AKP'nin elde ettiği şaşırtıcı seçim sonucu, bölgede yeni siyasi bir deprem yarattı. Sonuçlar partinin, kalkınma, şeffaflık ve devlet yönetiminde demokrasi kriterlerine bağlılık bağlamında elde ettiği başarılar sayesinde, kısa ömrüne rağmen konumunu güçlendirdiğine işaret ediyor. Ancak AKP'nin tek başına hükümet kurma gücünü elde etmesi tam bir sürprizdi. Batı ve Doğu'da birçok çevre AKP'nin elde ettiği sonuçlardan dolayı duyduğu memnuniyeti gizlemedi.

Fakat, Doğu'da halklar, muhalif güçler ve ılımlı İslami akımlar Türkiye'deki seçim sonucundan memnun olurken hükümetlerin kaygı duyması ironik. Fransa, Britanya, ABD ve hatta küçük bir Afrika ülkesinde seçimleri kazananları hemen kutlayan ve medya organlarında kutlama mesajlarını yayımlamaya çalışan bazı Arap devlet başkanları, Türk seçimleri sonrasında tam bir sessizlik içine girdi.

Hiçbirinin sesi duyulmadı. Ben hislerini anlayabiliyorum; zira, yapabileceklerinin en fazlası buydu. Çünkü Libya lideri Muammer Kaddafi hariç hiçbiri hislerini tam olarak ortaya koymaya cesaret edemez. Kaddafi Moritanya seçimleri sonrasında kaygısını dile getirerek demokrasiye saldırmış ve halkın tercihlerinin önemini hafife almıştı.

İslamcı akımın başarısı, tüm dünyadaki siyaset ve güvenlik çıkmazının çözümünün, ılımlı İslami akımların siyasete dahil edilmesine bağlı olduğu düşüncesini güçlendiriyor. Türk deneyimi, demokrasinin yeni İslam kuşağının asıl tercihi olduğunu gösterdi. Bu nesil demokrasiye, bazı laik köktencilerin iddia ettiği gibi iktidara ulaşma aracı değil, ümmetin ayağa kalkışının ve güvenliğinin garantisi olarak bakıyor. Daha önce de seçimlerde başarı elde eden AKP demokrasiye darbe vurmadı. Orduyla yaşanan gerginliklerde akılcı davrandı. Gerginlik artınca da, halka başvurmayı tercih etti. Seçimden şaşırtıcı biçimde başarılı çıkınca, Erdoğan'ın ilk açıklaması, 'devletin esaslarını koruyacaklarını' vurgulamak oldu. Bu vurgu hiç kuşkusuz şu iki tarafı rahatsız ediyor: Bu açıklamaları ödün gibi gören aşırı İslami akım ve İslamcılara karşı kışkırtmalarının başarı elde edemediğinin farkına varan köktenci laik kesim. Bu laiklerin, demokrasinin İslamcıların gözünde 'iktidara ulaşma aracı' olduğu yönündeki komplo teorileri de suya düştü.

(Mısır gazetesi Misriyyun, 23 Temmuz 2007)

 

Kaynak: Radikal