Obama hedeflerini bir hayli yüksek koymuştu: Gözünü, Amerika'nın sadece Arap dünyasıyla değil, aynı zamanda Müslüman dünyasıyla bozuk ilişkilerine dikmiş; sadece günümüzdeki değil geçmişteki ihtilafları da ele alan; ortak değerleri tekrarlamakla kalmayıp bu değerleri İslam öğretisinin ve Kur'an'ın diliyle yeniden tanımlayan bir konuşmaydı.
Olağanüstü bir başarıydı. Kendini attığı alanın mayınlarla dolu olduğu göze alınırsa, Obama görülesi bir ustalık sergiledi. Ve de, kilit meseleleri es geçmeden, retorik alanındaki üstünlüğüne sığınmadan amaçlarına ulaştı.
Çok yalın ve dobra bir dille Holokost'un inkârını temelsiz, cahilce ve nefret dolu olarak tanımladı ve bunu, bu inkârın bir hayli yaygın olduğu bir şehirde yaptı. Kendi özgeçmişini, medeni haklar hareketini ve Güney Afrika örneklerini bir araya getirerek şiddet yoluyla direnişin başarıya ulaşmayacağını söyledi. Uykusundaki çocuklara atılan füzeler ahlakın başladığı değil, bittiği noktaydı. Filistinlilerin 60 yıldır yerlerinden edilmeleri ve işgalden kaynaklanan gündelik aşağılanmalarını da aynı dobralıkla ifade etti ve Filistinlilerin içinde bulunduğu mevcut durumu kabullenilemez olarak niteledi. Netanyahu'ya, aralarında geçen atışmaya dair hiçbir kıvırtma noktası vermedi. ABD'nin, yeni yerleşim yerlerinin inşasına devam edilmesini meşru bulmadığını ve durdurulmasının zamanının geldiğini söyledi. Bu, ABD hükümetinden birçok kişi tarafından, o kadar çok tekrar edildi ki, Netanyahu hükümetinin en usta manipülatörü bile dil sürçmesi olarak sunamaz. Bu, artık, bir başkan tarafından ifade edilmiş olan, resmi ABD politikası. Bu durumda, Netanyahu'nun önünde iki seçenek kalıyor: Bu politikaya uygun davranmak ya da hükümetini, ülkesinin en yakın müttefikinden uzaklaştırma riskiyle karşı karşıya kalmak.
SAMİMİ BİR ADAMIN YÜREKLİ BİR KONUŞMASI
Ama yeni bir Obama coşkusu nöbetine yakalanmamak için üç noktanın altını çizmekte fayda var. Öncelikle, bu sadece bir konuşma ve Ortadoğu'da zorlu bir yolculuğun ancak ilk adımını oluşturabilir. Kendi bakış açısından, Obama'nın partnerlere, kendilerinden zorlu özveriler istenecek olan partnerlere ihtiyacı var. İkinci olarak, Obama'nın yönünü değiştirmesine sebep olacak şartları tahayyül etmek çok da zor değil. Her ne kadar seçim yaklaşırken anketlerde düşüşe geçtiği görünse de, Mahmud Ahmedinejad'ın yeniden seçilmesi, bunlardan biri. Üçüncü olarak da, Obama'nın büyük yenilik getirdiği konular pek de fazla değil.
Hamas'ın şiddetini kınamak kolay. Dörtlü girişimin; İsrail'in tanınmasına ilişkin şartlarını, Hamas'ı siyasî sürecin içine sokacak olan kapıyı açacak şekilde yeniden ifade etmekse daha zor. Şu anki haliyle, bu şartlar, Hamas'ı dışarıda bırakmak üzere hazırlanmış. Ayrıca Obama, İslam'ın parlak kültürel ve bilimsel geçmişini methederken, ev sahiplerinin şu anki insan hakları sicilleri konusundaki tavrına oranla çok daha sağlam bir zemindeydi. Ama genel olarak, amaçları konusunda kesinlikle samimi olan bir adamın yaptığı yürekli bir konuşmaydı. Çığır açan bir konuşma olması, asalet dolu sözlerini cesur eylemlere dönüştürmesine bağlı.
The Guardian 5 Hazİran 2009
Kaynak: Zaman