlığını sürdürmektedir.

Toplantı yeter sayısı 367 değil, 184'tür...

Seçimin yapılabilmesi için, önce TBMM toplantısının açılması gerekir. Toplantının açılması için ise, TBMM Genel Kurul Salonu'nda, toplantının başlayabilmesi için gereken toplantı yeter sayısının var olup olmadığına bakılır. Anayasa'ya göre, TBMM'nin toplanabilmesi için, 96. maddeye göre, "Anayasa'da başkaca bir hüküm yoksa, TBMM üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır..." Anayasa'da, TBMM'nin toplantı yeter sayısı ile ilgili başkaca bir hüküm yoktur. Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili 102. maddede de, seçimin yapılacağı toplantı için başkaca bir toplantı yeter sayısı öngörülmemiştir. TBMM İçtüzüğü de, cumhurbaşkanı seçimi için başkaca bir yeter sayı öngörmemiştir, öngörmesi de beklenemezdi; çünkü İçtüzük'te başkaca bir toplantı yeter sayısının öngörülmesi Anayasa'ya aykırı olurdu. TBMM İçtüzüğü, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olarak, 121/1. maddesinde, "Cumhurbaşkanı, Anayasa'nın 101'inci maddesinde yazılı nitelikleri taşıyan adaylar arasından, Anayasa'nın 102'nci maddesine göre seçilir" demektedir. Böyle demekle, Anayasa'nın ilgili maddelerine gönderme yapmakta, bu maddelere dayanarak yeni bir düzenleme yapmamaktadır. İçtüzük, bu konuda zaten yeni bir düzenleme yapamazdı. Çünkü, Anayasa'nın cumhurbaşkanı adaylığı ve seçimi ile ilgili maddeleri, düzenleme yapmayı gerektiren maddeler değil, düzenlemeyi bizzat yapan, bu nedenle de herhangi bir düzenlemeyi gerektirmeden doğrudan uygulanması gereken maddelerdir. Anayasa'nın bazı maddeleri doğrudan uygulanır, bazı maddelerinin ise uygulanabilmek için düzenlenmesi gerekir. Bu düzenlemeyi İçtüzük ya da yasa yapabilir. Örneğin, TBMM'nin üye sayısının 550 olduğunu öngören Anayasa hükmünün yasayla ya da İçtüzük'le düzenlenmeye ihtiyacı yoktur, bu hüküm doğrudan uygulanabilir bir hükümdür. Yasa olsa olsa, bu hükmü aynen yinelemekle yetinir. Oysa, RTÜK üyelerinin seçim usulleri Anayasa'da belirtilmemiş, düzenleme kanuna bırakılmıştır. (md. 133)

Sonuç olarak, cumhurbaşkanı seçiminin yapılabilmesi için, TBMM üye tamsayısının üçte birinin, yani 184 milletvekilinin TBMM Genel Kurul Salonu'nda hazır bulunması yeterlidir. Anayasa'nın 102. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesine göre, "Cumhurbaşkanı, TBMM üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir." Maddenin 3. fıkrası okunmazsa, seçimin yapılabilmesi için üçte iki oy çoğunluğunun mutlaka sağlanması gerektiği düşünülebilir. Oysa, 3. fıkra, seçimin dört turda tamamlanması gerektiğini, ilk iki turda üçte iki, sonraki iki turda ise salt çoğunluğun aranacağını belirtmektedir. Ayrıca, son tura, 3. turda en çok alan iki aday katılabilecektir.

Maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinin bıraktığı izlenim, 3. fıkrada giderilmekte ve seçim süreci ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. Bu durumda, maddenin kötü yazıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, 3. fıkrada öngörülen seçim usulünün uygulanması ve karar yeter sayılarının aranmasıyla seçimin yapılması gerektiği açıktır. Kısaca, cumhurbaşkanı seçimi için Anayasa'nın istediği, ilk iki turda üçte iki çoğunluğun adaylardan birisi tarafından sağlanamaması halinde üçüncü turda salt çoğunluğun aranması, bu turda da adaylardan herhangi birisinin salt çoğunluğu elde edememesi halinde, en çok oy alan iki aday arasında son tur seçimin yapılmasıdır. Bu 4. turda da adaylardan birisi salt çoğunluğu elde edemezse, TBMM seçimleri derhal yenilenecektir. Anayasa, cumhurbaşkanı seçiminin TBMM'de tamamlanmasını istemektedir. Demek ki, cumhurbaşkanı seçiminin yapılması için, gerekmesi halinde 4 tur oylamanın yapılması Anayasa'nın emridir.

Cumhurbaşkanı seçiminin yapılabilmesi için, TBMM toplantı yetersayısının karar yeter sayısı olması gerektiği iddia edilmiştir. Yani, 1. tur seçimin yapılabilmesi için TBMM'nin 367 üyenin katılımıyla toplanması ya da 1. tur oylama sonucunda kullanılan oyların toplamının en az 367 olması gerektiği iddia edilmiştir. Eğer bu sayıya ulaşılamazsa, 1. tur seçimin yapılamamış olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle sonraki turlara geçilemeyeceği, sonuç olarak da TBMM seçimlerinin derhal yenilenmesi gerektiği iddia edilmiştir. Anayasa'da bu iddiayı destekleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Toplantı yetersayısı ve karar yetersayısı farklı kavramlardır ve Anayasa bu iki kavramı, açık bir biçimde, ayrı ayrı düzenlemektedir. Toplantı yetersayısı, 184'tür ve toplantı yeter sayısı konusunda, Anayasa'nın herhangi bir maddesinde başkaca bir hüküm yoktur.

İddialar gayrihukukî...

Karar yeter sayısı ise genel olarak, TBMM üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olmamak üzere, toplantıya katılanların çoğunluğudur. Ancak, Anayasa'nın değişik maddelerinde, karar yetersayısı ile ilgili olarak, başkaca hükümlere yer verilmiştir. Örneğin, genel ve özel af ilanı için beşte üç (md. 87), TBMM başkanının seçimi için ilk iki oylamada üçte iki, üçüncü oylamada salt, dördüncü oylamada adi çoğunluk (md. 94), Anayasa değişikliği için beşte üç çoğunluk (md. 175) gerekli görülmüştür. Cumhurbaşkanı seçimi için de, başkaca bir toplantı yeter sayısı öngörülmediğini, karar yeter sayısı olarak da ilk iki turda üçte iki, sonraki iki turda salt çoğunluk arandığını yukarıda belirttik.

Bu durumda, cumhurbaşkanı seçimi için aranan karar yeter sayısının toplantı yeter sayısı olarak da anlaşılması gerektiği iddiasının hukuki bir temeli bulunmamaktadır.

Bir başka iddia, anayasa değişikliğiyle ilgili 175. maddede, anayasanın değiştirilebilmesi için teklif, iki kez görüşme ve nitelikli karar yeter sayısına ilişkin kayıtlar dışında, "kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki" hükümlere uyulacağının belirtilmiş olmasına dayandırılmaktadır. Yani, "Anayasa değişikliği için kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere gönderme yapılması, anayasa değişikliği için yapılacak toplantının TBMM üye tamsayısının üçte birinin katılımıyla yapılabileceğinin göstergesidir. Anayasa koyucu, cumhurbaşkanı seçimi için de TBMM'nin üye tamsayısının üçte birinin katılımını yeterli bulsaydı, benzeri bir gönderme yapardı" iddiasıdır.

Bu iddia da hukuki temelden yoksundur. Çünkü, birinci durumda, bazı kayıtlarla bir yasa yapılması söz konusudur, ikinci durumda ise yapılacak olan bir seçimdir. Kaldı ki, yukarıda yapılan yorum doğru ise genel ve özel af ilanına karar verme konusunda da, Anayasa'nın 175. maddesindekine benzer bir gönderme yapılması gerekirdi. Bu yapılmadığına göre, af kanunlarının görüşüleceği TBMM toplantısının yapılabilmesi için toplantı yeter sayısı olarak TBMM üye tamsayısının beşte üçü mü aranacaktır? Bu soru, nitelikli çoğunluk aranan tüm kararlar için geçerlidir.

Cumhurbaşkanı seçimi de, TBMM'nin yapacağı bir seçimdir. TBMM başkanının seçimi gibi. TBMM başkanı da nitelikli çoğunlukla (ilk iki turda üçte iki, üçüncü turda salt çoğunluk, dördüncü turda üçüncü turda en çok oy alan iki aday arasından en çok oy alan) seçilir. Bu seçim için de başkaca bir toplantı yeter sayısı öngörülmemiştir. Bu durumda, TBMM başkanı seçiminin yapılabilmesi için de toplantı yeter sayısı, TBMM üye tamsayısının üçte biridir, başka bir sayı değil. Üçte iki çoğunluk aranmadan TBMM toplanıp sonuçta salt çoğunlukla cumhurbaşkanının seçilmesi halinde, bu seçimin Anayasa Mahkemesi'nde iptal davasına konu olacağı ve seçimin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi gerekeceği iddia edilmektedir. Bu iddianın da hukuki dayanağı yoktur.

Seçim dava konusu olabilir mi?

Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili yasama işlemini denetleme yetkisine sahip değildir. Bunu bilen iddia sahipleri, seçimin, ilk iki turda üçte iki çoğunluk sağlanmadan üçüncü turda salt çoğunlukla sonuçlandırılmasının bir İçtüzük değişikliği ya da ihdası sayılması gerektiğinden Anayasa Mahkemesi'nde iptal davasına konu olabileceğini, bu gizli İçtüzük değişikliği ya da ihdasının ise Anayasa'ya aykırı olduğu için iptali gerektiğini söylemekteler.

Seçimin Anayasa'nın 102. maddesinde açıkça yazılan usule ve çoğunluk kurallarına uyularak yapılmasının İçtüzük değişikliği ya da ihdası sayılması mümkün değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi, 102. madde hükmü doğrudan uygulanması gereken bir hükümdür ve aksine bir yasa ya da İçtüzük hükmü bulunsa bile uygulanması zorunludur. Anayasa hükmünün uygulanması nasıl olur da Anayasa'ya aykırı bir İçtüzük değişikliği ya da İçtüzük hükmü ihdası sayılabilir? Bunu, bir örnekle açıklayabiliriz. 2001 yılında yapılan bir anayasa değişikliğiyle, taksirli suçlardan hükümlü olanlara oy hakkı tanınmıştır. Ancak, bu değişiklik ilgili yasaya yansıtılmamıştır. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun hâlâ taksirli suçlardan hükümlülere oy hakkı tanımamaktadır. Buna rağmen, Yüksek Seçim Kurulu, 2002 seçimlerinde, doğrudan Anayasa hükmünü uygulayarak, taksirli suçlardan hükümlülerin oy kullanabileceğine, doğru olarak, karar vermiştir. Seçim sonucunun iptali istemiyle elbette Anayasa Mahkemesi'nde dava açılabilir. Anayasa'da belirtilen kişi ve kurumların dava açma özgürlüğü vardır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin bu davayı kabul ederek esastan incelemesinin hukuki dayanakları bulunmamaktadır. Böyle bir dava, yukarıda açıklanan nedenlerle reddedilmeye mahkum bir dava olur.

Cumhurbaşkanı seçimi nasıl gerçekleşecek?

16 Nisan-25 Nisan tarihleri arasında cumhurbaşkanı adayları TBMM Başkanlığı'na bildirilecektir. Başkanlık, seçim için gündem oluşturacaktır. İlk tur oylamanın yapılacağı gün, TBMM Başkanı, Genel Kurul Salonu'nda, en az 184 milletvekilinin bulunup bulunmadığına bakacak, bulunduğu kanaatine varırsa toplantıyı açıp oylamayı başlatacaktır. Çoğunluğun bulunduğundan kuşku duyarsa ya da İçtüzüğe göre 20 milletvekili tarafından yoklama istenirse, yoklama yapacak; çoğunluk varsa toplantıyı açacak, yoksa erteleyecektir.

Toplantı yeter sayısının varlığı tespit edildikten sonra gizli oylamaya geçilecek, oy sayımı yapılacak, adaylardan birisi 367 ya da daha fazla oy almışsa cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır. Aksi takdirde, en az üç gün sonra, 2. tur oylama yapılacaktır. Her oylama öncesinde toplantı yeter sayısının varlığı aynı şekilde tespit edilip oylamaya geçilecektir.

2. turda da adaylardan herhangi birisinin üçte iki çoğunluğu (367) elde edememesi halinde 3. tur oylamaya gidilecektir. Bu oylamada, seçilmek için salt çoğunluk (276) yeterli olacaktır. Bu da sağlanamazsa, 4. tur oylama, 3. turda en çok oy alan iki aday arasında yapılacak, salt çoğunluğun oyunu elde eden, seçilmiş olacaktır. Seçimin 1. tur sonunda Anayasa Mahkemesi'nde iptal davasına konu olması ve her şeye karşın iptal edilmesi halinde, üç ay sonra yapılacak seçimde, AKP'nin oyları, olağan genel seçimde alabileceği oyların çok üstünde olacaktır. 

Kaynak: ZAMAN