Yeni Lübnan cumhurbaşkanı ilk konuşmasında, 14 Mart güçleri ve Hizbullah'a karşı dengeli ve tarafsız davranacağının sinyalini verdi. Cumhurbaşkanı aynı zamanda, Suriye'yle saygı ve işbirliğine dayalı ilişkiler kurmalı

Lübnan, Araplardan ve uluslararası toplumdan gelen benzeri görülmemiş kutlamaların ortasında, General Mişel Süleyman'ı gizli oylamayla cumhurbaşkanı seçti. İstikrar yolunda atılan bu önemli adım, ülkenin kendi coğrafyasındaki öneminin boyutununun yanı sıra, herkesin neredeyse iç savaşa yol açacak olan ve altı aydan uzun süredir yaşanan anayasal krizi bitirme kararlılığını gözler önüne seriyor.

Katar Emir'i Şeyh Hamad Bin Halife cumhurbaşkanının seçim töreni sırasında yaptığı konuşmada şöyle bir ifade kullandı: "Doha Anlaşması, galip veya mağlubun olmadığı bir temel üzerinde çıkış oluşturuyor. Galip Lübnan, mağlupsa fitnedir." Bu ifade, dün elde edilen ve hikmetin, bazı Lübnanlı siyasilerin mezhepçi ve hizipçi emellerine baskın geldiğini ispatlayan büyük kazanımı yansıtıyor.

Yeni cumhurbaşkanı da, konuşmasında taraflara eşit mesafede durmak için çaba harcadı. Kendisinden beklenen de buydu zaten. Konuşmada 'Suriye'yle diplomatik ilişkiler ve anayasal ilişki'ye dair ifadelerin yer alması, 'Lübnan silahının sadece düşmana yöneltilmesi gerektiğini ve başka eğilimlere izin vermeyeceği'ni söylemesi, eski başbakan Refik Hariri'ye düzenlenen suikastla ilgili uluslararası mahkemeye değinmesi ve 'gerçeğin açığa çıkması ve adaletin tecellisi' yaklaşımıyla üzerinde durduğu epey hassas meseleler, Süleyman'ın aynı ordu ekolünden geldiği eski cumhurbaşkanı Emil Lahud'tan farklı ve tarafsız bir yöntem izleyeceğini teyit ediyor.

Mesajlarındaki bu güçlü ifadeler, bu adamın bağımsızlığını ve yeni üslubunu teyit ediyor. Hatta, muhalefet kanadının kendisini seçmekdeki tereddüdüne ve seçimi 20 kez erteletmesine açıklık getiriyor.

Zira Süleyman konuşmasının birçok yerinde, Suriye'nin adamı veya başka bölgesel güçlerin oyuncağı olmayacağını ifade etmenin yanı sıra, devletin egemenliğini
öngörerek Şeba çiftliklerinin işgaline dair savunma planı belirlemek istedi.
Seçilmesinin üzerinden saatler geçmişken bu adamı yargılamak zor. Fakat Suriye'yle Hizbullah'ın başını çektiği Lübnan direnişinin rahat hissetmemesi anlaşılabilir. Zira bu öncüller sürpriz sonuçlar getirebilir. Yeni cumhurbaşkanı krizin tırmanmasına yol açan 14 Mart grubunun yanlışlarını bilmeli. Özellikle de, bu grubun Suriye'yi güçlerini Lübnan'dan çekmeye zorlamak için dış güçlerle koalisyon yapması ve kesinlikle diplomasi dışı ifadelerle bazı liderlerinin Şam'a dil uzatarak yaptığı yanlışları bilmeli. Suriye'nin bazı taşkınlıklar yaptığını inkâr etmesek de, 14 Mart grubu bu ülkeye sunduğu hizmetleri yok saydı.

Ülkesini mevcut sıkıntıdan kurtarma eğilimiyle üstlendiği zor görevinde başarılı olmak istiyorsa yeni cumhurbaşkanına,  Suriye'yle saygı, ciddi işbirliği ve Lübnan'a 30 yıldan uzun
süredir verdiklerini teslim etme üzerine kurulu yeni bir sayfa açmasını tavsiye ederiz. Suriye Lübnan'ı, güvenliğini ve kalkınmasını vurup on binlerce vatandaşının hayatına mal olan iç savaştan kurtarmıştı. Yeni cumhurbaşkanına, Güney Lübnan'ı İsrail işgalinden kurtaran ve iki yıl önceki cesaretiyle işgali püskürterek İbrani devletine karşı Arap milleti tarihinde en büyük zaferi getiren Lübnan direnişinin, silahını iç meselesinde sadece cumhurbaşkanının da bildiği kışkırtmalar nedeniyle kullanmaya mecbur kaldığını hatırlatmak faydalı.
Biz, direniş silahının Lübnan'ın içişlerinde kullanılmasına karşıyız. Bu tehlikeli eğilim söz konusu silahı lekeler. Ancak, Lübnan'ın hassas bir zeminde dururken ve ilk adımlarını gerginlikle medya savaşlarının yaralarını sarma yönünde atarken bu konunun deşilmemesini istiyoruz.

Kaynak: Radikal