koşun alın ipleri
batıyor gemi
tutun göklere
sarkıttığınız ipleri
Uçurumun kenarı neresidir ve insanı kurtaran ''ip'' nasıl bir iptir... İnsanın insanı öldürmeye layık görmesi ürkütücü bir durumdur. Tarihin serüveninde yaşanan olaylara, çıkan savaşlara baktığımızda, çoğunun basit, komik nedenlerden neşet ettiğini görürüz.
İnsanlık İlahi değerden kopuk olduğunda, her insan teki bir tehlike haline gelir. Vehim üreterek, her insanın bomba haline gelmesi, çatışma nedenlerini de çeşitlendirir ve dramatik hale getirir.
Arap cahiliyesindeki savaş nedenleri ile bugünküler arasında benzerliklerin olması, "cahilliğin'' okuma-yazma dışında, genel bir tutuma işaret ettiğini gösterir. Bir ateş çukurunun kenarına gelen insan, kabile bağı, zenginlik, aşiret gücü gibi temeli olmayan olgulara güvenerek uçurumun kenarına gelmiş olur.
Değersiz kalmış bir insandan daha tehlikeli bir yaratık olamaz.
Hayvanlar tek biçimde avlanırlar ve onu da yaşamak adına gerçekleştirirler. Kendi kendine değer koyan insanın belirsiz tasarım gücü, saldırganlığının sınırları hakkında fikir veremez.
İnsan ilişkilerinde kardeşlik, toplumda düzeni oluşturmada büyük kolaylık sağlar. Kardeşlik ilişkisi, amaç ve hedeflerde ortak yönelimi ve paylaşımı gerekli kılar.
Dünyevi birlikteliklerin ortaya çıkardığı oluşumlar, menfaat temelli ve veya beşeri ufkun darlığıyla oluşmasından neşet ettiklerinden, sürdürülmesi zor, yine güç elde etmeye yöneliktirler. Bir başka gruba zarardan ve çatışmadan uzak olamamaktadırlar.
Her dönemde, vahyin insanlığı kurtaracak ipi var olmuştur.
Ve o ip, tutunanı ebedi salaha götürmüştür. O söylem, insanı ve toplumu bulunduğu kuyudan çekip çıkarmış, aydınlığın ışığında görmesini ve yürümesini sağlamıştır.
Allah'ın ipi /dini zaaftan beridir çünkü.
Yansızdır.
İnsanın fıtratı, kainat ile, ezel ve ebed ile uyumludur. Vahiy, bu uyumun Yaratıcı'sının gönderdiği bu ahenge tanım getiren, işlerlik kazandıran bilgidir. Kendini ayrıcalıklı, farklı, sorumluluklardan müstağni gören zalimler dışında, herkes memnundur bu nurdan.
Objektiflik sadece O'na mahsustur.
Kul; küçük, anlık, yanlı ve kıyası gayri mümkün kavrayışla görür. En önemlisi de insan bencilce, menfaatine yönelik düşünür. Bütün oluşumlar ve beşeri ölçüde bir araya gelen birliktelikler de öyledir.
İlahi söylemi önemsemeyen her yapılanma, bir başka cenah için, tehdit, korku ve güvensizlikle oluşturur.
İlahi söylem evrensel olmanın yanında ezel, ebed cihetiyle de insanı tutarlı ve dengeli olmaya çağırır. İslam toplumu nefisten tamamen kurtulmuş, dolayısıyla menfaatini gözetmeyen insanlardan oluşmaz. Ancak her şeyin yerli yerince dengede olmasını önemser. Dengenin, hayatın sürmesi adına, kişide ve toplumda canlı biçimde yaşanmasını öngörür.
İslam toplumunda, yapılan edilenlerden açıkça görüldüğü gibi, gelecek tasavvurlarında aynı hal üzere yo alış söz konusudur.
Hesabı ahiret merkezli kuran Müslümanların oluşturduğu toplumda hesap vermek, verebilir olmak esastır. Anlık, günlük ölçülerde bu dirilik devrededir. İçki içen müminin, Müslüman olmayan biri tarafından dahi eleştiriye açık halde olması, İlahi normların açıklığını ve denetlenebilir olduğunu gösterir. Açık söylem, yapılanın hesabını gün sonunda, önce vicdanda devreye alırken, yaptıklarının yapacaklarının teminatı olduğunu da ortaya koymuş olur.
Güvenliğin kilitlerden, polis gücünden önce, böylesi bir vicdani düzenlemeyle ibadet düzeyinde, anlayış ve davranışa yansıması, ahiret terazisinin hayatı denetlemesiyle ancak mümkün olur. Bunun dışında böyle bir güvenlik alanın oluşması ve yürümesi imkan dahilinde değildir.
Allah'ın (cc) ipi mümini mümine bağlar ve her bağ birbiriyle örülür, göklerin sonsuzluğunda bir çapa kavuşur... Belki de sema böyle, mavi bir ipin adıdır... Ressamların hayal gücü burada devreye girebilir...
Yanmayan bir ip...
Kopmayan bir ip...
Eskimeyen, yarı yolda bırakmadan; Yar olana götüren ip...
Tutunanı geri çevirmeyen, yanılgıya, pişmanlığa düşürmeyen sonsuzluk ipi...
O ipe tutunamayan, dünyanın renkli, aldatıcı ömürle sınırlı iplerine tutunur. Ne zaman, nerede kopacağı belli olmayan, zamana, ateşe dayanıksız bir başkasına kurtuluş için uzatılamaz olan...
sorular geçer / cevaplar geçer
tanışı olmayan bir diyar gibi
dinlemez gözlerin görüntüleri
getirin ipleri batıyor gemi