Bazı zamanlar kanlı bir yapı aldı. Kökleri, cumhuriyetin ilk yıllarına dayanıyor. Suriye'yle Türkiye arasındaki PKK anlaşmazlığının 1998'de çözülmesi sonrası, aynı sorun Irak'taki ABD işgaliyle birlikte tekrar sahneye döndü. PKK savaşçıları, ABD güçlerinin gözetiminde Kürt Peşmergelerinin kontrolündeki bölgeye yerleşti ve Türkiye'nin bu savaşçıların izini sürme özgürlüğü engellendi. Irak anayasasının federasyon temelinde formüle edilmesi de sorunu kronik hale getirdi. Bu durum Türkiye Kürtlerini, geleceklerine yönelik başka bir yöntem düşünme yönünde cesaretlendirdi. AKP hükümeti ılımlı ama... Türkiye, Kürt sorununun sebeplerini görmezden gelmesinin faturasını ödüyor. Son örnek, sert tepki alması beklenen bazı açıklamalar. Öcalan'ın desteğini alan en güçlü 'barışçı' Kürt partisi DTP'nin Diyarbakır İl Başkanı İbrahim Aydoğdu'nunki gibi... Nevruz öncesi Aydoğdu, Kuzey Irak Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin, Diyarbakırlıların kutlamalarına katılmayı kabul etmesinden bütün Kürtlerin övünç duyacağını belirtti. Dahası, bütün Kürtlerin Irak'taki Kürtlerin kazanımlarını çok önemli bulduğunu ve Kerkük'te yapılması kararlaştırılan referandumun ertelenmesinin mantık dışı olacağını ifade etmiş, referandumu Kürtlerin doğum günü olarak nitelemişti. Bu yetkili daha da ileri gidip, Türkiye'nin askeri müdahale tehditlerini ima ederek, Kerkük'e bir saldırının Diyarbakır'a yönelik bir saldırı olarak görüleceğini belirtti. Aydoğdu bu tutumlarıyla Ankara'yı tahrik ediyor. Zira birkaç gün önce Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Talabani'nin yardımcıları Adil Abdulmehdi ve Tarık El Haşimi'yi kabul etmişti. Fakat, Irak Kürtlerinin PKK'ya destek vermesine tepki olarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'yi resmen Ankara'ya davet etmedi. Özellikle Sezer ve Türk ordusu, Talabani'nin geçmişte Öcalan'la yaptığı işbirliğini unutmadı. Birkaç gün önce Türkiye Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt da, Talabani ve Barzani'yi sert bir dille eleştirdi ve asker olarak Iraklı Kürt yetkililerle görüşmeyi reddedip, her ikisini de PKK terörünü korumakla suçlamıştı. Burada Türkiye büyük bir iç sorunla mücadele ediyor. Hükümetle, asker ve cumhurbaşkanı arasında Irak'taki şartlarla nasıl ilişki kurulacağına dair görüş ayrılığı, Türkiye'nin kendisini hoşnut edecek sonuçlara ulaşma imkânını tehdit ediyor. Aydoğdu'yu bu açıklamaları yapmaya teşvik eden de bu durum. Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, 'Türkiye'nin Kürt sorununda vardığı noktanın, 80 yıllık politikasızlığın sonucu' olduğu görüşünde. Evet, Türkiye Kürt sorunuyla cesurca mücadele etmekte aciz kaldı. Kürtlerin meşru haklarını tanımamasıysa, Diyarbakırlıları, diğer yarısının Ankara veya İstanbul'da değil de Kerkük'te olduğunu düşünmeye itti. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, Beyrut Stratejik Araştırma Merkezi Direktörü, 25 Şubat 2007)