Lübnan’da 1948 ve 1967 yıllarında İsrail saldırıları nedeniyle göç eden Filistinlilerin yerleştirildiği mülteci kamplarında, uzun yıllardır Filistinli gruplar kendi güvenliklerini sağlıyor ve silahlı yapılarını koruyordu. Ancak son gelişmeler bu durumun değişebileceğine işaret ediyor.

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, 21 Mayıs 2025’te Lübnan’a gerçekleştirdiği ziyarette Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun ile yaptığı görüşmede, kamplarda devlet dışı silahlı unsurların varlığının sona erdiğini duyurdu.

Ortak açıklamada, “Lübnan devleti kontrolü dışında silah bulundurulması dönemi sona ermiştir” ifadeleri yer aldı.

FİLİSTİN YÖNETİMİNDEN MESAJ: “MİSAFİRİZ”

El Fetih yetkililerinden Mustafa Ebu Harb, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada,
“Abu Mazen [Mahmud Abbas] buraya, Lübnan’da misafir olduğumuzu ve Lübnan otoritesinin üstünde olmadığımızı belirtmek için geldi. Biz, Lübnan devleti dışında hiçbir yapının elinde silah bulunmasını kabul etmiyoruz” dedi.

Abbas ise yaptığı açıklamada, “Kamplarda devlet yapısının dışında silah bulunması yalnızca Lübnan’ı zayıflatmakla kalmaz, Filistin davasına da zarar verir” ifadesini kullandı.

HAMAS VE DİĞER GRUPLARIN TUTUMU NET DEĞİL

Abbas’ın çağrısına rağmen silahsızlanmanın kapsamı ve uygulanabilirliği konusunda belirsizlik sürüyor. Hamas’ın Lübnan temsilcisi Ali Barakeh, AFP’ye yaptığı açıklamada, silahların devredilmesinden ziyade Filistinlilerin sivil ve insani haklarının güvence altına alınmasına vurgu yaptı.
“Lübnan’ın egemenliğine, güvenliğine ve istikrarına saygı duyuyoruz. Ancak aynı zamanda Filistinlilere temel haklarının tanınmasını da talep ediyoruz” dedi.

Barakeh, Hamas’ın Lübnan devletiyle iş birliğine açık olduğunu ve yakın geçmişte İsrail’e yönelik roket saldırılarıyla ilgili bir kişiyi Lübnan ordusuna teslim ettiklerini hatırlattı.

KAMPLARDA SİLAHLI GÜÇLERİN TARİHİ VAR

Filistinli grupların Lübnan’daki silahlı varlığı 1969 yılında imzalanan Kahire Anlaşması ile resmiyet kazanmıştı. Ancak bu yapı, zamanla devlet dışı silahlı grupların etkinliğini artırdı. Kamplara Lübnan ordusu genellikle müdahale etmiyor.

İsrail’in “Beyaz Varilleri”: Lübnan işgalinin sınırı nerede? İsrail’in “Beyaz Varilleri”: Lübnan işgalinin sınırı nerede?

2007 yılında kuzeydeki Nahr el-Bared kampında ordu ile Fetih el-İslam arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti. 2023 yazında ise Ayn el-Hilve kampında silahlı gruplar arasında yaşanan çatışmalarda onlarca kişi ölmüş, bölge günlerce şiddet sarmalına girmişti.

KAMUOYUNDA TEPKİ VE BÖLÜNMÜŞLÜK

Abbas’ın Lübnan’daki popülaritesi uzun süredir düşük. Birçok kamp sakini, kendisini meşru bir temsilci olarak görmüyor. Şatila Kampı’ndan Filistinli topluluk lideri Macdi Maczoub,
“Bu başkan bizi temsil etmiyor, çünkü işgalin yanında duruyor” dedi.

Ancak Maczoub, yine de silahsızlanmaya sıcak bakan bir kesimin de bulunduğunu belirtti:
“Artık Filistinli silahlar, Filistin devriminin önünde bir engel haline geldi. Lübnan devletinin koruması altında yaşamak daha güvenli olabilir” ifadelerini kullandı.

YAKLAŞAN DÖNÜŞÜM SÜRECİ

Yeni kurulan Lübnan hükümeti, Uluslararası Adalet Divanı eski yargıçlarından Nawaf Salam liderliğinde göreve başladı. Hükümetin temel hedeflerinden biri, tüm devlet dışı silahlı aktörlerin silahsızlandırılması. Bu kapsamda Filistinli grupların yanı sıra Hizbullah da gündemde.

Uzmanlar, silahsızlanmanın yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda Filistinli mültecilerin temel haklarının iyileştirilmesiyle birlikte yürütülmesi gerektiği görüşünde.

Birleşmiş Milletler'e bağlı UNRWA'ya göre, Lübnan’daki yaklaşık 270.000 Filistinli mülteci; mülkiyet edinme, bazı mesleklerde çalışma ve sosyal hizmetlere erişim gibi temel haklardan yoksun durumda.

Bu nedenle, Filistinli grupların silahsızlanmasının başarıya ulaşması için siyasi, sosyal ve hukuki reformların eşzamanlı olarak hayata geçirilmesi beklentiler arasında yer alıyor.

Kaynak: Al Jazeera