Albay Kaddafi’nin 42 yıllık diktatörlüğü artık pamuk ipliğine bağlı, ailesinin büyük bölümü ya tutuklu ya da sürgünde ve isyancılar köylerde, kasabalarda ve Trablus mahallelerinde yaklaşan zaferi kutluyor. Manzara, 2003’teki Irak’a benziyor. Fakat Irak’ta işler çok çabuk değişmişti.

Irak’tan da bildiğimiz gibi, şimdi kutlama değil, Libya’nın geleceğiyle ilgili endişe duyma vakti. Eğer Libyalılar ABD’nin hatalarından ders çıkarmazsa, Irak’ı yerle bir eden şiddeti tekrarlayabilir. ABD’nin Irak halkını ‘kurtarmak’ için işgalinden 8 yıl sonra bile her gün yıkıma sahne olan bir ülke söz konusu.
Libya’daysa isyancıların Ulusal Geçiş Konseyi’ni (UGK) doğru düzgün tanımıyoruz, keza Libya halkı da tanımıyor. Peki, Kaddafi gittikten sonra Libya’ya kim önderlik yapacak? Irak’ta yaptığımız gibi lideri seçmek, ABD’nin elinde değil. Libya, bizim ülkemiz değil. Peki ya Bush yönetiminin lider seçerken kullandığı kriterler neydi? İyad Allavi gibi iyi İngilizce konuşması veya Ahmet Çelebi gibi Pentagon içindeki bir gruba rapor vermesi mi?

Libyalıların kendi kararı

Irak’ta sonuç, hizipçilik, mezhepçilik ve ölüm oldu. Aynı hatanın Libya’da yapılmasına izin veremeyiz. Britanya’nın safına geçen eski Libya istihbarat subaylarına, 1970’lerde yolsuzluğa batmış bakanlıklar dışında hiçbir şey yönetmemiş teknokratlara veya son 30 yılını Avrupa’da konfor içinde geçirmiş profesörlere bel bağlayamayız. Şimdi uluslararası toplumun UGK ve Libyalı sürgünlerle, fakat en önemlisi de Kaddafi yanlısı aşiret liderleriyle temas kurup Libyalıların kendi tercihleri doğrultusunda bir koalisyon hükümeti kurmasına ve ülke tarihindeki ilk demokrasiye geçiş deneyimine yardım etmesinin vakti. Kararlarıysa bizzat Libyalılar almalı.


Irak’taki hatalarımızdan biri, demokratik sürece kimin katılıp katılamayacağını dikte etmekti. Irak Baas Partisi’ni ve ordu unsurlarını yasaklamak, zaten işgale diş bileyen geniş halk kesimlerinin bizden daha da nefret etmesine yol açtı. Ülkenin en parlak insanlarının, darmadağın olmuş ülkelerinin yeniden inşasına yardımını engelledik. Bu bizi emperyalist ve ikiyüzlü gösterdi. Son altı aydır Trablus’un bombalanmasında ve sivil can kayıpları verilmesinde bizim de dahlimiz var. Kimin oyuna dahil olacağına karar vermekse Libyalılara düşecek. Ve biz bu karara saygı duymalıyız. (CIA’in eski terörle mücadele yetkililerinden, 22 Ağustos 2011)


Kaynak: Radikal