Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Çankaya Köşkü'nde verdiği resepsiyonda, son günlerde Diyarbakır'dan yansıyan görüntüler gündemdeydi.
Güneydoğu'da çocukların öne çıkarıldığı "sivil itaatsizlik" görüntüleri, Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyet duygularının zayıflatılma çabaları kaygıyla dillendirildi.
Özyağcılar'ın verdiği örnek
Aidiyet konusunda Güneydoğu'nun aksine örnekler de vardı. "Elveda Rumeli" dizisinin ünlü oyuncusu Erdal Özyağcılar, dizi çekimleri sırasında tanık olduğu "aidiyet" duygularını aktardı. "Çok ilginç, Türkiye'ye büyük bir ilgi ve aidiyet duygusu var" diyordu Özyağcılar, duyguyu taşıyan insanları görmekten mutlu olduğunu belirtirken, şöyle devam ediyordu:
"Örneğin Makedonya insanı. Kendini Osmanlı Türkü olarak tanımlıyor. Türkiye'ye büyük sempati duyuyor. Sadece Türkler veya Müslümanlar değil. Bu bölgede herkeste bir Türk sevgisi var. Bakıyorsunuz biri geliyor, tanıştırıyor kendini, 'Ben diyor Josef, bu karım Maria, bu da kızımız Filiz. Şaşırıyorsunuz. Niye Filiz? Öyle, diyor biz Türkleri çok severiz. Orada insanlar kendilerini Osmanlı Türkü, Osmanlı Arnavudu hatta Osmanlı Rumu diye tanımlıyor. Türk Arnavudu ya da Türk Rumu diyen bile var."
Gül'ün yaklaşımı
Bu sohbetten kısa bir süre sonra bu kez Cumhurbaşkanı Gül'le konuşuyoruz. Güneydoğu'dan gelen görüntüler sorulunca şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Çok dikkatle izliyorum, tabii. Bir kentin bir yerinde meydana gelen olayı o kentin tümüne mal etmemek lazım, bütün Türkiye'nin de gündemine getirmemek lazım. Her yerde provokatörler oluyor. Herkes her şeyi biliyor. Bizim hedefimiz Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyeti güçlendirmek olmalı. Vatandaşlarımızın aidiyetini güçlendirmemiz lazım. Hepimize memleketimiz sorulduğunda, biraz araştırıldığında çok farklı yerler, kökenler çıkabilir. Bu önemli değil. Önemli olan, Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyet duygusudur. Çünkü hepimiz aynı kazanda kaynamışız."
Terör başka
Gül, Türkiye'nin terörle mücadelesini sürdüreceğini, onun ayrı bir konu olduğunu belirterek, vatandaşlar açısından ise aidiyeti güçlendirecek adımların atılması gerektiğinin üzerinde durdu ve şöyle devam etti:
"Önemli olan, terörle mücadelede mobilize olmak. Bunu herkes desteklemeli. Biz bu konuyu zaten Başbakan'la, Genelkurmay Başkanı'yla görüşüyoruz. Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşuyoruz."
İşkenceye sıfır tolerans
Cumhurbaşkanı Gül'le sohbet konularından biri de son günlerde artan işkence ve kötü muamele olaylarıydı. Bu konuda görüşü sorulunca Gül, şu yanıtı verdi:
"İnsan hakları konusunda 10 adım ileri gitseniz bile 1 adım geri atarsanız, olumsuz etkisi çok büyük olur. Bu konuda tolerans olmaz. Bir iyileşme de var. Eskiden bu konular hiç konuşulmazdı. Artık böyle bir şey yok. Şeffaflık var. Hiçbir şey gizli kalmıyor."
Toptan'ın görüşü
TBMM Başkanı Köksal Toptan da Gül'le sohbet sırasında, aynı konuya değinerek, "İşkence konusunda tavrımız belli, sıfır tolerans, başka seçenek yok" dedi. Toptan, işkence ve kötü muamelede cezanın 3 yıl hapis olduğunu anımsatarak, "Biz yasa düzenlenirken 5 yıl hapis düşündük ama AB bunu fazla buldu ve 3 yıla indirdik" bilgisini verdi.
Kaynak: Milliyet