Türkiye'de laikçiliğin bir 'mahalle baskısı'na dönüştüğünün apaçık örneklerini görüp yaşamaya devam ediyoruz. Yakında (ne yakındası? Şimdi!), kamusal alanda bir bardak su içip yüksek sesle 'elhamdülillah!' diyenleri de, laikliğe aykırı davrandığı için kovuşturmaya başlayacağımızdan korkuyorum. Benim genellikle korktuklarım başıma gelir.
Gene de, nemelazım, en azından, su içtikten sonra, 'elhamdülillah' demeden önce, sağa sola bakılmasını tavsiye ederim. Ola ki, birilerinin kulağına gidebilir...
Parkta, pusetinde bebeğiyle dolaşırken rastladığınız bir arkadaşınıza, bebeği göstererek 'maşallah, ne kadar da büyümüş!' dememenizi öneririm;- depremden söz edildiğinde, 'hafazanallah' dememenizi de! Hafazanallah, başınıza kötü şeyler gelebilir, aman dikkatli olun, yerin kulağı vardır...
Şaka bir yana, başınıza gerçekten kötü şeyler gelebilir, evet, Hakan Şükür'ün başına gelenler gibi! Galatasaray-Fenerbahçe derbisinden önce verdiği bir demeçten ötürü, biçare çocuğa demediklerini komadılar. Hakan, 'Milliyet' gazetesinin haberine göre (aynen aktarıyorum) 'Hz. Muhammed'in doğumunun kutlandığı Kutlu Doğum Haftası'na denk gelen derbi maçında herkesin bu haftaya yakışır bir tutum içinde olması gerektiğini belirt[miş]' ve şunları söylemiş:
'Futbolda alınan sonuçlar, kimilerine göre önemli, kimilerine göre hayati önem taşıyabilir. Fakat biz, öyle güzel bir haftanın içinde bulunuyoruz ki, bunun kıymetini bilmek durumundayız. 'Kutlu Doğum Haftası' içindeyiz ve ona layık olmalıyız.'
Milliyet'in haberine göre Hakan Şükür, 'Kutlu Doğum Haftası' nedeniyle, taraftarların Ali Sami Yen Stadı'na, dikkat edilsin, 'stada bıçakla ve satırlarla değil, güllerle gelmesi'ni önermiş...
Hiç şüphesiz, Hakan'ın bu sözlerinin övgüyle, takdirle karşılanması gerekir. Övgüyle, takdirle evet, Hakan, Peygamberimizin 'Kutlu Doğum'u nedeniyle, bir barış ve kardeşlik duygusunun hakim olmasını ve bu vesile-i hasene ile, taraftarların stada güllerle gelmesini istiyor! Ne var bunda?
Türkiye'de her şeyin nasıl tepe taklak edildiğini gösteren tipik bir örnek Hakan Şükür olayı. Ona, kalpten teşekkür edeceğimiz yerde, bakın, neleri reva görüyoruz!
Eski yöneticilerden Fatih Altaylı, Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar'a bir yazı göndermiş ve Hakan Şükür hakkında soruşturma istemiş. Sebep, 'Hakan Şükür'ün bir derbiyi Kutlu Doğum Haftası olarak bazı kesimler tarafından kutlanan bir hafta ile bağdaştırması'! Altaylı'ya göre 'bu, son derece manidar'mış!
Altaylı'ya sormak gerekir. Neresi 'manidar' bunun? Hakan, taraftarlara 'bıçakla, satırla gelmeyin, stada güllerle gelin!' diyor. Bu mu 'son derece manidar'? Yoksa, 'manidar' olan, 'Kutlu Doğum Haftası'nın 'bazı kesimler tarafından' kutlanması mı? Hangi 'bazı kesimler' bunlar? Fatih Altaylı'nın, 'Kutlu Doğum Haftası'nın bizzat Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından resmen kutlandığından haberi yok galiba...
Hakan Şükür, çocuklarımızı 'Peygamberimizin hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı'yız, diyor. Din Kültürü ve Ahlak derslerinde de öğretilen budur. Allah aşkına, Laikliğe aykırı olan ne var bunda?
Ne isteniyor, anlamıyorum. Laikliği, her vesile ile Din'e karşı bir olumsuzlayıcı yaklaşım olarak kullanmaktan ne murad ediliyor? Çok tehlikeli oyunlardır bunlar!
Şu olup bitenler karşısında 'fesüphanallah!' demek geçiyor içimden ama, demeyeceğim. Nemelazım, bir Galatasaraylı olarak Fatih kardeşimin bunu da 'son derece manidar' bulup hiddetine maruz kalmaktan korkarım...
Kaynak: Zaman