Filistin'de ne Gazze'deki ne de Batı Şeria'daki yönetimler halkı temsil ettiklerini iddia edebilir. Bu ikibaşlılık sadece İsrail'in işine geliyor

Filistinli eylemci Mustafa Barguti'nin işaret ettiği bir düşünce var: Filistin halkını halihazırdaki trajik durumdan kurtaracak ve ulusal çalışmaya önderlik edecek, tek bir Filistinli yönetimi oluşturulması. Filistin halkının mevcut şartlarda yeni bir yönetime ihtiyaç duyduğu kesin. Üç gerçek netleşti ve geçen günlerde Filistin topraklarında yaşanan utanç verici olaylar da bu gerçekleri teyit etti.

Bu gerçeklerden ilki, Filistin halkının sağlam bir yönetiminin olmaması.
Yani bütün Filistinlileri temsil edecek ve halk nezdinde dürüstlükten beslenen bir yönetimleri yok.

Batı Şeria'da Filistin Yönetimi'yle temsil edilen bir kurum varken, Gazze'de de Hamas'la temsil edilen bir yönetim bulunuyor. Bütün bu yaşananlardan sonra ne Batı Şeria'daki, ne de Gazze'deki yönetim bütün Filistin halkını temsil ettiğini iddia edemez.

Şartlar utanç verici
İkincisi, Batı Şeria ve Gazze'deki mevcut yönetimlerin Filistin davasını ve
Filistin halkını korumaktan aciz kaldıklarını kanıtlamış olmaları. Kimin yanlış ve
kimin doğru yaptığı bugün önemli değil.

Bir tarafın yaşananlardan dolayı diğer tarafı suçlaması da kolay. Fakat nihayetinde, iki taraf da Filistin halkı karşısında ulusal sorumluluk taşımaktan aciz kaldı.
Tarafların Filistin kanının akmasını durduramadıklarını dile getirmek yeterli. Aralarındaki çekişme çerçevesinde Filistinliler Gazze ve Batı Şeria'daki hapishanelere götürülür oldu. Filistinli yerel sivil örgütler yıkıma ve ablukaya maruz kalır hale geldi.

Üçüncü gerçek de şu: Herkes bu durumdan ilk yararlananın düşman İsrail olduğunu açıkça biliyor. Bu şartların öncelikli kurbanı Filistin davasıdır; bedeli ödeyense zaten abluka altında bulunan ve düşmanın terörüne maruz kalan Filistin halkıdır. O halde Filistin'deki şartlar utanç verici bir noktaya vardı. Bu durumun sürmesi halk açısından yıkım ve davanın daha fazla zarar görmesi anlamına gelir.

Arap Birliği harekete geçmeli

Bu utanç verici durumu kim durduracak? İki Filistinli tarafın da bunu gerçekleştirmekten tamamen aciz olduğu açık. Hatta belirli bir düzeyde diyalog bile başlatamıyorlar. Geçen dönemde her iki taraftan da, Filistin topraklarına yeniden birlik getirecek ulusal diyalogu başlatma noktasında iyi niyetler açıklanmıştı. Fakat bu niyetlerin pratiğe aktarılması yerine tam tersine, şu anki utanç verici duruma şahit olduk.

Arap ülkelerinin bu duruma sessiz kalması kabul edilemez. Arap ülkeleri bu utanç verici duruma nokta koymak için derhal harekete geçmezse bunu kim
yapacak? Arap Birliği kanalıyla derhal bir Arap girişimine ihtiyaç var. Girişim birliğin Filistin topraklarına nihai olarak dönmesi için belirli bir bakış açısı sunacak ve tarafları diyaloğa çağıracaktır. Bu tür çabaları reddeden veya önleyenlerin de, herkesçe bilinmesi ve yaşananların bütün sorumluluğunu üstlenmesi gerekir.

Kaynak: Radikal