Başbakan’la CHP Genel Başkanı arasında dün gerçekleştirilen Kürt sorunu ve PKK terörü başlıklı toplantıdan sonra Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını büyük bir umutla bekledim.
İktidar Partisiyle Ana Muhalefet Partisinin, bir araya gelmesi son derece önemli. Toplantı sonrasında, bundan böyle de diyoloğun süreceği yolunda işaretler gelmeye başlaması da, bu gün olmasa bile, yarın teröre karşı ortak bir çözüm bulunabileceği umudumu yok etmedi.
Ancak ben, dün, CHP’nin PKK terörüne yönelik ne tür önlemler alınması gerektiği yolundaki düşüncelerini merak ediyordum. Kılıçdaroğlu’nun ikili görüşmeden sonra yaptığı basın toplantısında, terörün durdurulması yönünde CHP’nin somut bir
önerisi olmadığını, üzülerek izledim.
Örneğin, “Devletin istihbarat birimleri bizim elimizde değil.... Bu yüzden terörün durdurulmasına yönelik bir öneride bulunmadık!” sözü gerçekten akıllara ziyandı.
Ne demiş peki Kılıçdaroğlu Başbakan’a, bu ikili görüşme sırasında:
“Önce seçim barajını yüzde 7’ye düşürelim, bölgeye yatırım yapalım, hayvancılığı destekleyelim, Et ve Balık Kurumu hayvancılık konusunda yöre halkına el versin... İşsizlik ortadan kaldırılsın! Özel yetkili mahkemeler (Ergenekon’u yargılayan örneğin) kaldırılsın...”
Bunlarla mı engelleyeceksiniz PKK terörünü?
Bunlarla mı çözeceksiniz Kürt sorununu?
Bu öneriler ta yetmişli yılların sonlarından beri gündemde Sayın Kılıçdaroğlu! Özal’dan Erdoğan’a değin, yöreye yönelik alınmayan ekonomik önlem kalmadı. Yöre halkı hayvancılık yapmak istiyor ama PKK izin vermiyor. Özel sektör de devlet de yatırım için hazır. Yapılanları gece ateşe veren, iş makinalarını yakan, çalışanlara ateş eden terör örgütünü nasıl ortadan kaldıracaksın, soru bu?!
Dilerim diyolog sürer, CHP yörede yapacağı “geniş kapsamlı incelemelerden sonra”, yeniden Başbakan’la bir araya gelir ve hem terörün yok edilmesi hem de Kürt sorununu çözülmesi yolunda masaya, yetmişli yılların artığı öneriler yerine, yirmi birinci yüz yılın koşullarına uygun çözümler getirir!
Erdoğan’la Kılıçdaroğlu kol kola sınıra gitse...
Evet. Tayyip Bey’le Kemal Bey, iktidar-muhalefet el ele diyerek, birlikte sınıra gitse, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin altını çizse ,terör durur ya da yavaşlar mı?
Hayır.
Neden mi? Çünkü terör dış kaynaklarca besleniyor da ondan. Size hemen bir örnek vereyim isterseniz. Amerika, PKK’ya karşı yürütülen savaşımda Türkiye’ye destek veriyor ve PKK’nın terör örgütü olduğunu açıkca ilan ediyor.
Ne varki, PKK’nın, İran’daki kolu PJAK’ın terör örgütü olduğunu açıkca söylemiyor. Hatta, ABD basınında çıkan kimi yazılara bakarsanız, Amerika’lı uzmanlar, İran Devrim Muhafızlarına karşı savaşan PJAK’a hem taktik, hem strateji açısından destek veriyor. Hatta, kimi özel güvenlik şirketleri aracılığıyla da PJAK’a silah ve cephane yağıyor. Eğer bu doğruysa, PKK’ya yönelik savaşımda ABD desteğinin sözde mi yoksa özde mi olduğunu da incelemek gerekiyor. Eğer özde değil sözdeyse, o zaman sınırda iktidarla muhalefet sabahlasa bile, PKK cirit atmayı sürdürür.
Kaynak: Star