Geçen gün yazdım, yine yazıyorum..
Dünkü İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı bugün Çankaya'da oturuyor.
Başbakanlık'a bağlı İnsan Hakları Bakanlığı bugün de var..
İnsan Hakları Danışma Kurulu, Kaboğlu/Oran olayından beri hâlâ toplanamadı.
Türkiye'nin gündeminde son derece önemli olaylar yaşanıyor.. Anayasa tartışmaları yapılıyor.. Bana kalırsa bir an evvel, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulunun yeniden çalışmaya başlaması gerek.. İnsan Hakları Başkanlığı için bir yasa da yapılabilir. İlgili yönetmelik yeniden gözden geçirilebilir. Aslında TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonunun da yeniden düzenlemesi gerekir..
İnsan hakları konusu biraz ihmal ediliyor gibi geliyor bana.
İHD ve Mazlumder'de de bazı sorunlar yaşandı. İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları da beklenen performansı yakalayamadı bir türlü..
Hatta aylardır AİHM'e atanacak Türk yargıç konusu da ortada..
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığını kuran akademisyen arkadaş ve iki isim daha bulup süreç işletilemez mi?
Ben aslında Sami Selçuk'un bu iş için en uygun isim olduğunu düşünürüm ama o yaş haddinden olamıyor.. Sanırım 40-70 arası bir yaş şartı var..
Avrupa Konseyine üye olan her ülkenin kontenjanından bir hakim olmak üzere AİHM'de 48 hakim görev yapmaktadır. Hakimlerin görev süresi 6 yıldır. AİHM'de görev yapan hakimler, ülkelerin gösterdikleri 3 aday arasından Avrupa Parlamentosu tarafından seçilmektedir. AİHM'de hakim olarak Türkiye kontenjanından ikinci dönem olarak görev yapan Rıza Türmen'in görev süresi 1 Kasım 2007 tarihinde sona erdi. AİHM'de 1 Kasım 2007 tarihinden itibaren Türkiye kontenjanından görev yapacak hakimin belirlenmesi süreci 1 Kasım 2006'da başladı. AİHM'de kuruluşundan beri beş Türk hakim görev yapmış: 1959-1965 yılları arasında Kemal Fikret Arık, 1966-1972 yılları arasında Suat Bilge, 1973-1977 yılları arasında Ali Bozer, 1977-1988 yılları arasında Feyyaz Gölcüklü ve 1988-2007 yıllarında Rıza Türmen'dir. Akıllarda kalan tek Türmen oldu..
1 Kasım 2006 ila 1 Şubat 2007 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonuna üç kişiden oluşan aday listesini sunması gerekiyordu. Dışişleri Bakanlığı tarafından belirlenen ilk listede mevcut hakim Rıza Türmen, Prof. Dr. Durmuş Tezcan ve Doç. Dr. Vahit Bıçak yer almıştı. Ancak mevcut hakim Rıza Türmen'in tekrar aday gösterilmesi kamuoyunda tartışmalara yol açmış, bunun üzerine bu liste geri çekilerek ikinci liste Avrupa Konseyi'ne sunulmuştu. Prof. Dr. Ruşen Ergeç, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ve Prof. Dr. Arzu Oğuz'dan oluşan ikinci liste adayların gerekli nitelikleri taşımadıkları gerekçesiyle Avrupa Konseyi tarafından iade edildi ve süreç o noktada tıkandı... Şimdi Türkiye'nin yeniden belirleyeceği üç adayın ismini Avrupa Konseyine bildirmesi gerekiyor..
Bu işin daha fazla uzatılmaması gerek.. Bildiğim kadarı ile Bıçak'ın adaylığı devam ediyor.. İlk listeden Durmuş Tezcan da eklenirse, geriye bir isim kalıyor. Mesela neden Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, olmasın bu kişi. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku dersleri veriyor ve İnsan Hakları Araştırma Merkezi Başkanlığı yapmakta. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulunda da üyeydi aynı zamanda. Vahid Bıçak da sanırım Prof. oldu. "Yeni Yapısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi" üzerine makaleleri var. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanlığı vesilesi ile bu konuda iyi bir çevreye sahip. İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları onun dönemninde çalışmaya başladı. Türkiye'de hakimlerin insan hakları alanında eğitimini o verdi. Polis akademisinde öğretim üyesi. İngiltere'de, Nottingham Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 1996 yılında ceza hukuku ve insan hakları alanında doktora yapmış. İnternetteki biyografisine bakıyorum da, 1999'da AİHM'de "stajer hukukçu" olarak çalışmış. 2000 yılında Almanya'da Kottenheide Uluslararası Liderlik Akademisi'nde ve 2001 yılında yine Almanya'da Gummersbach Theodor-Heuss Uluslararası Liderlik Akademisi'nde "insan hakları" eğitim programlarına katılmış. 17 Eylül 2003-17 Eylül 2005 tarihleri arasında Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı görevini yürüttü. Aynı dönemde Reform İzleme Grubunun (Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Avrupa Birliği) Genel Sekreterliğini yaptı. Bu konuda birçok makalesi ve yayınlanmış kitabı var..
Bazı şeyleri uzatmanın kimseye bir faydası yok.
Tekrar ediyorum, bir an önce Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı yeniden yapılandırılmalı ve İnsan Hakları Danışma Kuruluna yeniden işlerlik kazandırılmalıdır..
TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu yeniden yapılandırılmalı ve daha etkin hale getirilmelidir. Ve bir an önce AİHM'de görev yapacak Türk yargıcın göreve başlaması için gerekli görevlendirme bir an evvel yapılmalıdır.. Selâm ve dua ile.
Kaynak: Vakit