Irak’taki seçimlerin üzerinden tam iki hafta geçti ve muhtemelen iki gün içinde kesinleşmeyen sonuçlar açıklanacak. Ancak üç aşağı beş yukarı manzara belli ve Irak’ı hayli zor bir hükümet kurma süreci bekliyor.
Başbakan Nuri El Maliki’nin Hukuk Devleti listesi, az bir farkla seçimi önde tamamlayacak gibi görünüyor. Hemen ardından, seçimin bana göre en önemli sürprizi olan Irakıyyün (Iraklılar) listesi geliyor. Bu listenin başında ise yine bir eski başbakan var: Iyad Allavi.
Seçimleri üçüncü sırada tamamlayan Irak Ulusal İttifakı ise bir diğer eski başbakan İbrahim Caferi, Sadr Grubu ve Irak İslam Konseyi’nden oluşuyor. Şii tonları hayli ağır basan ve önemli ölçüde İran’a yakın kabul edilen bir liste bu.
Maliki’nin seçimleri önde tamamlaması, koalisyon arayışlarında mutlak bir tercih olduğu anlamına gelmiyor. Irak’ta bugüne kadar hem ABD ile, hem de İran’la belli bir mesafeyi korumayı başaran Maliki’nin en temel sorunu, Sünnilerin sistemde yer alması konusunda kendisinden beklenen adımları atamaması oldu.
Şu anda Irak Ulusal İttifakı ile kuracağı bir ittifakın en önemli zaafı, yine aynı noktada. Bu yaklaşım Sünnileri tamamen sistem dışına itebilir. Maliki, böyle bir ittifak kurabilir mi; dini lider Ayetullah Sistani’nin şemsiyesinde bu mümkün. Ancak Irak’ta güçlü bir hükümet kurabilmesi sanıldığından çok daha zor.
***
Iraklılar listesinin başındaki Iyad Allavi de bir Şii. Ancak bu siyasi şemsiye altında hem Şiiler, hem de Sünniler yer aldı. Tarık Haşimi ve Salih El Mutlak gibi isimleri anmak yeterli sanıyorum. Bu özellikleri itibarıyla baktığımızda ‘Allavi projesi’ maya tutmuş gibi görünüyor. Bu oluşuma bölgesel düzeyde Türkiye’nin, uluslararası zeminde İngiltere’nin sıcak baktığını söylemek mümkün. ABD için tuhaf bir belirsizlik var; hatta elinin sanıldığı kadar güçlü olmadığı bile söylenebilir.
Irak’ta seçimler karmaşaya çözüm getirmedi. En azından şimdilik. Çünkü mesele parlamento denklemine ve aritmetiğe gelince, kimsenin bir diğerini yok sayamayacağı tuhaf bir manzara çıkıyor karşımıza.
Mevcut sonuçlar, koalisyon dışında bir alternatifi imkansız kılıyor. 325 milletvekilinden 163’ü bulmak, dahası bunu devam ettirebilecek bir denge kurmak için çok sayıda siyasi senaryodan, kalıcı ya da geçici siyasi ittifaktan bahsedebiliriz.
Az önce ifade ettiğim ittifakları ve onların çatısı altında seçime giren siyasi partileri de birbirinden ayrılmaz gibi görmemek gerekiyor. Seçimlerden sonra ortaya çıkacak iktidar savaşı, bu ittifaklarda beklenmedik çözülmelere yol açabilir.
***
Kürtlerin kendi bölgelerinde önemli sürprizler yaşamadığını, en azından aralarındaki siyasi ayrılıkların Irak bütününe taşınacak düzeye gelmediğini daha önce ele almıştık. Kerkük sonuçları, Kürtler için beklenen tabloyu ortaya çıkarmadı. Burada Allavi’nin aldığı sonuç son derece dikkat çekici ve bir bakıma Türkiye’nin elini güçlendirecek bir zemini de şekillendirebilir.
Büyük resimde Kürtlerin sahip olduğu milletvekilleri, iktidar dengelerinde kilit rol oynamaya devam edecek. Ancak bunun eskisi kadar güçlü olup olmadığını, sanıyorum ‘Irak cumhurbaşkanı kim olacak’ sorusunun cevabıyla öğrenme imkanımız olacak.
Şöyle bitirelim. Türkiye’nin Irak bütününde eli giderek güçleniyor; ancak güçlendiği oranda belli rekabet alanlarına girmesi de kaçınılmaz hale geliyor.
Bakalım ikisi birlikte nasıl yürüyecek.
Kaynak: Starü