Kongre'nin kriz paketini kabul ettiği cuma günü 250'nin üstünde kişi Somerset Holiday Inn'deki kariyer fuarındaydı. Ülkenin her yanında bu tip sahneler var.

Geçtiğimiz hafta San Fransisco'da benzer bir fuarın önündeki kuyruklar kapıdan taşıyordu. Geçtiğimiz ay Miami'de, 35 itfaiyeci alımı için kimisi geceden gelmiş olan 1.000 kişi kuyrukta bekliyordu.

Ancak New Jersey, ülkenin kalanından daha iyi durumda ve Somerset'teki kuyruk uzun olmakla birlikte kolay ilerliyordu. Bekleyenlerin çoğu, bir teklif olması durumunda hemen bugün ise başlayacakmış gibi giyinmişti. Ama Somerset'te kuyruk olması bile kayda değer bir durum. Somerset'in ortalama geliri ülke ortalamasının neredeyse iki katı ve yoksulluk oranı da yüzde yirmi beşin altında. Orada kuyruk varsa her yerde vardır.

48 yaşındaki Larry, temmuz ayında ilaç endüstrisindeki işinden çıkartılmış. İki yıl evvel işe başladığında 75 kişinin çalıştığı firmada şimdi 20 kadar çalışan varmış. "Kendinden fazla emin bir toplum haline geldik ve çok daha basit bir hayat tarzına alışmamız lazım. Çünkü bunlar zor günler ve işler daha iyiye değil, daha kötüye gidecek." diyordu.

Bekleyen herkesin kendine göre bir hikâyesi bulunmakla birlikte sıkça ortaya çıkan iki ortak nokta vardı. Neredeyse hepsi son dokuz ay içinde işten çıkarılmıştı. Ve bundan bir yıl evvel, hiçbiri şu anki durumlarında olacaklarına ihtimal vermezdi. Bu krizin boyutundan daha inanılmaz olan, hızı.

Konut fiyatlarında, portföylerde, hükümet bütçelerinde, maaş bordrolarında ve bilançolardaki müthiş düşüş, bizi, dünyanın durumuna dair bildiğimizi sandığımız şeyleri baştan değerlendirmeye itiyor.

Somerset'te bekledikleri gün üç banka iflas etti. Yerelleri dışında kimsenin yokluğunu hissetmeyeceği küçük bankalardı. Ancak, 2007 boyunca toplam üç banka batmıştı. Geçtiğimiz yılsa 25. Şimdi, tek bir günde üç taneyle, senenin başından beri batan banka sayısı 13'e çıkıyor.

Bazı iktisatçılar, tek başlarına mücadele etmek durumunda kalsalar, daha büyük bankaların aynı kaderi çoktan paylaşmış olacağını söylüyor. Adam Posen, banka sektörüne referansla, "Borçları aktiflerini çoktan geçti. İflas etmiş durumdalar." demişti New York Times'a.

Bir yıldan az bir sürede "Bir durgunluğun eşiğinde olduğumuzu sanmıyorum." diyen George Bush'tan, Newsweek'in "Şimdi hepimiz sosyalistiz" manşetine ulaştık. Kimse kime inanacağını bilemiyor.

Bankalar dibe vurur, işler kayıplara karışır ve maaşlar yok olurken, tedirginlik herkesi kaplıyor. Somerset'teki kuyruk, krizin, sandığa gitmeye sokaklara çıkmaktan daha meyilli olan kesimlere ulaştığını gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta yapılan bir araştırma, kriz derinleştikçe, varlıklı Amerikalıların, ekonominin önümüzdeki yıl düzeleceği konusundaki umutlarının azaldığını gösteriyor. Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda yapılan aynı araştırma, sadece düşük gelirli ve eğitim düzeyi düşük kesimlerin nasıl geçinecekleri korkusunu taşıdığını gösteriyordu. Şimdi diploma sahipleri ve varlıklılar da kasvetli. Bu koşullara ne kadar katlanacaklarını, faturayı kime çıkartacaklarını ve ne yapacaklarını göreceğiz.

Amerika'da; Fransa, Doğu Avrupa veya dünyanın başka yerlerinde geçtiğimiz hafta gördüğümüz türde protestoları ateşleyecek sınıf bilinci de örgütlülük de yok. Ama her ikisini de ortaya çıkartabilecek düzeyde sınıf çatışması mevcut. Siyasal kültürler de piyasalar kadar değişime açıktır. Krizin ortaya çıkaracağı halk tepkisi, muhtemelen krizin kendisi kadar habersiz gelecek. Gittikçe daha bariz şekilde ortaya çıkan, bu tepkinin ana akım siyasette kendisine yer bulamayacağı.

Başkan Barack Obama, şu anda seviliyor. Ama ekonomiyi canlandırma paketi sevilmiyor. Bugün imzalaması beklenen ve büyük bir zafer addedilen 787 milyar dolarlık paketin işe yarayacağına pek kimsenin inanmaması, siyasetle günlük hayatın birbirinden kopmakta olduğunun göstergesi.

 
Gary Younge - The Guardian

Kaynak: Zaman