Iraklılar kendilerine özgü bir yaratıcının ürünü mü? Belki de onları daha küçük bir Tanrı yaratmıştır, kim bilir? Sadece onlar değil, Filistinliler ve Lübnanlılar da öyle! İnsanın yapması gereken tek şey, ABD'nin dışişlerini yürüten iki bayana sormak: Clinton için çalışan Madeleine ve Bush için çalışan Condoleezza. 1990'larda ABD öncülüğünde kabul edilen BM yaptırımları sonucunda ölen yarım milyon Iraklı çocuk, Madeleine Albright'a göre ödemeye değer bir bedeldi. Lübnan'ın temmuz savaşında verdiği trajik kayıplar da Rice'a göre Bush'un 'yeni' bir Ortadoğu yaratma çabası uğruna ödenmesi gereken bir bedeldi ve ateşkes çağrısına gerek duyulmadı. ABD'nin 64. ve 66. dışişleri bakanlarının bu tür açıklamaları sadece dehşet verici değil; daha nazik olan cinsten gelmeleriyle soykırım sınırına dayanır nitelikte. Bir fidanın güller açan dalı gibiler... Peki o güller ABD Dışişleri Bakanlığı'nda açmak zorunda mı? Bu dala konan kuş güvercin değil şahin olmak zorunda mı? Kat ettiği veya edeceği kilometrelerden daha fazla Iraklı sivilin ölmesinde payı olduğu aklına gelmiyor mu Rice'ın? Elbette Iraklıların canı Amerikalılar veya İsraillilerinkiyle bir değil... Değil mi sayın Rice? Sizin de açıkça söylediğiniz gibi, farklı halkların farklı abaküslere ihtiyacı var, değil mi? Yanlış, Madam Dışişleri Bakanı! İflah olmaz bir ırkçı değilseniz eğer, insan mutluluğunun ve acısının bize aynı yaratıcı tarafından bahşedildiğini, bu gezegende hepimizin tek bir tür, yani Homo Sapiens olarak bulunduğumuzu bilmelisiniz. Üstelik siyahi bir Amerikalı olarak sizden bunu daha iyi bilmeniz, en azından herkes için, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler ve dini inançları İbrahim'den doğmayan bütün halklar için tek bir abaküsü savunmanız beklenir. Çok sayıda Amerikalının bütün Müslümanlara karşı önyargılar beslediği gerçeğini sorgulayanlar veya buna karşı çıkanlar şu konuda ne düşündüğünüzü merak ediyor Rice: Eğer Hıristiyanların veya Yahudilerin dini ayinlerine katılıyorsanız, en son ne zaman Irak'ta müşkül durumdaki bütün insanlar için, sadece 'askerlerimiz' için değil herkes için barış ve güvenlik dileyen bir vaaz duydunuz? Bu soruya ciltler dolusu cevap verilmeli ve hayata nasıl değer verdiğimiz ortaya çıkmalı.Bir ikiyüzlülük salgını var... Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, geçen yaz Rice'ın Başkan Bush'tan getirdiği mesaja şu yanıtı verdi: "Lübnan'daki insan haklarının değeri, dünyanın diğer köşesindeki insanların haklarının değerinden daha mı az? Biz daha küçük bir tanrının çocukları mıyız? Bir İsraillinin gözünden akan yaş, Lübnanlının akan kanından daha mı değerli?"Bütün Amerikalıların eli Irak'ta kana bulandı İşgalden bu yana ne kadar Iraklı kanı döküldüğünü ölçmek istiyorsak sadece şunu söyleyelim: Bütün ABD nüfusunun salladığı o 8x15'lik Amerikan bayraklarının hepsi Iraklıların kanına bulandı. En az bizim kanımız kadar kutsal ve önemli olan kan. Önyargılı duygularımızın, ister kültürel, ister etnik isterse dinsel olsun, Kuran, İncil veya Tevrat'ta bulunabilecek savaşlarla ilgisi yok. Savaşı getiren bu kitaplarda yazılanların inkârı veya görmezden gelinmesi. Hayatın değerini şeytani tercihlere göre ölçersek, üç kitabı bir kenara da atabiliriz. Zira din bizi insanlaştırmıyor, insanlığın saygı ve merhamet değerlerini çoğaltmıyor. Hayır. Iraklılar başka tanrının çocukları değil. Lübnanlılar, Filistinliler veya diğer Araplar; ya da bu gezegeni paylaştığımız diğer insanlar da değil. (Ortadoğu merkezli internet haber sitesi, 29 Mart 2007)