İslam tarihinde “Allah’ın Kılıcı” sıfatı kim için kullanılır? sorusu bir çok Müslüman tarafından merak edilen konular arasında. “Allah’ın Kılıcı”kimdir? sorusunun cevabını sizler için derledik.
“Allah’ın Kılıcı”kimdir? sorusunun yanıtına haberimizden ulaşabilirsiniz. Dünya Siret Ödülü almış olan Safiyyürrahman Mübarek Furi, “Peygamber Efendimizin Hayatı ve Daveti”
adlı kitabında bu konudan bahsetmiş. İşte Allah’ın Kılıcı”kimdir? sorusunun yanıtı...
İslâm tarihindeki önemli savaşlardan biri olan Mute savaşında iki taraf karşılaşmış, çetin bir çarpışma başlamıştı. 3000 kişilik bir kuvvet 200.000 kişilik bir kuvvetin hücumlarına karşı koyuyordu.
Bu bütün dünyanın dehşet ve hayretle karşılayacağı garip ve acayip bir savaştı. Fakat iman rüzgârı esince elbette acayip haller meydana gelecekti.
Sancağı önce Resulullah’ın (s.a.) sevgilisi Zeyd b. Harise eline aldı. Son derece büyük bir gayretle İslâm kahramanlarından başka hiçbir kimsede benzerine rastlanmayacak bir kahramanlıkla çarpışıyordu. Çarpışmaya böylece devam etti.
Nihayet düşmanların mızrakları karşısında şehit olarak yere düştü. Bundan sonra Cafer b. Ebi Talip sancağı teslim aldı. Eşi görülmedik bir şekilde çarpışmaya başladı. Atının üstünde çarpışmaktan yorulunca atının üstünden inerek (düşmanın eline geçmesin diye) atının ayaklarını kesti. Çarpışmaya devam etti. Sağ kolu kesildi, sağ kolu kesilince sancağı sol koluyla tuttu. Çarpışmaya devam etti. Bu defa sol kolu da kesildi, sancağı vücuduyla kucakladı. Şehit oluncaya kadar sancağı dimdik tuttu.
Bir rivayette: Bir Roma askeri vurduğu darbeyle vücudunu iki parçaya böldü. Allah da ona cennette iki kanat verdi. Bunlarla dilediği yere uçup gidiyordu. Bu sebeple kendisine uçan Cafer anlamında “Cafer’i Tayyar” veya iki kanatlı Cafer anlamında “Caferu Zü’l-Cenahayn” adı verildi.
Cafer, bu hararet ve bu cesaretle çarpışıp şehit olduktan sonra sancağı Abdullah b. Ravaha alıp ileri atıldı. Atının üzerindeydi. Nefsini yenmeye çalıştı. Biraz tereddüt geçirdikten sonra bu tereddüdü yenerek şu şiiri söyledi:
“Ey nefsim! Yemin ettim seni yenmeye...
Ya bunu isteyerek kabul edersin yahut zorla...
Baksana müminler toplanıp nara atıyorlar.
Sen ise görüyorum ki cennetten hoşlanmıyor gibisin...”
Abdullah bundan sonra atından indi. Çarpışmaya başladı ve şehit oldu.
Sancak “Allah’ın Kılıcı”nın Eline Geçiyor
Bunun üzerine Aclanoğullarından Sabit b. Erkam adında biri öne geçerek sancağı eline aldı. Müslümanlara hitaben:
- “Ey Müslüman cemaat! İçinizden biriniz komutanlığı üzerine alsın.” dedi. Askerler:
- “Sen al!” dediler. Sabit:
- “Ben yapamam.” dedi.
Müslümanlar Halid b. Velid üzerine anlaştılar. Halid, sancağı eline alınca şiddetli bir şekilde çarpıştı.
İmam Buhari’nin rivayetine göre Halid b. Velid: “Mute günü elimde 9 kılıç kırıldı. Elimde Yemen kılıcından başka bir kılıç kalmadı.” diyor.
Peygamberimiz (s.a.) Mute günü henüz savaş meydanından bir haber gelmeden vahiy yoluyla Ashab-ı Kirama olanları anlatıyordu: “Sancağı Zeyd aldı, şehit oldu. Sonra Cafer aldı o da şehit oldu. Sonra Abdullah b. Ravaha aldı o da şehit oldu. (Bunları söylerken gözleri yaşla dolmuştu.) Nihayet sancağı “Allah’ın kılıçlarından bir kılıç” aldı. Allah onlara fethi nasip eyledi.” buyurdu.