Gazze Şeridi, İsrail’in aylardır süren kuşatması ve saldırıları neticesinde sadece fizikî yapılarla değil, temel yaşam kaynaklarıyla da yıkıma uğradı. Su hatları, elektrik şebekeleri, gıda tedarik zincirleri ve sağlık altyapısı kullanılmaz hale geldi.

Bölgedeki bir baba, gündelik mücadelesini şu sözlerle ifade etti: “Bir muz alabilmek ya da karanlıkta bir lambayı yakabilmek için uğraşıyoruz.”

SU ARTIK BİR LÜKS

Gazze halkı için içilebilir suya ulaşmak giderek imkânsızlaşıyor. Şehirdeki su kaynaklarının yüzde 90’ı kirli yahut tuzlu durumda. Geriye kalan temiz su ise tankerlerle ve yüksek fiyatlarla satışa sunuluyor.

Bir Gazzeli, sabah saatlerinde yaşadığı su arayışını şöyle aktardı: “Sabah 7’de su aramaya çıktım, ancak saat 9’da bulabildim. O da içilebilir değildi.”

YARDIMLAR AZALDI, AÇLIK DERİNLEŞTİ

Bölgedeki yardım kuruluşları, yetersiz kaynak ve izin kısıtlamaları sebebiyle faaliyetlerini asgariye indirmiş durumda. World Central Kitchen yetkilileri, 1 Ağustos itibarıyla günlük 90 bin öğün yemek dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu miktar, ihtiyaç duyulan sayının oldukça altında kalıyor.

Kuruluşun destek verdiği mutfak sayısı da ciddi oranda azaldı. Savaşın ilk dönemlerinde 90’dan fazla mutfağa yardım götürülürken, bu sayı bugün itibarıyla 25'e geriledi.

Batıda bir çocuk öldürülse dünya ayağa kalkar; Gazze'de günde 28 çocuk ölüyor
Batıda bir çocuk öldürülse dünya ayağa kalkar; Gazze'de günde 28 çocuk ölüyor
İçeriği Görüntüle

ÇOCUKLAR OYNAMIYOR, SADECE UYUYOR

Gazze’de çocukların oyun oynama hakkı dahi ellerinden alındı. Gazzeli bir baba, yaşadıkları çaresizliği şu sözlerle dile getirdi:
“Oynamalarına izin vermiyoruz. Çünkü oynarlarsa acıkıyorlar. Onlara sadece ‘yatın, uyuyun’ diyebiliyoruz.”

Aynı baba, yaşadığı en derin acının bombalardan değil, çocuklarına bir muz dahi alamamak olduğunu ifade etti.

HAYAT DEĞİL, SADECE HAYATTA KALMAK

Gazze’de hayat artık temel ihtiyaçların ötesinde bir mücadeleye dönüştü. Her yeni gün, insanların zihninde aynı sualle başlıyor:
“Bugün nasıl hayatta kalacağım?”